Anne baba geçimsizliği ve ciddi ekonomik sorunlar başta olmak üzere ailevi nedenler çocukta duygusal çalkantılara yol açabiliyor.

Çocuğun kendisinden ve çevresindekilerden beklentilerinin yüksek oluşu ve ders konusunda 'ya başaramazsam' endişesi ile çevresindekilerin kendisiyle ilgili beklentilerin yüksekliği de onu olumsuz olarak etkileyebilecek faktörler arasında yer alıyor. Bu durumdaki bir çocuk, duygusal sorunlarından dolayı dikkatini veremez, bazen istekli çalışırken bazen çok isteksizdir. Bunun sonucunda bazı konularda başarılı olsa da yetişkinlere göre daha kolay görünse de bazılarında hiç de başarılı olamaz. Bu da çocuğun duygularını anlayamayan bazı ebeveyn ve öğretmenlerin, "Dikkatini vermiyor, tembellik yapıyor, istese çalışır, istese cevap verir." şeklinde düşünmelerine yol açıyor. Halbuki çocuk bir yandan konuları öğrenmeye çalışırken bir yandan da zihni sürekli duygusal sorunları ile doludur ve heyecanı sağlıklı düşünmesini engellemektedir.

Duygusal sorunlarını tespit etmek ve çözümü konusunda yardımcı olmak için çocuğa yeterli ilgi gösterilmesi, zaman verilmesi ve çocuğun sözlerinin kesilmeden dinlenmesi önemlidir. Genellikle sözleri kesilmeden dinlendiğinde çocuklar, sorunlarına sağlıklı çözümler üretirler. Ailevi durumlara bağlı duygusal sorunların azaltılması için çocuğa, sorunlar hakkında ne fazla ne eksik yaşına uygun bilgi verilmesi, çözüm için gerekli çabanın gösterildiğinin açıklanması kaygıları azaltır. Korkuları olan çocukların korkularının temeline inmek de korkularla baş etmesini kolaylaştırır. Duygusal sorunlara bağlı gelişen uyku, beslenme ve hareket bozukluklarının uygun tutumlarla giderilmesi de kısır döngüleri önleyerek çocuğun normale dönmesini kolaylaştırır. Böylece çocuğun dikkat ve motivasyonu artacak, duygusal sorunlarını çözümledikçe daha kolay anlayacak, eksikliklerini gidermesine ve çalışacağı sağlıklı ortamlar oluşturmasına yardımcı olunduğu takdirde ders başarısı ve kendine güveni de artıp duygusal sorunları azalmaya devam edecektir.