Başarılı bir iletişim süreci geçirmek, kişilerin hayatındaki mutluluğun temelini oluşturur. İletişimin en temel özelliği ise dinlemek ve doğru anlamaktır. Çocuğunuzla konuşurken; onu gerçekten dinlediğiniz mesajını yeteri kadar verebilirseniz; sevildiğini ve kabul gördüğünü hissettirmiş olursunuz.

Dinlemenin birkaç farklı yolu vardır. Örneğin; karşımızdakini sessizce dinlemek, dinlediğimizi belirten jest ve mimiklerle takip etmek. Bazen de kapı aralayıcı mesajlar vererek dinlediğimizi belli eder ve devam etmesini isteriz. (Hımm öyle mi? Hadi ya? Ya sonra!) Fakat en güzeli ise göz kontağı kurarak, konu ile ilgili sorular sorarak yapılan iletişimdir. Çocuklar; dinlenilmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdır. Dinlenilmediklerini hemen fark ederler. Uzun süre dinlenilmeyen çocuklar savunmaya geçebilir, işbirliğine yatkın olmaz, içlerine kapalı ya da saldırgan olabilirler.

Onun duygularını reddetmek ya da abartılı bulmak yerine; duygularını ifade etmesine yardımcı olun. Mantıklı açıklamalar yapmak yerine; onun hayal dünyasıyla uyumlu öneriler sunun, sıkıcı sorular ve öğütler yerine; tek sözcükle onu onaylayın, dinlediğinizi belli edin ve kendi fikirlerinizi söyleyin; (Hımm, yaa, öyle mi, bence şöyle olmalı..)

Sen mesajı; (sen şöylesin, sen böylesin, yine şunu yapmamışsın...) yerine, ben mesajı (böyle olması beni daha çok mutlu eder, ama öyle yapmandan rahatsız oluyorum..) verin. Böylece duygularınıza çocuğunuzu da katmış olursunuz. Bu da zedelenmemiş bir iletişim sağlar.

 

Anne-baba olmanın keyfini çıkarın

Çocuğunuza çok zaman ayıramayabilirsiniz; fakat çocuğunuzla birlikte olduğunuz zamanlarda tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Kendisini dinlediğinizi ve ona önem verdiğinizi hissettirin, anne-baba olmanın keyfini çıkarın.

Çocuğunuzu suçlamaktan, yaptığı yanlış davranışı değil de kişiliğini eleştirerek aşağılamaktan ve onun adına karar vermekten vazgeçin. Sınırlarını sizin belirlediğiniz bir evren sunun ona; ama bu evrende istediklerini seçme hakkı kendisinde olmalı. Böylece hem istediğiniz terbiyeyi vermiş olursunuz hem de çocuğunuzun özgüveni gelişir.

Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Kendi içinizde çelişen davranışlarda bulunmanız ya da anne-babanın birbiriyle çelişen farklı tepkiler göstermesi; çocuğu doğruyu bulma konusunda zorlar, güvensizlik oluşur.

Anne-babası tarafından dinlenilen çocuk, kendisini ifade etmenin ve anlaşılmanın huzuru ile iletişimi sürdürmeye devam eder. Kişiliğine saygı duyulduğu ve önemsendiğini görerek çevresindeki insanlara o da saygılı ve anlayışlı davranır.

En önemlilerinden biri de; çocuğunuzu başka çocuklarla asla kıyaslamayın. Çünkü her bireyin düşünce yapısı, becerileri, anlayış biçimi farklıdır. Çocuğunuzun kendine özgü ve diğerlerinden farklı bir birey olarak kabul edilmesi, onun ruh sağlığının temelini oluşturur.

Çocuğunuzla aranızdaki yaş farkı ne olursa olsun önemli olan onunla arkadaş olabilmenizdir. Unutmayın; her ne kadar anne-baba olmak ulvi birer görev olsa da sonuçta siz de birer insansınız. Sizin de; mutlu, sinirli, heyecanlı, üzgün olduğunuz zamanlar var. Böyle zamanlarda derin nefes alın ve içinizden ona kadar sayın, olumlu kararlar alarak tutarlı davranışlar sergilemeye çalışın. Bazı şeylerin daha iyi yoluna gireceğini göreceksiniz.