Son zamanlarda ilköğretim ve lise öğrencileri arasında şiddet olaylarının arttığı görülüyor.

Ergenlik sorunlarını yaşadıkları bu yaşlarda kendilerini ispat etme, benliğini öne çıkarma duygusuyla hareket eden gençler, televizyonlarda izledikleri dizilerin ve çevrelerinin etkisiyle kahramanlık gösterisinde bulunuyor. Arkadaşları ile aralarındaki sorunları şiddet kullanarak çözmeye çalışıyorlar. Günün büyük bir bölümünü okulda geçiren gençlerin içinde bulundukları ruhsal durumları en iyi okulların rehber öğretmenleri gözlemliyor. Rehber öğretmenler, öğrencilerin içine düştüğü olumsuz durumların sorumlusu olarak en başta aileleri gösteriyor ve çocukların iyi takip edilmesi için aileleri okul yönetimiyle işbirliği yapmaya çağırıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı devlet okullarının rehber öğretmenleriyle yaptığımız görüşmeler, okul yönetimi, öğretmenler ve veli arasında işbirliği olduğu zaman meydana gelen güzel sonuçlar ile çocuğunun okulda geçirdiği zamana, hatta çocuğuna ilgisiz ailelerden dolayı gelişen olumsuz tabloları ortaya çıkardı. "5 yıl okuttuğu çocuğun velisini hiç görmeyen öğretmenler var." diyen Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu rehber öğretmeni Şenay Yalım, okulda en acil ihtiyaçlarının velilerle irtibat kurmak olduğunu söylüyor. Veli toplantılarına yüzde 90 katılım olduğunu belirten Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu rehber öğretmeni Hayrünnisa Türker ise ailelerin ilgisi sayesinde öğrencilerinin okuldan kaçma, kötü arkadaş edinme, zararlı madde kullanma gibi olumsuz durumları yaşamadığını belirtiyor.

Hobyarlı Ahmet Paşa İlköğretim Okulu'nda görev yaparken görüştüğümüz Şenay Yalım, öğrencilerini şöyle anlatıyor: "Çoğunda saldırganlık, iletişim bozukluğu sorunları var. Bıçaklı olaya karışan kahraman ilan ediliyor. Eğitim problemleri aileden gelen eğitimsizlikle birleşince saldırganlık artıyor. Çevreden alınan modellerden dolayı olumsuz davranışlar var." Yalım'ın tespitlerine göre, Doğu ve Güneydoğu'dan göç eden, maddi ve eğitim durumu en alt seviyede olan birçok veli çocuklarını okuldan önce veya sonra çalıştırıyor. Öncelikle yemek, barınma, sağlık ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyorlar. Çoğu öğrencide beslenme bozukluğu veya uyaran eksikliğinden kaynaklanan yaşına göre zeka geriliği gözleniyor. Öğrenciler arasında küçük bir sebepten kavga çıkıyor ve bıçaklar çekiliyor. Çünkü çocuk ailesinde problemin konuşarak değil şiddet ve kavga ile çözüldüğünü görüyor. Öğretmenlere bile 'bunu nasıl dersin' havasında konuşuyorlar. Bazı öğrenciler okul yerine internet kafeye gidiyor, oyun oynuyor, uygun olmayan sitelere giriyor. Birçoğu burada sigaraya başlıyor. Şenay Yalım, "Veli toplantılarına katılım az. Çocukla ilgili acil görüşülmesi gereken durumlarda çağırdığımız zaman bile gelen olmuyor. Sorunun çözümünde aile ile okulun işbirliği çok önemli." diyor.

Arkadaşlarının kimler olduğu çok önemli

Eyüp Otakçılar Lisesi rehber öğretmeni Nesrin Aksu ise sigaraya başlama yaşının 4. sınıfa kadar düştüğüne dikkat çekiyor. Uyuşturucu hap kullanan öğrencilerinin de olduğunu belirten Aksu, bunun sebeplerini şöyle açıklıyor: "Madde kullanımının, ailede kullanım, reklamların etkisi, arkadaş etkisi, model aldığı kişilerin kullanması gibi birçok sebebi var. Ergenlik çağında arkadaş etkisi çok fazla. Merakla başlıyor. 'Hayır' deme becerisi henüz gelişmediği için 'sen de bir tane yak' denince itiraz edemiyor. Gruba katılabilmek için sigarayı alma ihtiyacı duyuyor. Sigaradan öte, özellikle esrar ve ecstasy'de çok fazla yükseliş var. Hiç denemeyenleri 'hayır' deme becerilerini geliştirmeye, sosyal etkinliklere yönlendirmeye, maddeler hakkında doğru bilgilendirmeye çalışıyoruz." Okulda ve ailede çeşitli sorunlar yaşayan çocukları doğru yola sevk etmek için sadece onu düzeltmeye çalışmanın yeterli olmayacağını vurguluyor Nesrin Aksu. Koşulların değişmesi için ailenin de devreye girmesi gerektiğini belirtiyor.

Ergen gençler arasında cinselliği yaşayanlar da oluyor. 18 yaşından küçük olduğu için yaşadığı tecrübeyi hazmedemediklerini belirten Nesrin Aksu'ya göre, çocukları bu konuda gereğinden fazla bilgilendirmek doğru değil. Kimi aile yaşına göre bilmesi gerekenden daha fazla şey anlattığı için çocuk sıkıntı yaşıyor.

Ebeveynler çocuklarla ilgilenince sorunlar azalıyor

Aile, öğretmen, rehber öğretmen ve okul idaresi arasında uyumlu çalışmanın ne kadar güzel sonuçlar doğuracağının bir örneği Esenler Hasip Dinçsoy İlköğretim Okulu'nda yaşanıyor. Rehber öğretmen Hayrünnisa Türker memnuniyetini şöyle ifade ediyor: "Veli toplantılarına yüzde 90 katılım var. Veliye doğrudan yazı gönderiyoruz. Gelmeyenleri toplantıdan sonra arıyoruz. Her şey doğru iletişim kurmaya bağlı. Birlikte giderse işler düzgün oluyor. Aksi takdirde takip edilmediğini anlayan çocuklar yanlış davranışlara giriyor." 2 bin 200 öğrenci arasında sorun çıkaranların çok az olduğunu belirten Türker, uyuşturucu madde kullanan öğrencilerinin olmadığını, sigara içenin de belirli birkaç çocuk olduğunu söylüyor. Okuldan kaçıp internet kafeye giden birkaç öğrenci olduğunu, bunları da velilerini arayıp haber verdiklerini ifade eden Türker, "Kafelere gitmeyen öğrencilerimiz daha tehlikesiz görünen simit evlerine gidiyor. Ancak, buraların da kafeye gitmek için bir adım olduğunu, uyuşturucu hap satıldığını öğrendik. Emniyete bildirdik. Çocuklar simit yemekten çok öte şeylere karışabiliyor."