Bununla beraber bazı ailelerde psikoloğa gitmek hâlâ yadırganıyor. Anneler babalar hatta diğer aile büyükleri arasında tartışma konusu olabiliyor. Bir çözüm yolu denenirken gecikiliyor. Psikolog yardımıyla daha kısa sürede çözülebilecek bir problem geçen zamanla daha çok artabiliyor ve çözümü de daha uzun süre alıyor. Halk arasında psikoloğa normal olmayanların gideceği düşüncesi son derece yanlıştır. Tam tersine psikolog, davranış bilimi olan psikolojiden yararlanarak sağlıklı-sağlıksız her bireyin mevcut şartlar içinde potansiyelini en iyi şekilde kullanarak gelişmesine, bu arada varsa problemlerini çözmesine destek olmaya çalışan uzmandır. Her insanın bazı problemlerinin olması ise son derecede doğaldır. Bu ilk çocukluk yıllarında daha da önem arz eder.

Doğumun ardından geçen birkaç aydan sonra çocuğu çocuk doktoruna götürür gibi çocuk veya aile psikoloğuna götürmek problemlerin erken tespit edilmesini sağlar. Anne babanın çocuk yetiştirmeyle ilgili yanlış bilgileri veya hatalı tutumları varsa bu kontroller sırasında ortaya çıkabilir. Yine pek çok gelişim problemi kontroller sırasında erken fark edilebilir.

Çocukta bir davranışın problem olup olmaması yaşına göre değişir. Anne babanın çocuğun gelişim özellikleri hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Eğer anne baba bu konuda kendisini yetersiz görürse eğitim almalıdır.

Hayat değişikliklerinde uzman desteği gerekli

Önemli hayat değişiklikleri, çocuğun yakınlarından birini kaybetmesi, anne babanın boşanması, anne veya babanın yeniden evlenmesi, anne veya babanın başka şehirde çalışması, çocuğun kendisinin veya yakın aile üyelerinden birinin ciddi hastalık geçirmesi, okul değişikliği, bakıcı değişikliği gibi çocuğu etkileyebileceği düşünülen bütün durumlarda psikoloğa danışmak ve gerekirse destek almak pek çok psikolojik sorunu önler.

Bununla beraber psikoloğun sihirli değneğinin olmadığı, çözümlerin anne baba ve diğer yakınların işbirliği ile üretileceği unutulmamalıdır. Psikolog, çocuk ve çocuğun içinde yaşadığı çevre hakkında ne kadar çok bilgi sahibi olur ve birinci dereceden yakın aile üyelerini ne kadar iyi tanırsa çocuğun potansiyelinin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve çevrenin daha iyi hale getirilmesi için o kadar doğru şekilde yol gösterici olabilir.

Hangi durumda psikoloğa gidilmeli?

Çocuğun gelişimini kontrol etmek için.

Bir problemle karşılaşıldığında.

Bir davranışın problem olup olmadığından şüphelenildiğinde.

Ailedeki önemli değişikliklerde.

Psikolojik kontroller

asla ihmal edilmemelidir

Öğrenmeyi, davranışı veya kişiliği etkileyen bütün anomaliler, engeller, geçirilen kazalardan sonra ortaya çıkan travmaların ve hastalıkların tedavisi ve rehabilitasyon çalışmaları ile birlikte psikolojik destek ve kontroller ihmal edilmemelidir.

Çocukluğun ilk yılları, bilhassa okul öncesi dönem çocuğun güven duygusunun yerleştiği ve kişiliğinin büyük bir kısmının oluştuğu bir dönemdir. Bu sebeple pek çok problemle karşılaşılması doğaldır. Bu problemlerin çoğu aslında çocuğun bedeninde veya hayatında bir şeylerin eksik olduğunu gösteren belirtilerdir.

Ayrıca çocukta şu durumlar sık sık oluyorsa bunun nedenleri araştırımalı:

Çok ağlama, çok yemek seçme ve iştahsızlık, huzursuzluk aşırı veya az hareketlilik.

Uyku, beslenme, temizlik düzen, tuvalet alışkanlığı, öz bakım gibi temel alışkanlıkların kazanılmasında zorluk.

Dikkat eksikliği veya öğrenme zorluğu.

Sosyal ilişkilerde problem. Arkadaşlarla aşırı geçimsizlik veya oyun kuramama, arkadaş edinememe, aşırı boyun eğme.

Tırnak yeme, alt ıslatma gibi davranış problemleri.

Yalan söyleme, başkasına ait eşyayı alma.

Hayalle, gerçeği aşırı derecede karıştırma.

Aşırı korkular. Anne babanın yanına yatmak isteme.