Eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda çocukları bekleyen tehlikeler yeniden gündeme geldi. Birçok okulda görülen fiziki ve ders ekipmanı yokluğunun yanında müfredatlardaki sorunlar öğrencilerin hayatını tehlikeye sokuyor.

Geçtiğimiz yıl 2 öğrencinin beden eğitimi dersinde kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesi, bu ders ile ilgili bazı tedbirlerin alınması gerektiğini gözler önüne seriyor. Normalde okullarda spor salonları, soyunma odaları ve duş kabinlerinin olması gerekiyor. Ancak devlet okullarının birçoğunda bu imkan yok. Altyapı eksikliğinden dolayı öğrenciler her türlü iklim koşulunda okul bahçesinde spor yapıyor. Soyunma odaları bulunmayan öğrenciler tuvalet, koridor, merdiven altları ya da sınıflarda elbiselerini değiştiriyor. Ders bitiminde iç çamaşırları ıslanan çocuklar, hasta olmaktan kurtulamıyor. Isınma hareketleri yapmadan koşmaya başlayan öğrenciler çoğu zaman sakatlanıyor. Beden eğitimi dersine çıkan çocuklardan sağlık raporu istenmezken, aynı uygulama, lisans alacak öğrencilerde mecburi tutuluyor.

Ege Üniversitesi (EÜ) Beden Eğitimi Yüksekokulu Öğretim Üyesi psikolog Yard. Doç. Dr. Feridun Dorak, okullara tesis konusunda yatırım yapılmasını istiyor. Beden eğitimi öğretmenlerinin birçoğunun diğer branşlardan geçtiğini belirten Dorak, bu öğretmenlerin eğitimden geçirilmesini savunuyor. Dorak, 'Bizim hareketli eğitim programlarımız var; ama hiçbirisi uygulanmıyor. Çocukların ihtiyacı oyunlardır. Öğretmenlerin çocuğun gelişimi için hangi hareketlere önem verileceğini iyi bilmesi lazım. Onun oynayabileceği şekilde spor yapmasına imkan verilmelidir.' diyor. Dorak, 'Tuvalet ortamında, milyonlarca mikrobun bulunduğu yerde çocuğun soyunması çok ayıp ve ahlâksız bir durum.' değerlendirmesini yapıyor.

Öğrencilerin 'sağlıksız ortamlarda' beden eğitimi dersi yaptığını herkesin bildiğini dile getiren İzmir Sporcu Sağlık Merkezi Başhekimi ve İzmir Futbol Antrenörleri Derneği Başkanı Dr. ?aban Acarbay, beden eğitimi öğretmenlerinin sadece egzersiz türü eğitim verebildiğini, bunun yerine branşlarında uzman eğitmenlere ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor. Acarbay, 'Bana göre beden eğitimi ders saatleri yetersiz. Öğrencilere 40 dakika içinde 'soyun giyin' adı altında ders yaptırılmamalı.' diyor. Spor müsabakaları öncesi ısınma hareketlerinin yapılması gerektiğine işaret eden Acarbay, ders saatinin kısalığı ve beden eğitimi öğretmeninin bilgi eksikliklerinden bu tür hareketlerin uygulanmadığını söylüyor. Beden eğitimi derslerinin gelişigüzel verildiğini aktaran Dr. ?aban Acarbay, 'Beden eğitimi bazı okullarda birinci ya da üçüncü ders oluyor. Normal derslerin tam ortasında. Bu çocuk soyunacak, giyinecek, terleyecek ve teri soğuyacak. Bir ders sonrası sınıfta verimli olacak, bu mümkün değil. Beden eğitimi dersinin uygun zaman dilimlerine çekilmesi gerekiyor.' diye konuşuyor. Türk Eğitim-Sen İzmir 1 No'lu ?ube Başkanı Sami Özdemir ise öğrencilerin sağlık kontrolü yapılmadan spora çıkarılmasının doğru olmadığını savunuyor. Bazı öğrencilerin sağlık sorunları yaşadığını ifade eden Özdemir, her türlü spor hareketini yapmaya zorlanan öğrencilerin başarılı olamayınca arkadaşları arasında alay konusu olduğunu kaydediyor. Beden derslerinde terleyen çocukların hastalandığını ifade eden veliler, soruna çözüm bekliyor. 2 çocuk annesi Ayşe Genç, beden dersinde terleyen çocuklarının çamaşırlarını değiştiremeden sonraki derse girdiğini, dolayısıyla da sürekli hastalandıklarını anlatıyor. Çocuklarının tuvalette giyinip soyunmasından rahatsız olan Aliye Kahraman, beden ders saatinin değiştirilmesi görüşünü dile getiriyor.

Beden dersinde kalp krizi geçirdi

Geçen yıl İzmir Güzelyalı'daki Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu 6'ncı sınıf öğrencisi Yılmaz ?ençeliker (12), beden eğitimi dersinde arkadaşları ile basketbol oynadığı sırada kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmişti. Yılmaz ?ençeliker'in ailesi, tek çocuklarını kaybetmenin üzüntüsünü hâlâ üzerinden atamadı. Babası Oktay ?ençeliker, 'Okullarda sağlık memuru, doktor veya hemşire bulundurulmalı. Fiziki şartlar çocukların spor yapabileceği duruma getirilmeli.' diyor.