Son dönemlerde gelen maillerin çoğunda "Bana ders çalışma programı hazırlar mısınız?" sorusu ve dolayısıyla isteğiyle karşılaşıyoruz. Sizi tanımayan bir kişinin, ısmarlama olarak hazırlayacağı bir çalışma programından sonuç alamazsınız. O nedenle aşağıda çalışma programı hazırlamaya ilişkin detaylı bir yazı kaleme aldım.

Çevrenizde çok çalıştığını, ama buna karşın bu çalışmanın verimini elde edemediğini söyleyen bir sürü insanla karşılaşmışsınızdır. Bu tipteki öğrencilerin genel özelliği kendilerini yeterince tanımamalarıdır. Doğru bir çalışma programı oluşturulabilmesinin asgari şartı kişinin kendini tanıyor olmasıdır. Peki kendini tanımak ne demektir?

Her öğrencinin çalışma alışkanlıkları, bilgi birikimi, hedefleri, zayıf ya da güçlü olduğu yönleri, zeka potansiyeli, çalışma koşulları, maddi imkanları, aile yapıları birbirinden farklı. Dolayısıyla herkes için ortak bir çalışma programından bahsetmek de doğru olmaz. Buradan çıkarabileceğimiz sonuç şu; çalışma programları spesifiktir, bir başka deyişle kişiye özeldir.

Peki, bir program kim tarafından, nasıl hazırlanmalıdır? ?unu hiçbir zaman unutmayın ki sizi en iyi tanıyan yine sizsiniz. Ancak sizin kendinizi tanıyor olmanızla iş bitmiyor. Uzman bir kişiden yardım almanız gerekiyor. Bunun için de sizi yakından tanıyan, potansiyelinizden, çalışma alışkanlıklarınızdan haberdar, tecrübeli bir eğitimciden yardım almalısınız. Programın ana iskeletini belirleyecek olan sizsiniz. Hangi derslerde zayıf olduğunuzu, hangi saatlerde daha verimli ders çalışabildiğinizi, ne kadar uykunun ya da dinlenmenin sizin için yeterli olacağını beraber programı hazırlayacağınız kişiye söylemelisiniz ki uygulamada sıkıntılar çıkmasın. ?unu unutmayın; ısmarlama çalışma programı olmaz. Sizi tanımayan bir kişinin yapacağı programdan sonuç alamazsınız.

Bir de programın realize edilme meselesi var. Hazırlanan program bir hafta kadar denendikten sonra aksaklıklar ortaya çıkacaktır. Bu aksaklıklar göz önünde tutularak program yeniden düzenlenmelidir.

Program hazırlanırken dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi de programın objektif temellere oturmasıdır. Yani hazırlanan program ideal bir öğrenciye göre değil sizin yapınıza göre şekillendirilmelidir. Çoğu öğrenci büyük bir çalışma iştahıyla ilk programını hazırlarken ne yazık ki ayakları yere basmıyor. Hayatında bir günde 6 saat ders çalışmamış olan öğrenci, bu iştahının etkisiyle günlük 8-9 saati bulan bir çalışma programı oluşturuyor. Öğrenci bu programı birkaç gün kendini zorlayarak uygulasa bile, belli bir süre sonra program deliniyor ve bir noktadan sonra artık dikiş tutamaz hale geliyor. Devamlı olarak hazırladığı programı uygulayamayan öğrencide bir süre sonra "Başarılı olamayacağım!" düşüncesi yerleşecektir.

Hazırlanan program, hedeflenen belli bir döneme ait olmalıdır. Durumunuza göre bu dönem 1 ay ya da daha fazla bir zaman dilimini kapsayabilir. Bunun yanı sıra tatil olan dönemlerde (şubat tatili, bayram tatilleri vs) öğrenciler, hazırladıkları çalışma programlarını yeniden düzenlemeliler. Bunun dışında liseyi bitiren ve dershaneye giden öğrenciler de bu dönemde dershanelerinin durumuna göre yeni bir çalışma takvimi oluşturabilirler.

Bazı öğrenciler ise çalışma programı hazırlamaktan çalışacak vakit bulamıyorlar! Özellikle renkli kağıtlara çalışma programı hazırlayıp, birkaç gün sonra tekrar değiştirme davranışı zamanla bir saplantı haline dönüşebiliyor! Öğrenci, çalışma programı hazırlayarak durmadan 'Yeni bir başlangıç yapayım.' düşüncesiyle kendini tatmin etmeye çalışıyor. Bu da büyük bir dengesizlik. Hiç durmadan her gün sil baştan program hazırlamak vakit israfına neden olacaktır. O nedenle hazırlamış olduğunuz programı, ancak ihtiyaç halinde değiştirme yoluna gidin. Her gün her gün değiştirilen bir programa öğrencinin de adapte olması çok zordur.

Evet sevgili gençler; vakit kaybetmeden ve çok da vakit harcamadan tecrübeli ve sizi yakından tanıyan bir eğitimcinin yardımıyla bir çalışma programı hazırlayın. Hepinize kolay gelsin...

Hakan Baykal

Zirve Dergileri Rehberlik Yayın Yönetmeni

hakan.baykal@zirve.com.tr