Oynadıkları tehlikeli aletlerin farkında olmayan çocuklar, kardeşlerine veya kendilerine telafisi mümkün olmayan zararlar verebiliyor. Uzmanlar ise tehlikelerin mutlaka uygun bir dille anlatılması gerektiğini söylüyor.

Mahsun Kırmızıgül'ün geçen yıla damgasını vuran filmi Güneşi Gördüm'de tüyleri diken diken eden bir sahne vardı. Kırmızıgül'ün canlandırdığı Ramo karakterinin beş çocuğundan biri olan Serhat'ı ablaları yıkamak için çamaşır makinesine atıyor, küçük çocuk hayatını kaybediyordu. Filmin bu sahnesi için 'gereksiz ajitasyon yapılmış' diyenler de oldu, devletin eğitimsiz bıraktığının propagandasının yapıldığını iddia edenler de... Sahne, belki bazı açılardan eleştiriye açıktı ama ortaya koyduğu bir gerçek vardı: Aynı evde akşama kadar birlikte vakit geçiren çocuklar farkında olmadan birbirlerine ve çevrelerine zarar verecek kazalara neden olabiliyor. Maalesef bu türden kaza haberlerine neredeyse her gün bir yenisi ekleniyor.

Kardeş kazalarının en korkunçlarından biri ağustos ayında Konya'nın Kulu ilçesinde yaşandı. Dört kardeş, oynamak için girdikleri eski bir derin dondurucudan çıkamadı, havasızlıktan hepsi hayatını kaybetti. Yine geçtiğimiz günlerde Samsun'un Çarşamba ilçesinden acı bir haber geldi. Annelerinin fındık toplamaya gittiği sırada babasına ait tabancayla oynamaya başlayan 7 yaşındaki H.T.S. tabancanın ateş almasıyla 5 yaşındaki kardeşini öldürdü.

Kardeşlerin tehlikeli oyunları birbirlerine değil ailelerine, evlerine ve çevresindekilere de büyük zarar verebiliyor. Evde kibritle oynamalarından kaynaklanan yangınlar bunun en yaygın örneği. En sonuncusu da geçtiğimiz cumartesi yaşandı. Çorum'un Sungurlu ilçesinde iki kardeşin kibritle oyunu, ahşap evlerinin küle dönmesiyle sonuçlandı.

Bunların sonunda, "Yaşananların hepsi kaza, olacak olduktan sonra önüne geçmek mümkün değil." diyebilirsiniz. Peki, işin içinde hiç ihmal ya da ilgisizlik yok mu? Kardeş kazalarını uzmanlara sorduk. Çocukların kazalara karşı bilinçlendirilebileceğini, ailelere büyük görev düştüğünü dinledik. e-bebek Genel Müdürü Halil Erdoğmuş'tan evde çocuk güvenliğinin tüyolarını aldık. a.kossekoglu@zaman.com.tr

 

Evde çocuk güvenliğine dikkat!

Çocukların kendi başlarına ya da kardeşleri ile oynarken meydana gelecek bir kaza ihtimalinin önüne geçilmesinde ailelerin alacağı psikolojik önlem önemli. Tabii en önemli etkenlerden biri de ev içerisindeki eşyaların çocuklar için güvenli olması. e-bebek Genel Müdürü Halil Erdoğmuş, evde çocuklar için tehlikeli olabilecek durumları ve alınabilecek önlemleri şöyle sıralıyor:

Oyuncaklar: Oyuncakların içeriğinde çocuk sağlığını olumsuz etkilemeyecek materyaller kullanılmalıdır. Pil bölümleri çocukların ulaşamayacağı şekilde gizlenmiş olmalıdır. Plastik oyuncakların uçlarının sivri ve kesici olmamasına dikkat edin. Çocukları, yutulabilecekler kadar küçük oyuncaklardan uzak tutun.

