Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Zafer Atasoy, okulla yeni tanışan birinci sınıf öğrencilerinin ilk kez aileden ayrılmanın, yeni arkadaşlar edinmenin ve yeni bir ortama girmenin heyecanı ile gerilimini yaşadığını belirterek, endişe edip birlikte derse giren ailelerin yanlış davrandığını söyledi.

Özel Anadolu Sağlık Merkezi Psikiyatristi Zafer Atasoy, okul hayatına ilk adımı atmanın, çocukların hayatında yeni bir dönemi başlattığı için büyük önem taşıdığını, çocukların üzerindeki korku ve tedirginlik duygularının ilk bir hafta normal olduğunu, iki haftadan fazla sürmesi durumunda zaman kaybetmeden psikolojik yardım alınması gerektiğini belirtti. Çocuğun kısa sürede okul ortamına alışması için ailenin tutumunun çok önemli olduğunu vurgulayan Atasoy, “Okula yeni başlayan çocuğun henüz yaşamadan, zihninde tasarladığı korkuların sönmesi için sabırlı ve kararlı bir tutum sergilemek gerekiyor. Veliler, özellikle okulun ilk günlerinde ısrarla annesinden ayrılmak istemeyen ve sınıf ortamına karşı tepkili olan çocuğun yanında derse girebilirler, ancak bu durumun süreklilik sergilememesi gerekiyor. Bu davranış hiçbir zaman birkaç günü geçmemeli. Aksi takdirde çocuk okula alışamaz ve başarısız olur” dedi. İlköğretim birinci sınıf öğrencileri için okul ortamının karşılaşılan ilk ve süreklilik içerecek olan sosyal ortam olduğuna değinen Atasoy, çocukların nerdeyse rakipsiz olduğu, üzerinde aşırı ilginin bulunduğu ev ortamından çıkarak kendisi gibi onlarca arkadaşının bulunduğu ortama alışmasının zaman alacağını kaydetti. Atasoy, çocukları okula yeni başlayan velilere şu önerilerde bulundu:


TUTARLI OLUN, ÇOCUĞU CESARETLENDİRİN

“Okula gitmesi konusunda ailenin tüm üyeleri tutarlı tutum takınmalı, çocuk cesaretlendirilmeli. Çocukla her zaman açık ve anlaşılır tarzda konuşulmalı. Okula gitmek istemiyorsa açıkça bu korkusunun nedenleri ve endişeleri ortaya çıkarılmalı. Ancak bu kesinlikle aşağılayıcı ve küçük düşürücü tarzda yapılmamalı. Sadece onun değil her çocuğun bunu yaşayabileceği söylenmeli. Çocuklar için en önemli şey, güvendir. Çocuklara güven verilmeli. ‘Buralardayım’, ‘çıkışta seni alacağım’, ‘beni göreceksin’, ‘kapıda olacağım’ gibi cümlelerle çocuk sakinleşebilir. İlk günlerde çocuklarını okullarda yalnız bırakmamaları çocukların güvenlerini kazanmaları açısından gereklidir. Kesinlikle karşılaştırıcı bir tutum içinde olunmamalı, başka çocuklar ‘iyi örnek’ olarak gösterilmemeli. Okulun ilk günlerinde ve daha sonra, okul ve öğretmenle işbirliği içinde olunması önemli. Ailelere okuldaki profesyoneller ve rehber öğretmenler tarafından bu adaptasyon sürecinin ne zaman sonlandırılması konusunda bilgi verilmeli."