Evliliğin ilk günlerinden itibaren eşler kendi aileleriyle yeni kurdukları yuva arasında ne kadar uyumlu bir denge kurmuşlarsa evlilik müessesesi de o kadar sağlam temeller üzerine oturur.

Genellikle evliliğin ilk yılları evliliğin gidişatı açısından çok önemlidir. Bilimsel çalışmalar da evliliğin ilk yıllarının ailenin temelini oluşturması açısından önemli olduğunu göstermektedir. Evlilik ekonomik, duygusal, sosyal, fikri, pek çok yönü içine aldığından eşlerin bu konulardaki değerleri, kalıplaşmış düşünceleri açısından ilk yıllar bir uyum dönemidir ve bazıları için zor geçebilir. Bu uyum döneminde her iki tarafın ailesi önemli rol oynar. Aile, kişinin hayata bakışında davranışlarında sahip olduğu değerlerin ve kalıplaşmış düşüncelerin 1. dereceden belirleyicisidir. Kişinin düşünce yapısında hayat felsefesinde arkadaşlarının aldığı eğitimin okuduğu kitapların etkisi olsa da en etkili kaynak ailedir.

Evliliğin ilk yıllarındaki sorunların çoğu sosyokültürel açıdan farklılıklardan yaşanabilmektedir. Bununla beraber bazı durumlarda yakın akraba evliliklerinde sorunlar görülebilirken birbirine yabancı ailelerde sorun olmayabilir. Bunda kişisel farklılıklar ve ekonomik durum etkili olmaktadır. Evliliğin başında yaşanan sorunlar kişinin bütün evlilik hayatında derin izler bırakabiliyor. Çatışma hayatın bir parçası olsa da seviyeli olması önemli. Ailelerin birbirine gösterdiği saygı kadar eşlerin birbirinin ailesine karşı gösterdiği saygı da etkili olmaktadır.

Evlilikte yapılan en büyük hatalardan birinin eşlerden birinin diğerinin ailesini olumsuz şekilde eleştirmesidir. Ailesi eleştirilen eş bu durumda ya kendisi de eşinin ailesini eleştirmekte ya da savunucu pozisyona geçmektedir. Böylece ya tatsızlık büyümekte ya da kişi eşine hak verir görünse de içine atmakta ve bu birikim oluşturmaktadır. Kişi her ne kadar kendi ailesinden birisinin hatalı olduğunu bilse de bunun yüzüne karşı söylenmesi üzücü olmaktadır.

Eşinizin ailesiyle iyi geçinin

Yine yapılan çalışmalar göstermektedir ki eşler karşılıklı birbirinin ailesiyle ne kadar iyi ilişkiler içinde olurlarsa sevgi ve ilgi gösterirlerse o kadar mutlu olmaktadırlar. Hiç kimse arkasından konuşulup eleştirilmek istemez. Bununla beraber maalesef bu insanlar arasında sıklıkla yapılmaktadır. Bazen yaşlılık, bazen ruhsal hastalıklar ya da düşünmeden hareket etme sonucu anne babası eşi hakkında konuşan kişi bunu yerine göre anlayışla dinlese de eşine bunu yansıtmamalıdır. Eşi ailesi hakkında konuşursa bunu da kibarca engellemelidir. Bu tür hatalar evliliğin ilk yıllarında ciddi sorunlara ve sevgi eksikliğine sebep olmaktadır. Eşiyle ailesi arasında sevgi ve saygıyı artıracak şekilde iletişim becerisine sahip olmak, evliliğin ilk yıllarından itibaren sağlam temeller üzerine oturmasını sağlamaktadır.

Aileleriyle iyi ilişkiler içinde olmak eşlere ayrı bir aile olduklarını unutturmamalıdır. Eşler kendi aileleriyle ilgili konularda birlikte karar verebilmeli ve ailelerinin yersiz müdahalesini kibarca eşine yansıtmadan önleyebilecek olgunluk ve iletişim becerisine sahip olmalıdır. Anne baba ve diğer aile üyelerinin tecrübe birikimlerini baskı yapmadan söylemeleri çok doğal ve gereklidir de. Kişi bunları kendi akıl süzgecinden geçirip ailesiyle ilgili konularda eşiyle tartışıp birlikte karar vermelidir. Evlilik kutsal bir müessesedir ve mahremiyeti vardır. Kadın olsun erkek olsun ailesinde geçen sorunları kendi anne baba ve kardeşlerine anlatırlarsa meselenin önemli olduğunu zannedip tek taraflı dinlediklerinden yanlı düşünebilirler. Üzücü olan, ailelere mutluluklardan ziyade sıkıntıların aktarılmasıdır. Anne baba ve kardeşler evlilik sorunları konusunda dertleşmek için uygun kişiler değillerdir. Kişi ancak çok önemli olduğunda ve başka çıkış yolu bulamadığında konuyu ailesine götürüp ailesinin desteğini isteyebilir. Problemlerin üstesinden gelinemiyorsa sorunlar hakkında danışmak için ya profesyonel yardım alınmalı (aile terapisi), buna imkan yoksa güvenilir, sır tutabilen ve doğru yönlendirme yapabilen, tecrübeli, yakın dostlar seçilmelidir.