New Page 1

                Zamanın birinde, çok büyük bir ülke ve bu ülkenin çok güçlü bir kralı varmış. Bu güçlü kralın da bir doğanı varmış. İşte bu doğan bir gün serkeşlik yapıp, kralın yanından kaçmış ve yaşlı bir kadının evinin penceresine konmuş. Yaşlı kadın doğanı görünce hemen içeri almış. Doğanın bakımsızlıktan tırnaklarının ve kanatlarının uzadığını düşünerek, Ehil olmayan insanların eline düşmüş olmalısın ki, sana iyi bakamamışlar, kanatların da tırnakların da çok uzamış, demiş. Ve doğanın kanatlarını ve tırnaklarını kesmiş. Önüne de yemesi için saman koymuş.

            Doğan?ı doğan yapan iki özelliği uçması ve avlanmasıdır. Ancak iyilik yaptığını düşünen bu yaşlı kadın doğandaki bu iki özelliği ondan alarak ve önüne yesin diye saman koyarak ona ne büyük bir kötülük yaptığının farkında değil. Değişen koşularla birlikte çocuklarımıza atalarımızdan kalma yöntemlerle yetiştirme konusunda eksik kalıyor olabiliriz. Çocuk eğitiminde yeni teknikler öğrenmek ve bunları uygulamak hem sizlerin işini kolaylaştıracak hem de çocuğunuzun daha başarılı bireyler olmalarını sağlayacaktır. İlerleyen sayfalarda çocuğunuzun eğitiminde sizleri daha etkin kılacak teknikler öğreneceksiniz. Her bir tekniği dikkatle okuyun ve hangi koşullarda uygulanabileceğine yönelik üzerinde düşünmeyi de ihmal etmeyin.

            Çocuklar Neden İyi ve Kötü Davranırlar?

            Neredeyse bütün anne-babalar bazen kendilerine şu soruyu sorarlar: Neden bazı çocuklarda, önemli davranış sorunları gözlenmezken, başka bazı çocuklar anne ve babaları için sürekli sorun yaratırlar?

            Anne babalar davranışları düzeltmenin kurallarına ve yöntemlerine ilişkin bilgilerini artırarak çocuklarının daha iyi davranan, geçimli aile bireyleri olmalarına yardım edebilirler.

            İyi davranış da kötü davranış da çocuğun ödüllendirilmesi yoluyla oluşturulur. Kimi zaman, anne babalar çocuklarının kötü davranışını ?farkında olmadan? ödüllendirerek pekiştirirler.

            Örnek Olay: Selim 8 yaşında bir öğrencidir. Anne ve babasının okula geldiğini her gördüğünde huysuzluk etmekte ve bağırıp çağırarak annesiyle birlikte eve gitmek istediğini belirtmektedir. O saate kadar okulda arkadaşlarıyla oyunlar oynayarak eğlenen Selim, anne ve babasını görünce neden ağlamayı ve huysuzluk etmeyi seçmektedir? Anne, çocuğunun ağlama ve sızlamalarından ?usanarak? Selim?i de kendileriyle birlikte eve götürmektedir. Peki, Selim?in zihninde bu durumun açıklaması nedir ki anne ve babasıyla eve gitmek istediğinde bağırıp çağırmayı tercih etmektedir? Yaşamımızdaki problemler, bireylerin zihninde önceki deneyimlerinden hareketle bir algı çerçevesi oluşturarak açıklanırlar. Dünyaya gözlerini yeni açmış bir bebeğin ağlayışı, bilinçli bir eylem değil, refleksif bir davranıştır. Dil gelişimi, çocuğun isteklerini karşılayacak kadar gelişmediği için çocuk, isteklerini belli bir yaşa kadar ağlayarak anlatır. Her ağladığında bir şeylerin yolunda gitmediğini annesine hissettiren çocuk, arzu ve isteklerinin yerine gelmediği durumlarda ağlamayı tercih edecektir. Ağlamak, huysuzluk etmek bu yaştaki çocuklar için yerine getirilmesi zorunlu olan ihtiyaçların bir uzantısıdır. Ancak ileri yaşlarda isteklerin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla bıktırma ve usandırma aracı olarak kullanılır.