Mama sandalyeleri: Arkaya yatabilme özelliği olan mama sandalyelerine oturan bebeklerin yatma pozisyonunda başları koltuk ile sabit mekanizma arasına sıkışabiliyor. Ya da eğik pozisyonda yemek yedirilen bebeğin boğazına yiyecek kaçabiliyor. Bu hususa beslenme sırasında dikkat edilmelidir. Çocuğun mama sandalyesine tırmanması engellenmelidir. Mama sandalyesinin kemerleri olmalı ve bu kemerler, çocukların açamayacağı bir sisteme sahip olmalı. Çocuğun kaşık, çatal ve tabağı sağlığa uygun plastikten olup sivri ve kesici hatlara sahip olmamalıdır.

Banyo: Kullanılan plastik malzemede kanserojen içerik olmamasına dikkat edilmeli, kesici ve sivri olmamalıdır. Bebeğin bastığı bölümlerde kayganlığı engelleyici gereçler kullanılmalı. Klozetin kapağı kapalı tutulmalı.

Uykuda güvenlik: Yatak kenarlıklarının aralıkları çok geniş olmamalı. Yataktan düşmelere önlem olarak yatak bariyeri kullanılabilir. Yatağın köşeleri sivri ve kesici olmamalı. Yatakta kullanılan ahşap boyası çocuk sağlığına zarar verir mi diye bakılmalı. Ana kucağının düz bir zeminde olmasına çok dikkat edilmeli, sandalye vs. üzerine koyulmamalı. Bebek ana kucağındayken, kemeri mutlaka bağlı olmalı.

 

Aileler nelere dikkat etmelidir?

13 yaşından önce çocuğa kardeşini emanet etmeyin

Çocuk ve ergen psikoloğu Aynur Sayım: 11 yaş ve üzerinde çocukta soyut kavramlar gelişmeye başlıyor. Bu yaştan sonra çocuklara kardeşleri kısa süreliğine, 'denetimli' bir şekilde emanet edilebilir. Ama çok zora düşülmüyorsa bu yaşlar bile sakıncalı. Ben ergenliğe kadar çok uygun olduğunu düşünmüyorum. Çünkü ergenliğe kadar çocuk çocuktur. Her şeyi çok ayrıntılı düşünemeyebilir.

 

Uzman Psikolog Gözde Hatiboğlu: 14-15 yaşından küçük bir çocuğa kardeşinin emanet edilmesini doğru bulmuyorum. Çocuklarda soyut düşünce gelişimi ergenlik dönemiyle birlikte artar. Bu da 13 yaş sonrasına denk geliyor diyebiliriz. Bu yaştan sonra artık çocuk yetişkin gibi düşünebilir ve algılar. Bu yaşlarda tehlikeyi anlatırsanız anlayacaktır.

Tehlike, çocuğa anlayabileceği şekilde anlatılmalı

Aynur Sayım: Çocuklar yetişkinler gibi tedbirli davranamıyor. Motor gelişimlerini tamamlamadıkları için kazaya meyilliler. Aile ne yaparsa yapsın kaza yaşanabiliyor. Yine de anne-baba engellendiği duygusunu yaşatmadan çocuğu takip etmeli. Ailelerin oyunlarda dahi bu dengeyi kurabilmeleri gerek. Çocuğa nerede nasıl davranacağını öğretmeli, sosyal beceri kazandırmalıdır.

Gözde Hatiboğlu: Çocuklar duygularını ifade etmeyi ebeveynden öğrenir. Aileler sözel, fiziksel şiddete asla başvurmamalı. Çocukların yaş grubu göz önüne alınarak, tehlikeler anlatılmalı. Şiddet içeren oyunlardan uzak tutulmalı. Alınan oyuncaklar şiddete yönelik materyaller olmamalı.

Şiddet içerikli yayınlardan uzak tutun

Gözde Hatiboğlu: Şiddetin normal gösterildiği bir dönemdeyiz. Dolayısıyla çocuklar da gördükleri her şeyi yapabileceklerini düşünüyor. Aileler bunun doğru olmadığını çocuğa mutlaka anlatmalı ve şiddet içeren yayınlar kesinlikle izlettirilmemelidir. Çocuk şiddet görürse ve böyle bir ortamda büyürse şiddete eğilimli olur.