Prof. Dr. Tolga Dağlı, ''Hayatın tamamı zaten bir sınav. Çocuklarımızı tek sınavla sınama yanlışına düşmeyelim'' dedi.

MÜ Hastanesi'nde ''Sağlık Okulu'' etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen halkı bilgilendirme toplantısında, ''Sınav Stresi ve Aileler'' konusu ele alındı. Prof. Dr. Dağlı, toplantı öncecisinde yaptığı açıklamada, sağlıklı nesiller yetiştirmenin herkesin ortak sorumluluğu olduğunu belirterek, ''Unutulmamalı ki, hayatın tamamı zaten bir sınav. Çocuklarımızı tek sınavla sınama yanlışına düşmeyelim. Çocuklarımıza yapabileceğimiz en büyük katkı, henüz yaşamlarının başında sınavlar nedeniyle onları olmak ya da olmamak ikilemine düşürmemektir'' diye konuştu.

Dağlı, duygularla düşünceler arasında insanı şaşırtacak kadar bir etkileşim olduğunu ifade ederek, ''Yapılacak tek şey, gerçek dışı, kötümser düşüncelerinizi gerçek dışı bir iyimserliğe dönüştürmek değil, yalnızca gerçekçi düşünmektir. Unutmayalım ki başarıya ulaşmanın ilk aşaması, kişinin kendi potansiyelini doğru değerlendirmesidir. Nelerin eksik olduğuna ve neyi, ne kadar öğrenmeniz gerektiğine ancak gerçekçi bir değerlendirme sonucunda karar verebilirsiniz'' şeklinde konuştu.

Toplantıda konuşan Doç. Dr. Ayşe Rodopman Arman da sınavlara hazırlanan çocukların yoğun kaygılar yaşadıklarını söyledi. Sınavın her şeyin sonu olmadığını dile getiren Arman, şunları kaydetti:

''Ne çocuklarınızın üstüne varın, ne onların tepkileri altında çaresiz kalın. Hayatı kendi seyrine bırakın. Bugün sınav baskısının yol açtığı bunalma, yarın çocuğunuzda ciddi ruhsal sorunların kaynağı olarak karşınıza çıkabilir. Bunu önlemek sizin elinizde. Sınav odaklı bir hayat sağlıksız bir gelecek getirebilir. Sınav sürecinde çocuklarınıza yapabileceğiniz en büyük katkı, onları hem kendi iç baskılarından, hem de çevre baskısından korumaktır.''

Arman, yapılan araştırmalara göre, ABD'de sınav kaygısıyla baş etmek durumunda olan öğrencilerin oranı yüzde 20 seviyesinde iken, Türkiye'de bu oranın yüzde 65-70 civarında olduğunu ifade ederek, ''Dolayısıyla sınav kaygısıyla başa çıkma becerisinin kazandırılması ülkemiz için çok daha büyük bir önem taşımaktadır'' dedi.

Yrd. Doç. Dr. Kemal Kuşçu ise sınav stresine karşı zihinsel ve bedensel rahatlama tavsiye ederek, ilaç ya da çay-kahve gibi uyarıcılardan kaçınmak gerektiğini belirtti.Kuşçu, ''Uyarıcı maddeler başlangıçta yararlı gibi gelir, ama dozu arttıkça dikkat bozukluğuna ve istenmeyen durumlara neden olabilir'' dedi.