Küçük çocuğunuzun dünyasına girip onunla hiç oyun oynadınız mı? Size küçük fincanlarla sunduğu hayalden çayını yudumladınız ya da sanal arabasına binip kontak anahtarını çevirip götürdüğü bir parkta gezinti yaptınız mı? Onunla rolleri değiştirdiniz, siz çocuk o anne veya baba olurken, kullandığı kelimeleri, jest ve mimikleri fark ettirmeden hayranlıkla izlediniz mi? Hayatın içinde küçük bir çocuk olarak buldunuz mu kendinizi?

Oyun çağındaki çocuk, gerçek dünyada yaşadıklarını oyunlarında yeniden canlandırır ve yaşaması için gereken becerileri elde etmek için bir nevi pratik yapar. Gerçek dünyanın olumsuz etkilerini azaltmak için de oyunda hayal gücünden yararlanır. Bir yandan da oyunlarından büyük zevk alıp, rahatlar ve günlük olayların stresleriyle de bu şekilde başa çıkar.

Oyun çocuğun düşünce gücünün ve duygularının gelişip eğitilmesi, ruh ve beden sağlığının korunması için mutlaka gereklidir. Çocuklar oyun çağından sonra da oyuna ihtiyaç duyarlar. Büyük çocuklara da sorumlulukları için disiplin sağlarken yaşına uygun oyun oynama fırsatları verilmelidir. Oyuna yetişkinlerin de az da olsa ihtiyacı vardır. Pek çok yararlı yetişkin oyunu vardır ve bunlar; zeka oyunları, sportif oyunlar, dramatizasyonlar vb. günlük hayatta hem dinlenip rahatlamayı hem de gereken becerilerin geliştirilmesini sağlar. Aile üyeleriyle, çocuk ve gençlerle oynanan oyunlar ise yetişkinlerin oyun ihtiyacını karşılarken, birbirleriyle ilişkilerinin sağlıklı gelişmesine de katkıda bulunur.

Çocuk, bazen iç dünyasında kendisini meşgul eden pek çok probleme çözüm bulmaya çalışırken oyuna ilgi göstermez. Yeteri kadar oyun oynamayan çocuklar ise bilhassa oyun çağında anne-baba, öğretmen, doktor, şoför, ressam ve müzisyen gibi rolleri gerçekleştirmesi için gereken hayallerden ve bunları pratik edeceği oyunlardan mahrum kalır. Hatta bazısı yetişkinken fırsat bulduklarında küçük bir çocuk heyecanıyla çocukken oynayamadıkları oyunları oynarlar. Aşırı olmadığında bunun ileriki yıllardaki gelişimde yararı da vardır.

Çocuk ancak oyun ihtiyacı yeteri kadar karşılandığında sağlıklı şekilde gelişir. Oyun esnasında çocukta somut kavramlar kadar soyut kavramlar da yerleşir ve bu kavramları kullanabilmesi de yalnız oyundan ikili üçlü oyunlara geçişle mümkün olur. Arkadaşlık ve sosyalleşme de bu şekilde gelişir.