Çok Okunanlar

Günün Hikayesi

Adına dost derler
Hani vardır ya her yerde, hissetmek istersin onun varlığını... Hani hep yanı başınızdaymış sanırsın; ismini söylersin dalgınlıkla, her an berabersinizdir... Yanında olduğunu unutuverirsin bir andan sonra ... Ama üzüldüğünde o sımsıcacık kollarını açar sana, sarılırsın, ağlarsın omzunda doya doya...
Devamı »

"Eşim ve Ben" Son Yazılar

Yaşadıklarını eşleriyle paylaşmak isteyen hanımlar "çok konuşan", konuşmaktan kaçınan kocalar ise "içine kapanık" algılanır. Halbuki sorun erkek ve kadının konuşma eylemini farklı amaçlarla yapmasından kaynaklanır. Evliliklerd
Birbirine çok âşık olan nice çift vardır, evlendikten sonra kısa sürede boşanırlar. Evliliğini devam ettirenler de ilk zamanlardaki büyülü dünyanın kaybolduğunda hemfikir. Aşkın evlendikten sonra bittiği düşüncesi gençleri evlilikten soğutmaya kadar
Evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler kendi aileleriyle yeni kurdukları yuva arasında ne kadar uyumlu bir denge kurmuşlarsa evlilik müessesesi de o kadar sağlam temeller üzerine oturur. Genellikle evliliğin ilk yılları evliliğin gidişatı açısından
Sağlıklı ailelerin önemli özelliklerinden biri sağlıklı bir iletişim ve dolayısıyla ifade edilen sözlerle algılananların aynı olmasıdır. Eşler birbirine sadece yaşadıkları olayları, düşüncelerini değil duygularını da iletirler. Bu arada bazı yanlış
Sivil toplum kuruluşları ve belediyeler evlilikle ilgili eğitim seminerlerini ücretsiz veriyor. Aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu da aile bağlarını güçlendirmek, boşanmaları önlemek için 'Ana-Baba Okulu Projesi'ni hayata geçirme
Aile içi şiddetin aile üyelerinin ruh ve beden sağlığına getirdiği zararlar defalarca ifade edilmesine rağmen kolaylıkla önü alınamayan bir problem. Ders başarısızlıklarının büyük bir kısmında sağlıksız aile içi iletişimin etkili olduğu bir gerçek
Aile; nesep ve evlilik yoluyla bir araya gelmiş, bir çatı altında bulunan en küçük ve en önemli bir sosyal gruptur. Aile, toplumun çekirdeği ve temel taşıdır. Aile, kişinin güçlerinin, kabiliyetlerinin, yeteneklerinin, eğilimlerinin hatta içgüdü ve
Yetersiz dinleme zaman zaman en mutlu çiftlerin bile evliliğini zedeleyebilir. Özellikle kadınlar bu konuda daha hassastırlar. Çünkü dinleme becerisi sevginin önemli belirtisidir. Dinleme becerisi sevginin önemli belirtisidir. Eşinizi dinlerken
Son yıllarda internetin hızla yaygınlaşması evli çiftlerin yaşadığı sorunların arasına bir yenisini daha ekledi: İnternette karşı cinsle chat (sohbet) yapmak. Önce merak duygusuyla yeni insanlarla tanışıp kimliğini gizleyerek özellikle cinsel konula
Mutlu ve uyumlu çiftler, birbirini olduğu gibi kabul eden, seven ve onaylayan eşlerdir. Böyle olmasa evlilik gerçekleşebilir mi? Evlilikte eşler arasında ne kadar çok destek, birbirini takdir ve birlik beraberlik varsa o kadar da güven ve uyum
Herkesin ailesi onun küçük bir dünyasıdır. Bu dünya cennetten bir köşe haline getirilebileceği gibi -Allah korusun- manevi bir zindana da dönüştürülebilir. Bir ömür boyu zindan hayatı yaşamamak, bundan da önemlisi ahiret hayatımızı da cehenneme
Evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler kendi aileleriyle yeni kurdukları yuva arasında ne kadar uyumlu bir denge kurmuşlarsa evlilik müessesesi de o kadar sağlam temeller üzerine oturur. Genellikle evliliğin ilk yılları evliliğin gidişatı açısında
Evlilik çok yönlü bir kurum ve ana maddesi sevgi. İki kişi çeşitli şartların sağlanmasıyla evlenmeye karar verdiğinde sevgiye götüren ilk elektriklenme diye tarif edilen çekim başta olmuşsa, birbirlerine sevgi duyuyor ve iyi anlaşıyorlarsa her şey
İnternetin geniş dünyası ve bu teknolojinin cep telefonlarına kadar girmesi, iletişim ve sohbetleri tahmin edilemez noktalara getirdi. Ancak özellikle çoğu gereksiz sohbet ve mesajlaşmalar eşler arasında tartışmalara ve güvensizliklere sebep oluyor.
Sevdiğiyle geleceğe dair büyük umutlar besleyerek evlenen birçok kişi ilk aylardan itibaren hayal kırıklığı yaşıyor. Evliliğe ve evlendiği kişiye ne kadar çok anlam yüklerse hayal kırıklığı o kadar fazla oluyor. Sonuçta herkesin eksik ve kusurlu bir
"Bitti, seninle aramızdaki sevgi öldü. Sanırım boşanmaktan başka çaremiz yok." Eveeet!.. Şimdilerde pek sık duyar olduk böyle cümleleri. Peki ama neden? İşte nedenlerden birkaçı: Kimi eşler, evlenir evlenmez "Karı-koca arasında resmiyet mi olur?"
İnsanoğlunun en güçlü ve coşkulu ruh hallerinden olan aşkın nörolojik temellerini araştıran nörologlar, bu sevgi ve arzunun yoğunluğunu ölçtüler. Aşkın, beyinde muhakeme yeteneğini çalıştıran bölümü etkisiz hale getirdiği, beyindeki kimyasallardan
Evliliklerinde mutlu olan eşler mutluluklarını pekiştirmek için bazı davranışlara özen gösterirler. Siz de eşinizle mutlu olmak ve bu mutluluğu sürdürmek istiyorsanız şu uyarılarımıza kulak verin: Her şeyden evvel evlilikteki mutluluğun sevgi, saygı
Sağlıklı bir aile ortamında huzur ve mutluluk aile üyelerinin problem çözme becerileri ile ilişkilidir.
Birçok karı-koca boşanma sonunda 'eş rolü' ile birlikte 'anne-baba'lık sorumluluğunun da bittiğini
Öfke, evliliği kemiren bir kurt gibidir. Sabırla basamakları tek tek inmek yerine öfkeyle üçer-beşer atlamak
Eşler arasındaki sevgiyi canlı tutmak ve aşkı yaşatabilmek için emek ve çaba gerekir. Yıllarca bir yastığa baş koyan
O kadar mutlulardı ki, herkes onlara imrenerek bakıyor, "bu devirde böyle bir aşk hayret" diyorlardı. 10. yıllarına bir
Eşiniz evlendikten bir süre sonra çok mu değişti? Size, arkadaşlarına ve çocuklarına karşı davrandığı gibi sevecen
Evliliklerde şikâyetler arttı. Eşlerin çoğu birbirinden dertli. 30 yıllık, 40 yıllık evlilikler neredeyse tarihe karışıyor.
sonuçlar 75 - 100 of 110