            Selim, ağlayıp sızlayarak anne ve babasını usandırdığını ve isteklerinin bu yolla ödüllendirildiğini öğrenmiştir. Peki, ne yapılmalıdır? Çocuğunuzun bu türdeki olumsuz davranışlarını ödüllendirmez ya da cezalandırırsanız, davranışın gelecekte tekrarlanma olasılığı azalma eğiliminde olacaktır.

           

            Çocuğumu yetiştirirken nelere dikkat etmeliyim?

            1. Kural: Çocuğunuz iyi bir davranış yaptığı zaman, davranışın ardından hemen bunu ödüllendirin.

            Bu durum psikolojide ?pekiştireç? olarak tanımlanır. Verplanck adında bir psikologun deneklere haber vermeden yaptığı deney ünlüdür. Deneye katıldıklarının farkında olmayan üniversite öğrencileri, araştırmacıyla konuşmaya başlarlar. Konuşmanın başlangıcından itibaren araştırmacı, üniversite öğrencilerinin konuşurken kullandıkları bazı cümleleri pekiştirmiş, diğerlerini pekiştirmemiştir. Örneğin öğrenci ?Kanaatimce?, ?Öyle zannediyorum ki?, ?Bana öyle gelir ki? şeklinde başlayan cümleler kullandıktan sonra araştırmacı ?Evet haklısınız?, ?Gerçekten dediğin gibi?, ?Bana da öyle geliyor? şeklindeki ifadelerle öğrencilerin ifadelerini pekiştirmiş, destekliyor görünmüştür. Sonucun ne olduğunu merak ediyorsunuz sanırım? Peki söyleyeyim. Üniversite öğrencilerinin pekiştirilen kişisel görüş belirtilen ifadelerinde (Kanaatimce, Öyle zannediyorum ki, Bana öyle geliyor ki vb) anlamlı bir artış görülmüş.

            Buradan çıkarmamız gereken ders ise şu: Çocuğunuz iyi bir davranışta bulunduğunda (örneğin ödevlerini düzenli bir şekilde yaptığında, odasını topladığında, dişlerini fırçaladığında vb) onu ödüllendirin. Bu ise şu anlama gelir? ?Bak oğlum/kızım senin bu davranışın beni memnun etti, aferin hep böyle davran. Seni bu davranışından dolayı takdir ediyorum.?

Çocukların davranışlarını pekiştirmede sosyal ödüller oldukça etkilidir: Gülümsemeler, okşamalar, öpücükler, övgü sözcükleri, ilgi gibi. Ancak çocuğunuzu değil de çocuğunuzun yaptığı davranışı överseniz istediğiniz davranışları pekiştirmekte daha etkili olduğunuzu göreceksiniz.

            2. Kural: Çocuğunuzunyaptığı kötü davranışı ?farkında olmadan? ödüllendirmekten sakının. Bir çocuğun uygunsuz bir davranışını farkında olmadan ödüllendirdiğiniz zaman, o davranışı pekiştirmiş olursunuz. O davranışın gelecekte tekrarlanma olasılığı da artar. ?Haydi, artık yatma vakti geldi.? dediğinizde, çocuğunuz belki ağlayıp sızlayarak, öfke nöbetlerine kapılarak, geceleri yatmaya gidişini geciktirmenin yolunu öğrenmiş olabilir. Onun ağlayıp sızlanması dayanılmaz hale gelince, ?boyun eğerek? onun yatağa daha geç gitmesine izin verdiğiniz olduysa tekrar düşünün.

            3. Kural: Kötü davranışı cezalandırın (Fakat hafif cezalar verin). Ana babalar çocuklarını cezalandırmaktan hoşlanmazlar. İyi davranışları ödüllendirmeyi tercih ederler. Oysa hafif cezaların yerinde kullanılması bir çocuğa yardım etmek için gerekli olabilir:

            Azarlama, doğal sonuçlar, mantıksal sonuçlar, mola ve davranış cezası gibi hafif cezalandırma türleri hakkında ilerideki bölümlerde bilgi edineceksiniz. Korkutucu tehditler, şiddetli dayak gibi sert cezalandırma yollarından kaçının. Sert cezalar verecek olursanız, çoğu kez sorunları daha da karmaşıklaştırırsınız.

