MEB'in geçtiğimiz eğitim yılında pilot okullarda sınadığı ilköğretim müfredatını değerlendiren veli ve öğrenciler yeni uygulamanın eksilerini ve artılarını yorumladılar.

Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçtiğimiz eğitim öğretim yılında pilot olarak uygulanmaya başlanan ilköğretim müfredatının değerlendirilmesi kapsamında, öğrenci-veli-öğretmen-okul yöneticisi ve müfettişler üzerinde çeşitli anket çalışmaları gerçekleştirdi.

Çalışmalardan elde edilen ilk bulgulara göre, sınıf mevcutlarının kalabalık olması, görsel ve teknolojik iletişim araçlarının yetersizliğini yeni eğitim programının zayıf yönü olarak görülüyor. Öğretmenler, ölçme ve değerlendirmeyi karmaşık ve zaman alıcı buluyor. Veliler ise yeni programla dershanelere ilginin azalmasını bekliyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, 2004-2005 eğitim-öğretim yılında 120 okulda uygulanan yenilenmiş Türkçe, matematik, hayat bilgisi, fen - teknoloji ve sosyal bilgiler müfredatlarıyla ilgili öğrenci-veli ve programı uygulayacak öğretmen-okul yöneticileri ile müfettişlerin görüşlerini içeren anket çalışmasının ön bulgularını ortaya çıkardı. Bakanlık toplanan bilgilerin değerlendirme işlemlerini önümüzdeki günlerde tamamlayarak ropar haline getirecek.

Söz konusu çalışma kapsamında pilot bölge olarak seçilen İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Samsun, Van, Hatay, Diyarbakır ve Bolu'da bulunan toplam 120 okulda 720 veli ve bin 703 öğretmene anket yoluyla çeşitli sorular yöneltildi.

Ö?RETMENLER YENİ MÜFREDATTAKİ ÖLÇME VE DE?ERLENDİRMEYİ KARMA?IK BULUYOR

Anketin ön bulgularına göre, öğretmenlerin çoğunluğu programın bölümlerini genellikle açık ve anlaşılır buluyor. Etkinliklerde kız veya erkeklerin ilgi alanlarına daha fazla yer verilmesi nedeniyle bir dengesizlik olduğu kanısını taşımıyor. Derslerdeki üniteler genellikle iyi bulunuyor. Ölçme ve değerlendirmeyi ise karmaşık ve zaman alıcı buluyor. Öğretmenlerin derslerinde en az kullandıkları ölçme ve değerlendirme yöntemleri arasında, 'yazılı sınav', 'grup ve akran değerlendirmesi', 'gözlem formları', 'performans ödevleri' geliyor. Öğretmenler daha çok, 'Sözlü sunum ve sözlü sınavlar', 'Görsel çalışmalar' kullanıyor.

Öğretmenlerin, öğretim tekniklerini geliştirmek için öğrenme ihtiyacı duyduğu konular ise şunlar: Kazanımları gerçekleştirecek etkinliklerin tasarımı, araç-gereç yapımı ve kullanımı, dersle ilgili özel öğretim teknikleri, dramadan yararlanma yolları, ölçme araç veya yöntemleri, öğrenci başarısını değerlendirme yaklaşımları, yeni öğretim programları hakkında daha fazla bilgi.

OKUL YÖNETİCİLERİ İSE BİRLE?TİRİLMİ? SINIFLARIN GÖZ ARDI EDİLDİ?İNİ DÜ?ÜNÜYOR

Çalışma kapsamında okul yöneticilerine yeni programın en güçlü ve en zayıf yönleri soruluyor. Buna göre, sınıf mevcudunun kalabalık olması; ölçme ve değerlendirme yöntem ve tekniklerinin yetersiz oluşu; görsel ve teknolojik iletişim araçlarının yetersizliği; birleştirilmiş sınıfların göz ardı edilmesi; eğitim-öğretimin tam gün olmayışı; öğretmenlerin hizmet içi eğitime ihtiyaç duyması; etkinlik örneklerinin yetersiz olması yeni müfredatın zayıf yönleri olarak görülüyor.

Uygulanan eğitim programlarının uygulama sürecinde güçlü yönleri:

-Öğrenci merkezli anlayışa uygun hazırlanması

-Bireysel yeteneklerin ortaya çıkmasında ve geliştirilmesinde etken olması.

-Öğrendiklerini günlük hayatla ilişkilendirmesi.

-Öğrencilerin yaşam becerisi geliştirmelerine katkı sağlaması

-Eleştirel ve sorgulayıcı bir yaklaşım getirmesi

-Öğrencilerin bilgiye ulaşma becerilerini arttırması

-Öğrencilerin yaparak-yaşayarak öğrenmesi

-Öğrencilerde özgüven gelişimini sağlaması

VELİLER, ÇOCUKLARININ OKS SINAVLARINDA Dİ?ER ÇOCUKLARA GÖRE DEZAVANTAJLI OLACA?INDAN ENDİ?ELENİYOR

Velilere yöneltilen, "2004-2005 öğretim yılında uygulamaya konulan yeni programlar hakkında hiç bilgi aldınız mı?", "Yeni programlar hakkında neleri bilmek istersiniz?", "Yeni programla ilgili herhangi bir endişeniz var mı?", "Yeni programlardan ne gibi beklentileriniz var?" şeklindeki sorular sonucunda ortaya çıkan ilk bulgular şöyle:

- Veliler programdan memnun görünüyor ancak programın sürekli olup olmayacağını soruyorlar.

-Veliler çocuklarının daha başarılı olması için çocuğuna nasıl yardımcı olacağını ve eğitim süreci içerisindeki yerini bilmediklerini belirtiyor.

-Çocuklarının, OKS sınavlarında diğer çocuklara göre dezavantajı olacağından endişe duyuyor.

-Veliler yeni programla dershanelere ilginin azalıp azalmayacağını soruyor ve azalmasını bekliyor.