Her öğrenci, sınava bağlı olarak, kaygının etkilerini değişik şekillerde yaşar ve hisseder. Aslında bir miktar kaygı yaşamanın, en iyi performansı göstermede olumlu etkileri var. Ancak aşırı kaygı başarısızlığa neden olabilir.
Sınav kaygısının etkileri, sınavda bilgilerini unutmaktan fiziksel olarak hastalanmaya kadar gidebilir. Eğer sınav sırasında bir boşluk yaşıyor, tüm bildiklerinizi unuttuğunuzu hissediyor ve kendinizde bazı fiziksel değişimleri fark ediyorsanız; sınavdan sonra, serbest bir ortamda ve rahatlamış olduğunuzda sınav sorularını cevaplayabiliyorsanız sınav kaygınız var demektir.
Bahçeşehir Koleji uzmanları sınav kaygısının bazı basit çalışmalarla azaltılabileceğini belirterek, yapılması gerekenleri sıraladı:

Olumlu düşünün
Aşağıda verilen düşünceleri ve soruları kendinize sorun ve cevaplarını bir kağıda yazın. Kendinizi kaygılı hissettiğinizde yazdıklarınızı okuyun.
-  Yapmam gereken nedir? Yapabildiğimin en iyisini yapmamın bana ne zararı olabilir? Ne kaybederim? 
-  Yeterli zamanımın olmadığı doğru, ancak olan zamanımı en etkili şekilde nasıl kullanabilirim? 
-  Hangi sorular sıklıkla soruluyor, onlardan başlamalıyım. 
-  Diğer öğrenciler kadar iyi olmasam da elimden geleni yaparak ilerlediğimi ve daha iyi olduğumu göstereceğim., 
-  Diğer öğrenciler de gergin ve telaşlı. Ben de kendimi kontrol edebilir ve başarılı olabilirim. 
-  Duygularım kontrolüm altında, başarabilirim.

 

Aileler için altın kurallar
-  Kaygı bulaşıcıdır: Öğrenciden daha fazla kaygı yaşayan anne babalar farkında olmadan çocuklarının da kaygılanmalarına neden olabilirler.
-  Olumsuz mesajlar vermeyin. Çocuğunuzun çalışma isteğini artırmak için kaygıyı artırıcı yaklaşımlardan kaçının. ?Bu kadar çalışmayla kazanamazsın.' ?Bu kafayla gidersen zor kazanırsın' gibi yaklaşımlar genci çalışmaya teşvik etmediği gibi kaygı düzeyini yükseltir.
-  Çocuğunuzun sınırlarını zorlamayın. Kendi özlemlerinizle çocuğunuz sınırları arasında gerçekçi bir denge kurun. 
-  İçinizden veya yüksek sesle çocuğunuzun ?beceriksiz veya yeteneksiz? olduğunu düşünmeyin, çünkü nasıl olsa bunu hisseder veya duyar. 
-  Başarısız olma durumunu ceza gibi göstermeyin. ?Eğer kazanamazsan, falan okula gidersin.? veya ?eğer ....fakültesine giremezsen şu fakülteye girer ancak filan olursun.? gibi sözler onun gideceği okulu, yapacağı işi sevmesine imkân bırakmaz.
-  Birbirinize bağlılığın amaç, sınavın araç olduğunu unutmayın. Çocuğunuzun ders çalışması ve sınavda başarılı olması uğruna onunla ilişkilerinizi tehlikeye atmayın. 
-  İyinin düşmanı mükemmeldir. Sizin beklentileriniz; çocuğunuzun mükemmel olması olabilir. Ancak bu iyiye sevinip mutlu olmanıza engel olmamalıdır.