           

            Çocuk Yetiştirirken Yapılmaması Gereken Yanlışlar

            1.Yanlış: Ana babalar iyi davranışı ödüllendirmezler. Olumlu ve istenilir davranışların artmasını istiyorsanız çocuğunuz iyi bir davranış sergilediğinde onu ödüllendirmelisiniz. Ödüllendirmemek iyi ile kötü davranış arasındaki çizgiyi belirsizleştirir. Doğru ve yanlış davranışın ne olduğunu bilmesi, ?Bu davranışını takdir ediyorum ve her zaman böyle olmanı istiyorum.? anlamını taşır. Ancak ödüllendirmeden kastedilen şey maddi bir ödül değildir. Yerine göre, aferin demek, harikasın demek maddi ödüllerden daha önemlidir.

Ödüllendirme yapılırken çocuğunuzun yapmaktan hoşlandığı şeyleri ödüle bağlamaktan sakınmalısınız. Çünkü yapılan deneylerde çocukların yapmaktan hoşlandıkları bazı etkinlikler ödüllendirildiğinde çocukların bu etkinliklerden artık zevk almadıkları tespit edilmiştir.

            2.Yanlış: Ana babalar iyi davranışı ?farkında olmadan? cezalandırırlar. Bazen çocuklar iyi bir davranış sergilediklerinde anne babalar çocuğu farkında olmadan cezalandırırlar. Bu ceza çocuğun zihninde ?Anne ve babam bana kızdığına, ceza verdiğine göre yanlış bir şey yaptım. Anne ve babam bunu yapmamı istemiyor.? şeklinde kodlanır.

            3.Yanlış: Ana babalar kötü davranışı ?farkında olmadan? ödüllendirirler. Farkında olmadan çocuğunuzun yaptığı yanlış bir davranışı ödüllendirmeniz, yanlış davranışın görülme sıklığını artıracaktır. Bu çocuk neden böyle davranıyor dediğinizde sorunun çözümü aslında kendi davranışlarınızda yatıyor anlamına gelmektedir.

            4.Yanlış: Ana babalar (hafif cezalandırmaların gerektiği durumlarda) kötü davranışı cezalandırmazlar. Çocuğunuz yanlış bir davranış gösterdiğinde davranışın yanlış olduğunu göstermek adına ceza vermeniz gerekebilir.

 

 Eşler Arasındaki Açık İletişim Çocuk Yetiştirmede Etkili Olmayı Sağlar

            Eşler arasındaki açık iletişim, çocuğun yetiştirilmesinde ana babayı daha etkili kılar. Bu amaçla ebeveynler amaçlar üzerinde görüş birliğine varmalıdır. Çocuğunuzun hangi davranışının istenen davranışlar olduğuna hangilerinin de istenmeyen davranışlar olduğuna birlikte karar vermelisiniz.

            Çocuğunuzun uymasını istediğiniz kuralları eşinizle birlikte kararlaştırmalısınız. Mümkün oldukça yeni kuralların saptanmasına, uygulanmakta olanların değiştirilmesine katılmaya çocuğunuzu da teşvik etmeye çalışın. Kuralların belirlenmesin de onun da payı olursa, o kurallara uyma olasılığı artar, karşı koyma olasılığı ise azalır. Ne olursa olsun, artık bir kural kararlaştırılınca, çocuktan bu kurala uygun davranması beklenmelidir. Hangi davranışların beğenileceğini, hangilerinin iyi karşılanmayacağını çocuğun bilmesi gerekir.

 

              Davranış Değiştirme Teknikleri

            Davranış değiştirme tekniklerini düzenli ve tutarlı bir şekilde uygulamalısınız. Aksi takdirde istediğiniz etkiyi alamayabilirsiniz. Örneğin ağlayarak, mızmızlanarak kendi istediğini anne ve babasına yaptırmak isteyen bir çocuğun bu tür davranışına ara sıraboyun eğen anne ve baba, bu davranışın çocukta sürekli olarak kalmasına yardımcı olmaktadır. Çocuğun bu davranışını ilerde ortadan kaldırmak zor olacaktır.

            Çocuklardaki İyi Davranışı Nasıl Daha Fazla Artırabilirsiniz?

