Çocuk, yaşadığı dünyayı ve çevresindeki insanları oyun yoluyla tanır. Oyun, çocuk için sadece bir boş zaman etkinliği değil, bir düşünme, öğrenme ve kendini ifade etme aracıdır. Bu nedenle çocuklar için seçilen oyuncakların da önemi büyüktür.

Anne-babaların ve çocuğun çevresindeki diğer yetişkinlerin sıkça yaptıkları bir hata, çocuklarına gösteremedikleri ilgi ve ayıramadıkları zaman yerine çocuğu oyuncağa boğmalarıdır. Bu bakış açısıyla sürekli, belli bir amaca hizmet etmeyen, birbirinde pahalı oyuncaklar satın alınarak çocukla kurulamayan sevgiye ve yakınlığa dayalı bir iletişim yerine, oyuncaklar konulmaya çalışılmaktadır. Çocuğa çok oyuncak alınması doğru değildir. Çok oyuncak almak çocuklarımızı çok sevdiğimizi göstermez. Oysa çocuklar için anne ve babalarıyla geçirecekleri zaman birçok oyuncaktan daha doyurucudur. Ayrıca çok oyuncak alındığında çocuklar, oyuncakların değerini bilemez ve tatminsiz olurlar. Sürekli her istediği alınan çocukların okula başladıklarında sosyal yaşantıya uyum sağlamakta güçlük çektikleri de bilinmektedir. Çocuk, ihtiyaç duydukça ve zaman zaman çocuğu ödüllendirmek amaçlı oyuncak alınması tercih edilmelidir.

Oyuncak alınırken, oyuncağın çocuğa zarar vermemesine, güvenli olmasına, çocuğun uzun süre oynayabilmesine, eğlendirici ve öğretici olmasına ve oynayarak çocuğun rahatlamasına fırsat vermesine önem verilmelidir. Özellikle ilk altı yılın zihinsel ve psikolojik gelişim açısından en değerli yıllar olduğu unutulmamalıdır.