Uzmanlar, liseye gidecek öğrencilerin okul seçimini psikolojik danışmanla yapılmasını tavsiye etti.

İlköğretim okulunu bitiren öğrencilerin, gideceği okulu tercih ederken, psikolojik danışmandan yardım alarak çocuğun ilgi, yetenek ve zeka seviyesinin belirlenmesi gerektiği bildirildi.

Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Üre, ABD ve AB ülkelerinin aksine Türkiye'de öğrencilerin yeteneklerini ilköğretim döneminde belirleyip, onları yapabilecekleri mesleklere yönlendirecek bir sistemin kurulamadığını söyledi.

Türkiye'de ilköğretim okulunu bitiren bir öğrencinin, genellikle eğitimine devam edeceği liseyi kendi yargıları ve ailesinin yönlendirmesiyle belirlediğini anlatan Üre, ''Meslek liselerinde çocuğunun önünün kapanacağını düşünen aileler, çocuklarını hiçbir teste tabi tutmadan, sadece ÖSS sınavını düşünerek klasik liselere göndermektedir'' dedi.

İlköğretimden sonra, kayıt yaptıracağı okulu belirlemekte zorlanan birçok ailenin, çocuğunun geleceği konusunda yanlış seçim yapabildiğini vurgulayan Üre, şunları kaydetti:

''Zorunlu eğitimin 8 yıla çıkarılması, yıllardır yaşanmakta olan ancak bir çok velinin farkında olmadığı, doğru meslek seçimi sorununu toplumda daha çok su yüzüne çıkardı. Şimdi ise velilerimiz sorunu biliyor, ancak çözüm yollarını bulmakta zorlanıyor. Doğru okulu seçebilmenin tek yolu psikolojik danışmandan yardım alarak, çocuğun ilgi, yetenek ve zeka seviyesini tespit etmektir. Çünkü, ilköğretim dönemi sonunda yapılacak, en fazla 5 yanılma payı olan kişilik ve zeka testleri, çocuğu başarılı olacağı mesleğe yönlendirmede büyük rol oynayacaktır.'' Üre, yakın zamana kadar birçok okul müdürünün bile okullarda rehber öğretmen ve psikolojik danışmanların görev almasını gereksiz bulduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Okulunda gerekli testleri yaptıracak danışman öğretmeni bulunmayan öğrenciler için, Milli Eğitim Bakanlığı önemli bir hizmet vermektedir. Bu amaçla her ile en az bir adet Rehberlik Danışma Merkezleri açıldı. Ancak velilerimizin çoğu bu hizmetten habersiz. Bu nedenle Rehberlik Danışma Merkezleri'ne ne yazık ki yeterli ilgi gösterilmiyor. Burada uygulanacak testlerden geçen bir çocuk, kişiliği, yeteneği, ilgisi ve diğer etkenler göz önünde bulundurularak doğru alana yönlendirilebilir.'' Avrupa ülkelerinde yıllardır öğrencilere uygulanan bu testlerin sonuçlarının, çocuklar için bağlayıcı nitelik taşıdığını vurgulayan Üre, kişilik özellikleri, yetenekler ve zeka seviyesi dikkate alınmadan yapılacak okul seçiminin gelecekte büyük sıkıntılar doğurabileceği uyarısında bulundu.