            1- Etkin aldırmazlık uygulayın:

            Çocuğunuzun iyi davranışını ödüllendirmeniz kadar, onun kötü davranışını ?ödüllendirmekten sakınmanız? da önemlidir. Sürdürülmesini istemediğiniz davranış karşısında etkin bir aldırmazlık tavrı takının. Etkin aldırmazlık, kötü davranmakta olan çocuğunuz ile ilgilenmeye kısa bir süre ara vermeniz demektir.

            Etkin Aldırmazlık Nasıl Uygulanmalı?

            Huysuzlanan, yüksek sesle yakınıp duran, ısrarla istekler ileri süren, tutturan ve yalvaran, hafif öfke nöbeti geçiren çocuklarınıza karşı etkin aldırmazlık yöntemini uygulayabilirsiniz. Ancak bu yöntemi uygularken şunlara dikkat edin:

            a-) Kısa bir süre için çocuğunuza herhangi bir biçimde ilgi göstermeyi bırakın.

            b-) Onunla tartışmaya girmeyin, konuşmayın veya onu azarlamayın.

            c-) Başınızı çevirin ve onunla göz göze gelmekten kaçının.

            d-) Tutum ve davranışınızda yüz ifadenizde kızgınlık belirtisi göstermeyin.

            e-) Başka bir şeyle uğraşıyormuş gibi yapın ya da odadan çıkın.

            f-) Çocuğunuzun kötü davranışı karşılığında bir ödül elde etmemesine dikkat edin.

            g-) Kötü davranış son bulunca çocuğunuza bol bol ilgi gösterin.

            h-) Çocuğunuza yaptığı hatanın ne olduğunu, neden böyle davrandığınızı anlatın.

           

            ?Selim odasında oyuncaklarıyla oynarken 1 hafta önce alınan oyuncağını kırmış ve mutfakta yemek yapmakla uğraşan annesinin yanına gelerek,

            Çocuk: Anne oyuncağım kırıldı, yeni bir tane istiyorum.

            Anne: Üzgünüm, ne yazık ki alamayız. Oyuncaklarınla onları kırmadan oynamayı öğrenmelisin.

            Çocuk: Bana ne istiyorum işte. Babama söyle alsın. demiştir. Selim?in annesi gittikçe artan sızlanmalara ve huysuz ses tonuna aldırmayarak Selim?e Mızmızlanmadan konuşmayı öğrendiğin zaman konuşabiliriz. Ama şu anda seni duymuyorum, istediğin kadar ağlayabilirsin. diyerek başka bir odaya geçmiştir. ?

            Bu örnekteki anne çocuğunun yanlış tavrına karşı etkin aldırmazlık tekniğini başarılı bir şekilde uygulamıştır.

           

             2- Büyükanne Kuralını Uygulayın

            Büyükanne kuralı önce yapılması istenen görev ya da sorumluluğun yerine getirilmesini, daha sonra da çocuk tarafından istenen bir şeyin yapılmasını öngörür. Örneğin oğluna/kızına ?Ev ödevini bitir, sonra sinemaya gidebilirsin.? diyen bir baba büyükanne kuralını uygulamaktadır. Çocuğa istediği olanaklar sağlansa, o ders çalışmak yerine sinemaya gitmeyi tercih eder. Demek ki sinemaya gitme davranışı, ev ödevini yapma davranışına göre, çocuğun faaliyetler sıralamasında daha üst bir düzeyde yer alır. Anne ve baba, ?Önce sinemaya git, daha sonra gelince ev ödevini yap!? derse yanlış bir yöntem uygulamış olur. Bu durumda ödev yapılmaz.

            Büyükanne kuralını etkin bir şekilde uygulamak için çocuğunuzun önemli göreceği miktarda ödül sunmalısınız. Örneğin ?Karnende hiç zayıf olmazsa seni sinemaya götüreceğim.? demek ile ?Karnende hiç zayıf olmazsa sana bisiklet alacağım.? demek farklıdır. Çocuk için sinemaya gitmek karnesinde zayıf not getirmemesi için yeterli bir ödül olmayabilir.

