Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhunde Öktem, OKS'ye girecek öğrencilere, alınan bilgilerin örgütlenip düzenlenmesine gereksinim olduğu için, sınava bir kaç gün kala artık ders çalışılmamaları önerisinde bulundu.

Prof. Dr. Ferhunde Öktem, yaptığı açıklamada, tüm eğitim yaşamı boyunca bilgilerin sindirilip özümsenerek alınmasının temel yaklaşım olması gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanlığı Çocuk Ruh Sağlığı Bilim Kurulu üyesi de olan Öktem, ''Nasıl ki hızlı akan bir sudan bardağın ancak yarısını doldurabilirsiniz, son anda çalışılmaya başlandığında da gelen bilgilerin çok azı kaydedilebilir'' dedi. Öktem, 11 Haziran Pazar günü yapılacak OKS öncesinde adaylara şu önerilerde bulundu:

''Alınan bilgilerin örgütlenip düzenlenmesine gereksinim olduğu için sınava bir kaç gün kala artık ders çalışmayı bırakmak gerekir Nasıl ki pişmekte olan bir yemeğe son anda attığınız ve pişmesi için zaman vermediğiniz yiyecekler bütün yemeğin tadını kaçırırsa, son ana kadar yapacağınız çalışmalar kafa karışıklığı yaratabilir.

Kaygınızın olması çok doğaldır ve bu sadece size olmamaktadır. Yalnız, bazılarınız bu kaygıyı daha yoğun yaşamaktasınız. Ancak biliniz ki, kaygınızı artırdığınızda bu sizin başarınızı olumsuz yönde etkileyebilecektir. Buna bağlı olarak arkadaşlarınızla sınav konusunu çok tartışmayın. Çünkü, herkesin kaygıyla baş etme yöntemi farklıdır. Birbirinizin kaygısını artırabilirsiniz. Bunun yerine 'Ben yapacağımı yaptım, artık bu konuyu konuşmak istemiyorum' diyebilirsiniz. Bunu diyebilmeniz de sınavdaki ilk aşamayı başardığınız anlamına gelecektir. Kendinize 'aferin' diyebilirsiniz.''

''PANİ?E KAPILMAYIN, GÜLÜNECEK YANLARINI BULUN''

Biyolojik ritmin sınava göre düzenlenmesinin de önemine işaret eden Öktem, ''Sabaha kadar ders çalışmaya ve sabah uyumaya alışan bir beden için gece uykuya dalmak ve ertesi sabah uyanık kalmak ya da düşünceyi etkin kılmak zordur'' dedi.

Prof. Dr. Öktem, öğrencilere, uygun saatte uyumayı ve ertesi gün dinç bir şekilde sınava gitmeyi sağlayacak şekilde gün düzenlemesinin mümkün olan en kısa zamanda yapılması gerektiğini öğütledi.

Güzel sanatlarla ilgilenmenin, düşünce sistemini geliştirecek çok önemli bir unsur olduğunu vurgulayan Ferhunde Öktem, bir sanatın uygulayıcısı ya da iyi izleyicisi olmak, başarıya katkılarda bulunacağını söyledi, Öktem, öğrencilere, kaygılarına ilişkin şu uyarılarda bulundu:

  • Hiç bir zaman geç kalmış sayılmazsınız. Bir an önce buna başlamak ve olasılıkları değerlendirmek sınav kaygınızı da azaltacaktır.
  • Sınava gereğinden fazla değer vermek, sizi zor durumda bırakacaktır. Yaşamınızda farklı olasılıkları deneyebileceğiniz ve bunu yapabilecek güçte olduğunuzu fark etmeniz güven duygunuzu artıracaktır. Bu da bir sınavda en fazla istenilen desteklerden biridir.
  • Sınava giderken yanınıza alacaklarınızın hazırlanmasının ertelenmesi ve geciktirilmesi bile kaygı artırıcı bir noktadır. 'Ya unutursam'ın çözümlenmesi bile, örneğin bir torba içinde cekete iğnelemek, endişeyi gülümsemeye çevirecektir.
  • Sınava hazırlanırken yaşadığınız olayların gülünecek yanlarını bulun. Gülebildiğiniz şeyler sizde baş edebileceğiniz duygusunu yaratacaktır. Bunu sınav salonunda da yapabilirsiniz, ama çevrenizdekilere belli etmemek koşuluyla.
  • Sınavda ilk anda hiç bir şey hatırlamıyorsunuz gibi gelebilecektir. Sakın paniğe kapılmayın. 'Bunun olacağını biliyordum' diye düşünürseniz, kontrolü kaçırmadığınız duygusunu yaşayabilirsiniz.
  • Bu sınav da diğerleri gibi çok kısa bir zaman sonra bitecek. Önemli olan bunun sonuçlarını bizi büyütecek dersler çıkartabilecek şekilde yorumlamak ve gereğini yapmaktır. Gerçek başarı budur.?