Türkiye'de 640 bin olan okula gidemeyen kız sayısı, 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası' ile 570 bine indi. Ama iş bununla bitmiyor, hepimize daha büyük görevler düşüyor.

Dünyadaki tek çocuk bayramına ev sahipliği yapan Türkiye'de ilköğretim çağındaki yaklaşık 1 milyon çocuk okula gidemiyor. Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, bu çocukların 570 binini kız çocukları oluşturuyor.
Sivil toplum kuruluşları ise kayıt dışıyla birlikte okula gidemeyen kız çocuk sayısının bir milyona yaklaştığını belirtiyor.

2003 yılında başlatılan 'Haydi Kızlar Okula Kampanyası'yla kız çocuklarının okula döndürülmesinde önemli bir adım atıldı. Kampanya öncesinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın verilerine göre, yaklaşık 640 bin okula gönderilmeyen kız vardı. Kampanyayla birlikte bu sayı 570 bine düşürüldü. Ancak hedeflere ulaşılması için daha çok çaba harcanması gerekiyor.

10 ilde 250 bin kız

UNİCEF'e göre de okula gönderilmeyen kızların sayısı Doğu ve Güneydoğu bölgelerindeki illerimizde yoğunlaşıyor. Sadece Batman, Diyarbakır, Muş, Siirt, Ağrı, Bitlis, ?ırnak, Hakkâri, ?anlıurfa ve Van'da okula gönderilmeyen 250 bin civarında kız çocuğu bulunuyor. UNICEF'in "Dünya Çocuklarının Durumu 2004" raporunda, dünyada zorunlu eğitim çağında olduğu halde okula gitmeyen 121 milyon çocuk bulunuyor. Bunların 65 milyonunu ise kız çocukları oluşturuyor. Herkes İçin Eğitim 2003/2004 Küresel İzleme Raporu'na göre de, Türkiye ilk ve ortaöğretimde toplumsal cinsiyet eşitliğini gerçekleştiremeyen ve 2015'e kadar gerçekleştirememe riski olan 12 ülke arasında yer alıyor. Bu ülkelerden bazıları da şunlar: "Etiyopya, Hindistan, Moğolistan, Fildişi Sahilleri, Burkina Faso, Irak." Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği'nin yaptığı araştırma, Türkiye'nin eğitim haritasını bir başka açıdan ortaya koyuyor. Kız çocuklarının ortaöğretime gitme oranı Türkiye'de yüzde 45'ken, İran'da yüzde 69, Mısır'da yüzde 70'e çıkıyor. Üniversite sınavına girenlerin yüzde 60'ı yerleşemiyor, eğitim harcamalarının GSMH içindeki payı Meksika ve Yunanistan'ın altında.

Eğlenceye para var ama...

Prof. Dr. İsa Eşme, Prof. Dr. Adnan Kulaksızoğlu ve Prof. Dr. Ruhi Kaykayoğlu tarafından hazırlanan "Ortaöğretim ve Yük-seköğretime Geçişte Yeniden Yapılandırma Çalışması"nın sonuçlarından bazıları şöyle:

·          6 - 14 yaş grubunda kızların okullaşma oranında Türkiye (63.4), Nikaragua (80), Mısır (75.7) ve Bangladeş'in (73.8) bile altında.

·          Eğitimde öğrenci başına yapılan yıllık harcama Türkiye'de 380, Zimbabwe'de 768, Tunus'da ise 891 dolar.

·          Ailelerin zorunlu harcamalarında eğitim 1.4'le son sırada bulunuyor. Eğlenceye harcanan para 2.3'lük oranla eğitimden yüksek.

Çocuklar okula değil, işe gönderiliyor

Milli Eğitim Bakanlığı ve UNICEF desteği ile yürütülen "Haydi Kızlar Okula" Kampanyası'na destek sağlamak için yapılan "Kız Çocuklarının Okullaşmalarını Etkileyen Faktörler" araştırması ilginç sonuçlar ortaya çıkardı.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Gündüz Hoşgör'ün danışmanlığında gerçekleştirilen araştırma, kız çocuklarının okullaşamadığı en yoğun merkezler olan İstanbul, Edirne, ?anlıurfa ve Van'da yapıldı.

Kültürel özellikler

YİBO ve taşımalı eğitim kapsamındaki öğrencilerin de yer aldığı ve 174 kişiyle görüşülerek yapılan araştırmaya göre, aile geçmişinin sosyo-ekonomik, coğrafi, demografik ve kültürel özelliklerine göre temel eğitime katılımda farklılıklar var.

Aileleri daha düşük sosyo-ekonomik konuma sahip, anneleri Türkçe konuşamayan, daha fazla geleneksel değerleri savunan, babaları işsiz, altyapı sorunları bulunan yeni yerleşim merkezlerinde ve daha geç kentleşmiş bölgelerde yaşayan, fazla kardeşe sahip ve ailedeki ilk doğan çocuk olma özelliğini taşıyan çocukların eğitime katılma şansları daha düşük.

Ekonomik nedenler!

Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre; İstanbul'da aileler tarafından ekonomik neden diye öne sürülen sorun aslında kitap - defter, forma gibi okulla ilgili donanımları maddi yetersizliklerden karşılayamamaktan öte ailenin çocuk emeğine muhtaç olması.

?anlıurfa'da çocuk emeğine tarımda mevsimlik göç sürecinde ihtiyaç duyulması "ekonomik neden" olarak tanımlanıyor. Ancak, Van'da 'ekonomik yetersizlik' kız çocukların kitap - defter, forma gibi okul ihtiyaçlarının karşılanamaması anlamına geliyor.