Çocuklardaki okul başarısızlığının ve dikkat eksikliğinin altında çoğunlukla demir eksikliği sorunu yatıyor. Demir eksikliği (anemi) beyne yeterince oksijen gitmemesine yol açarken, vücut ciddi bir stres altında kalıyor ve psikolojik sorunlar başlıyor.

Çocuklarda dikkat eksikliği ile birlikte okul başarısızlığına ve sinirlilikle birlikte davranış problemlerine yol açan nedenlerden biri de anemi (demir eksikliği)dir. Anemi bazen zor anlaşılmakta bazen de doktor tarafından tespit edilip tedavi edilmesi gerektiği halde aile tarafından ihmal edilmektedir. İhmali durumunda yeterli beslenmemeye de bağlı olarak ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Anemi, beyne yeteri kadar oksijen gitmemesi ve bünye için ciddi bir tehdit (stres kaynağı) oluşturması sebebiyle başka organik problemlere ve depresyon gibi psikolojik, huzursuz bacak sendromu gibi nörolojik problemlere yol açabilmektedir. Ciddi derecedeki demir eksiklikleri baş dönmesi ve denge bozukluklarına ve ders başarısızlığı ile birlikte zekanın bazı alanlarında gerilemelere de yol açabilmekte ve anemi ile birlikte bıraktığı bu arazların da tedavisi gerekmektedir.

Aneminin yol açtığı problemlerin bir kısmı başlangıç aşamasında aneminin tedavi edilmesi ile düzelirken, bazısı anemi tedavi edildikten sonra da devam etmekte ve ancak bu hastalıklarla ilgili uzmanlar tarafından tedavi edildiğinde düzelebilmektedir.

Kronik enfeksiyon hastalıkları, aşırı kan kaybına yol açan ciddi yaralanmalar, fazla kanamalı olan ameliyatlar, sık burun kanamaları, bağırsak parazitleri, tiroid bozuklukları da anemiye yol açabiliyor. Kalıtımsal bazı hastalıklar, mesela "Akdeniz anemisi" de özel tedavi gerektiriyor. Anemi, kan tahlilleri ile kolay tespit edilen bir rahatsızlık olmakla beraber "gizli anemi" denilen daha detaylı tahlilleri gerektiren türleri de vardır. Genelde solgun deri, aneminin belirtisidir. Fakat bu yanıltıcı olabilir. Solgun renkli derili olup kansızlık problemi olmayan kişiler olduğu gibi rengi solgun olmadığı halde anemi problemi olan kişiler de olabilmektedir. Aşırı stres de dolaylı yoldan anemiye yol açabilmektedir. Mesela aşırı streste vücut normalden daha fazla B vitamini tüketmekte, bu da alınan gıdalardaki yiyeceklerde bulunan demirin emiliminde yetersizliğe yol açabilmektedir. Sıkıntı hissi, hava açlığı, nefes alamama, çarpıntı, bilhassa büyük çocuklarda sol kola vuran ağrı, baş ağrısı, baş dönmesi, denge kaybı, uykuya düşkünlük, halsizlik, ders çalışmak istememe, dikkat dağınıklığı veya bozukluğu, aşırı sinirlilikle veya duygusallıkla birlikte aşırı hareketsizlik veya tam tersi hırçınlık ve aşırı hareketlilik, başka problemlerin olduğu gibi aneminin de habercisi olabilir.

Anemi ortaya çıkmadan alınacak pek çok tedbir vardır. Sağlıklı beslenme, düzenli uyku, stresin olumsuz etkilerinin azaltılması bunlar arasındadır. İştahsız çocuklarda anemi sıklıkla görüldüğü gibi düzensiz yemek yiyen ya da az sebze, meyve ve proteinli gıdalar tüketip tek yönlü beslenen çocuklarda ve yetişkinlerde daha çok anemi görülmektedir.

Aneminin tedavisi nasıl yapılmalı?

Anemi tedavisinde önce kansızlığın nedenleri çocuklar için çocuk hastalıkları uzmanı, büyüklerde ise dahiliye uzmanı ile görüşüp tespit edilmeli ve bu sebepler ve aneminin derecesine göre tedavi yapılmalıdır. Tedavi süresine mutlaka uyulmalıdır. Mesela 1 aylık tedavi süresinde ilaçların on beş gün kullanılıp bırakılması, aneminin devam etmesine yol açar. Anemi düşük düzeyde ise tıp doktorları tarafından önce tabii yollarla uygun diyetle tedavi edilmektedir. Yüksek aneminin ilaçla tedavisi gerekmektedir. Aneminin, doktorun verdiği ilaçlar bırakılarak bitkisel ilaçlarla tabii yolla tedavi edilmeye çalışılması tedavinin gecikmesine yol açabilmektedir. Anemi tedavisinden sonra mutlaka kontrole gidilmelidir. Yine tekrarlayan anemi durumlarında sebep araştırılmalı ve ciddi derecedeki anemi durumlarında bir hematologla (kan hastalıkları uzmanı) ile görüşülmelidir.