           

            3- Çocuğunuza İyi Örnek Olun

            Anne babalar gösterdikleri davranışlarla sürekli olarak çocuklarının gözünde model oluştururlar. Çocuğunuz doğru ya da yanlış davranmayı sizin davranışınızı ve başkalarının davranışlarını gözlemleyerek ve taklit ederek öğrenir. Unutmayın çocuğunuz sizin aynadaki yansımanızdır.

           

            4. Puan Biriktirme

            Puan karşılığı ödüllendirme 7-13 yaş arası çocuklar üzerinde etkili olur. Puan biriktirme hem eğlenceli hem de çocuğunuzun davranışlarını düzeltmesinde etkili bir yöntemdir. Altı basamak halinde sıraladığımız açıklamaları izleyerek çocuğunuz için bir ?puan karşılığı ödül programı? düzenleyin.

            a-) Düzeltmek istediğiniz hedef davranışları belirleyin. Artırmak istediğiniz davranışı (örneğin yemekten sonra sofrayı toplamak) tanımlamalı ve çocuğunuzun hangi istenilen davranışları yapma konusunda eksik kaldığını tespit etmelisiniz.

            b-) Puan karşılığı ödül takvimi hazırlayın. Hedef davranışları bu takvimin üzerine sıralayın. Yanlarına o davranış karşılığı çocuğun kazanacağı puan sayısını koyun. Çocuğunuzun yapacağı işler karşılığında kazanacağı puanlar listesini hazırlayın. Bu listede çocuğun yapması istenilen davranışlar (yatak toplamak, giyinmek, ödev yapmak gibi) ve istenmeyen davranışlar (küfür etmek, vurmak, bağırmak gibi) yer almalıdır.

 

Örnek Ödül Listesi

Süre

Puan

P.tesi

Salı

Çarş

Perş

Cuma

C.tesi

Pazar

Bisiklete binmek

Yarım saat

5

 

 

 

 

 

 

 

Sokakta oyun oynamak

Yarım saat

5

 

 

 

 

 

 

 

Bilgisayarla oynamak

Yarım saat

5

 

 

 

 

 

 

 

Televizyon izlemek

Yarım saat

5

 

 

 

 

 

 

 

Bir kitap, dergi alınması

 

20

 

 

 

 

 

 

 

Eve arkadaş çağırmak

 

30

 

 

 

 

 

 

 

Arkadaşın evine gitmek

 

30

 

 

 

 

 

 

 

Sinema, tiyatroya gitmek

 

50

 

 

 

 

 

 

 

Maça gitmek

 

75

 

 

 

 

 

 

 

Bisiklet almak

 

400

 

 

 

 

 

 

 

TOPLAM

 

 

 

 

 

 

 

 

             Ödül listesi hazırlarken şunlara dikkat edin:

            - Ödül listesini çocuğunuzla birlikte hazırlayın. Sizin için ödül olan şeylere değil, çocuğunuz için ödül olacak şeylere bu listede yer vermeye dikkat edin.

            - Listede 10-15 madde olmalıdır. Ödüllerin 1/3?ü günlük ödüller olmalıdır (bilgisayar oynamak, sokağa çıkmak, bakkaldan bisküvi almak gibi).

             - Ödüllerin 1/3?ü orta vadede, hafta sonunda ya da on beş günde bir kazanılacak ödüller olmalıdır (alışveriş merkezine gitmek, sinemaya gitmek, oyuncak almak, arkadaşın evinde kalmak gibi).

             - Ödüllerin 1/3?ü ise uzun vadede (2-4 ay) biriktirilen puanlarla kazanılabilecek ödüller olmalıdır. (bisiklet almak, bilgisayar almak vb).

            c.Kuralların-görevlerin listesini hazırlayın.

            Çocuğunuzun yapacağı işler karşılığında kazanacağı puan listesini hazırlayın. Bu listede çocuğun yapması istenilen davranışlar (yatak toplamak, giyinmek, ödev yapmak gibi) yer almalıdır. Puan sisteminde ceza olarak puan düşürülmemelidir. Ceza verilmesi gerekiyorsa yazımız içerisinde yer alan diğer yöntemleri kullanın. Bu listeyi çocuğunuzun kolaylıkla görüp takip edebileceği bir yere asın.