Çorlu Atatürk Çok Programlı Lisesi'nin ücretli Din kültürü öğretmeni Ahmet Fazıl Elçi, yaz aylarında maaş alamadığı için okulun işlerinde çalışıyordu. Elçi, öğle sıcağında okula kitap taşırken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Din kültürü öğretmeni Ahmet Fazıl Elçi, öğle sıcağında okula kitap taşırken öldü. Elçi'nin ücretli öğretmen olduğu, yazları maaş alamadığı için hamallık yaptığı ortaya çıktı.

Çorlu Atatürk Çok Programlı Lisesi'nin ücretli öğretmeni Ahmet Fazlı Elçi, okula gelen kitapları hamallık yaparak taşıdığı sırada kalp krizi geçirerek öldü. Elçi'nin yaz aylarında maaş alamadığı için hamallık yaptığı, kitapları 40 TL karşılığında taşıdığı, belirlendi. 44 yaşındaki Elçi, evi ve iki çocuk babasıydı.

'Ücretli' din kültürü ve ahlak Bilgisi öğretmeni Ahmet Fazıl Elçi, Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde Sağlık Mahallesi Atatürk Çok Programlı Lisesi'nde önceki gün öğle saatlerinde kitap taşırken bunaltıcı sıcaklar nedeniyle baygınlık geçirdi.

Okulda bulunan görevliler tarafından 150 metre ilerideki sağlık ocağına götürülen öğretmen Elçi'nin kalp krizi geçirdiği belirlendi. İlk müdahalesi sağlık ocağında yapılan Elçi, kısa süre sonra kurtarılamadı.

Kalp krizi geçiren dayısının 30 dakika sağlık ocağında doktorun gelmesini beklediğini öne süren Ahmet Fazlı Elçi'nin yeğeni Nurcan Sandalcı, dayısının ihmal sonucu öldüğünü söyledi:

“Dayım okula gelen kitapları 40 TL karşılığında taşıdığı esnada kalp krizi geçirerek 150 metre ileride bulunan sağlık ocağına götürülmüş. Ancak orada doktor olmadığını hemşire müdahale edemeyeceğini söylemiş. 30 dakika gibi bir süre dayım orada bekletildiği için ölmüş. Bir insanın canı bu kadar mı ucuz? Bu işin peşini bırakmayacağız. Savcılığa suç duyurusunda bulunacağız.”

Sandalcı dayısının yaz aylarında derslere girmediği için maaş alamadığını belirtti: “Dayım paraya ihtiyacı olduğu için ek iş yapıyordu. Okulda çalıştığı dönemlerde ortalama 700 TL kazanıyordu. Yazları maaş alamadığı için sıkıntı çekiyordu. O yüzden bulduğu her işte çalışırdı. Üniversite mezunu bir insanı bu hale getiren büyüklerimiz utansın.”

Saati 7 TL'ye öğretmenlik

Türkiye genelinde halen 700 bin öğretmen var. Bu öğretmenlerin yaklaşık 70 bini ücretli, 70 bini ücretli ve kalanı kadrolu öğretmen.

Kadrolu ve sözleşmeli öğretmenlerin maaşları arasında bir fark yok. Ancak sosyal haklar açısından fark var. Örneğin sözleşmeli öğretmenler eş durumundan tayin yaptıramıyor, idareci olamıyor. Öğretmenlerin uzmanlığına, kıdemine, eş durumuna göre değişse de ortalama 1300- 1750 arasında değişiyor.

Girdiği ders saati başına ücret alan 'ücretli öğretmen'ler ise en az kazanan grupta. MEB ücretli öğretmenleri iki alanda kullanıyor: 1) Okulöncesi eğitim kurumlarında, engelli çocukların eğitim aldığı özel eğitim alt sınıflarında. 2) Öğretmen açığının kapatılması için ilk ve ortaöğretimde.

Atanamayan eğitim fakültesi mezunları ücretli öğretmenlik yaptığı gibi herhangi bir alanda lisans mezunu olanlar da ücretli öğretmenlik yapabiliyor. Ders saati başına alınan ücret 7 TL. Bir ücretli öğretmen haftada 30 saat derse girme 'hakkı'na sahip. Bu durumda bir üretli öğretnin en fazla alabileceği ücret yaklaşık 800 TL.

'MEB utanmıyor mu?'

Ücretli öğretmen Elçi'nin ek iş yaparken hayatını kaybetmesine sendikaların tepkisi büyük oldu.

* Eğitim İş Genel Başkanı Yüksel Adıbelli: Sayın Bakan öğretmenliğini azarlayacağına... 700 bin öğretmen var. 340 bin atama bekleyen arkadaşımız var. 2009-2010'da 70 bin öğretmen ücretli olarak derse girdi. Ortalama ayda 300-400 lira maaş alıyorlar. Son 20 yıldır emekli olan öğretmenler yerine emekli olan sayısı yerine atama yapılmıyor. Kadrolu öğretmen sayısı giderek azalıyor. Ücretli ve sözleşmeli öğretmen sayısı artıyor. Bundan beş yıl sonra iki öğretmen biri sözleşmeli ya da ücretli öğretmen olacak.

* Eğitim Sen Genel Başkanı Zübeyde Kılıç: Sayın Bakan'nın sözleşmeli öğretmenlere tepkisini hatırladığımızda bu olay karşısında da 'Hamallığı seçmeseydi' diyebileceğini düşünebiliriz. Durum kişisel ölüm vakalarından çıkmış, bir tür cinayete dönüşmüştür. Bu ilk vaka değil. Atanamadığı için intihar edenler de var. 400 bine ulaşan işsiz ve eğitimli kitle var. MEB'in sorumsuzluğu bu süreci giderek zora sokmaktadır.

* Eski Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer: Ucuz emek sömürüsü çok fazla. Devasa sorunla karşı karşıyayız. Ücreti ve sözleşmeli öğretmenlik bir politika haline geldi. Özellikle sözleşmeli öğremenlik AKP ile başlayan bir süreç. Bakan sözleşmeli öğretmenleri kadrolu yapacağız diyor. Bir bakıyorsunuz yeni sözleşmeliler atanıyor.

Radikal


Bu içerik alıntıdır.
Yazar: Aktifhaber
Kaynak: Aktifhaber