Prof. Dr. Adnan Yüksel, annelere 4 yaşından küçük çocuklarını, yoğun trafik olan ve hava kirliliği bulunan yerlerde yürütmemesini ve bebek arabasında taşımamasını öneriyor. Çünkü kirli hava yerden 30-40 cm'e yoğunlaşıyor.

 

c Kanser sebepleri arasında ilk sırada çevre sağlığının bozulması yer alıyor. Çocuk hastalıkları ve genetik uzmanı nörolog Prof. Dr. Adnan Yüksel, özellikle kirli havanın çocuklar için büyük tehlike olduğunu söylüyor ve aileleri uyarıyor: "4 yaşından küçük yavrunuzu kirli havalarda kucağınızda taşıyın. Özellikle yoğun trafik olan yol kenarlarında bebekleri arabada taşımayın, çocukları da yürütmeyin. Aksi halde en kirli havayı solumalarına sebep olursunuz."

Çoğu hastalık gibi kanserin de genetik yatkınlığa bağlı olduğunu ve uygun çevre şartlarında ortaya çıktığını ifade eden Prof. Dr. Yüksel, çevre kirliliğinin özellikle çocukluk çağı hastalıklarının ilk sebebi olduğunu belirtiyor. Yüksel, son zamanlarda zeka geriliği, sınır zeka, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, otizm gibi zihinsel sorun taşıyan çocuk oranının da arttığına dikkat çekiyor. Şehirleşme oranının yükselmesiyle zehirli gazlarla dolu kirli havayı solumak zorunda kalan insan sayısının da artması hastalık ihtimallerini de büyütüyor. Prof. Dr. Yüksel'in verdiği bilgilere göre, kirli hava ağır olduğu için yere çöküyor. Yoğun trafikte, sobanın veya gazın çok kullanıldığı mekânlarda yerden 30-40 cm yüksekliğe kadar olan hava kirlenmiş oluyor. Yukarıdaki hava hafif ve rüzgârdan dolayı akım olduğu için daha temiz kalıyor. Özellikle kış mevsiminde kirli havalarda dışarı çıkarılıp yoğun trafik olan yol kenarlarında yürütülen çocuklar ve arabasında taşınan bebekler zemine çöken zehirli, kurşun içeren havayı teneffüs ediyor. Kirli hava bağışıklık sistemi tarafından yakılmadığı zaman kanser için önemli bir sebep oluşturuyor. Ayrıca, çocukta otizm, zeka geriliği, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı, öğrenme güçlüğü ortaya çıkması için kirli havanın çok önemli bir sebep olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yüksel, "Çocuklar, yukarıdaki nispeten daha temiz havayı alabilmesi için kucakta taşınmalı, yürütülmemeli, arabasına konmamalı." diyor.

Kapalı mekânlarda içilen sigara da bina içi havanın kirlenmesine sebep oluyor

Kapalı ortamların havasını kirleten en önemli etkenlerden biri de sigara içilmesi. Sigara içmediği halde sigara dumanına maruz kalan pasif içicilerde kanser oluşma ihtimalinin daha yüksek olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Adnan Yüksel şu bilgileri veriyor: "Kanser riski açısından pasif içicilik de aktif içicilik kadar zararlı. Çünkü hücre temizlenme oranı çok daha yavaş. Sigara içmeyen kişiler kesinlikle yanında sigara içirtmesin. Hele çocukların olduğu bir ortamda sigara içmek kadar çocuğa yapılacak başka bir kötülük olamaz. Bazı hamile kadınlar bile sigara içiyor. Sonra küçük, erken doğmuş, akciğer ve göz problemi olan, zihinsel engeli olan çocuklarla yıllarca uğraşıyorlar. Erkeklerde akciğer kanserlerinin 3'te 2'sinin sebebi sigaradır. Sigaranın meşru olmadığını bütün tıp dünyası ifade etmiştir."

Alışveriş merkezlerinin havası da temiz değil

Prof. Dr. Adnan Yüksel'e göre, büyük şehirlerde yaşayan insanlar için yağışlı ve soğuk havalarda alternatif gezi mekânları haline gelen büyük alışveriş merkezlerindeki hava da çocukların sağlığı için çok zararlı. Havalandırma sistemi olsa bile aşırı kalabalıkta yetersiz kalan, nemli ve kirli hava ile dolu bu mekânlarda enfeksiyon kapma riski de artıyor. Kapalı alanda sigara dumanı da varsa çocuklar telafi edilmesi güç bir hastalık sürecine itilmiş oluyor. Bu mekânlar çocukların sosyalleşmesi, oyun parklarında eğlenmesi için tercih edilse de, daha sakin, aşırı kalabalık olmayan yerler bulunabilir. Soğuk olsa bile yağış yoksa açık havada gezilebilir. Evde kalıp aileyle birebir iletişim kurarak vakit geçirmesinin çocuğun zihin ve beden sağlığı için daha iyi bir seçim olacağı da unutulmamalı.