"Çocuğum pek hırçın ve saldırgan" diyorsunuz; ama peki bunun sebepleri hakkında neler biliyorsunuz? Acaba, onu saldırganlaştıran faktörler neler?

Hemen her dönemde anne-babalar çocuğunun saldırganlığından şikayet eder. Fakat genellikle ebeveynler, çocuklardaki saldırganlığı pekiştiren unsurun kendi tepkileri olduğunu fark edemezler. Hatta bu saldırganlığı durduramadıkları gibi artırdıkları da görülür.

Hemen her çocuğun hareketlendiği ve hareketlenirken sert tepkilerde bulunduğu dönemler vardır. Özellikle henüz konuşma becerisi gelişmeyen bebeklerde bu tepkileri görmek daha mümkündür. Bu tarz bir durumda çocuğa veya bebeğe saldırgan etiketi yapıştırmak hatadır. Unutulmamalıdır ki; saldırganlık kimi zaman psikolojik destek gerektiren, kimi zaman ise ebeveynin doğru tutumları ile düzelebilecek bir davranış bozukluğudur. Bu sebeple çocuğun en ufak bir tepkisiyle saldırgan olduğunu kabul etmek ve bunu dile getirmek çocukta bu davranışa dair kabul oluşturur. Kendini saldırgan olarak kabul eden çocuk ise kendisini engellemek zorunda hissetmez.

Kimdir saldırgan çocuk?

Saldırgan çocuk başkalarına zarar vermeye çalışır, tekmeler, ısırır, tükürür.

Sözlü saldırılarda bulunur.

Sürekli saldırgan olan çocuk toplum kurallarına uymak istemez.

Genel olarak gergin, mutsuz ve geçimsizdir.

Çevresindekilerle iletişime girmekte zorlanır ve genellikle insanlarla sürtüşür.

Her an kavgaya hazırdır.

Sürekli ceza görür, fakat bundan rahatsızlık duymamaya başlar.

Sorunlarını konuşarak halletme eğilimi yoktur.

Arkadaş ilişkileri zayıftır.

Bedensel gücüne çok fazla güvenir.

Saldırganlığın nedenleri ne olabilir?

1. Organik nedenler:

Beyin zarının iltihaplanması gibi sorunlar saldırganlığa neden olabilir. Bu sebeple böyle bir durumda ilaçlı tedavi gerekebilir.

2. Çocuğun biriken enerjisini nasıl boşaltacağını bilememesi:

Saldırganlığın en önemli nedenlerinden biri budur. Bilindiği gibi çocuklar çok hızlı büyür. Bu bedensel büyüme ile birlikte çocuğun enerji birikimi de artar ve böylece çocuk enerjisini boşaltacak kaynak arayışına girer. Meşru bir kaynak bulamayan çocuk meşru olmayan yolları; yani bize taşkınlık olarak görülen davranışları sergilemeye başlar. Çocuk bu şekilde enerjisini boşaltırken yaptığının doğru olmadığının tam olarak bilincinde değildir. Ebeveynin tepkileri ile çocuk taşkınlığının farkına varır ve çoğu zaman bu farkındalık davranışın devamını sağlar. Yapılması gereken çocuğa enerjisini boşaltacak meşru kaynaklar sunmaktır. Mesela; çocuğu spora yönlendirmek, kumla oynamasına müsaade etmek gibi… Ebeveynin bu tarz imkanları yoksa en azından eve kum torbası almak veya çocuğun sık sık banyoya girmesi için onu teşvik etmek, ebeveyn ile çocuğun boğuşması vs… çocuğun enerjisini boşaltabileceği kaynaklardır. Bu şekilde enerjisini boşaltabilen çocuk farklı bir neden olmadığı sürece sakinleşebilecektir.

3. Çocuğun saldırgan birini model alması:

Bu model çocuğun kendi ebeveyni olabileceği gibi, arkadaşı, bir yakını veya Tv kahramanı olabilir.

4. Tv'deki şiddet görüntüleri:

Çocuğun seyrettiği Tv programları kontrol altına alınmalıdır. Veya istemsiz seyir durumunda ebeveyn saldırganlık içeren görüntüleri yorumlamalı, doğru olmadığını vurgulamalıdır.

5. Çocuğun şiddete maruz kalması.

6. Aile içindeki tartışmalı ortam:

Evdeki gerilim huzursuzluğa ve öfkeye; öfke de saldırganlığa neden olabilir.

7. Çocuğun arkadaş çevresinin hatalı tepkilerde bulunması,

8. Şiddete tahrik eden ortam:

Çocukla alay edilmesi, çocuğun hoş olmayan sözcüklere muhatap kılınması gibi…

9. Ebeveynin saldırganlığı pekiştiren tepkileri:

Mesela çocuğun öfkeyle istediği şeyleri anında yapmak gibi. Bu durumda saldırganlık davranışı ödüllendirilmiş olur.

Saldırganlığın önüne nasıl geçebiliriz?

1- Öncelikle saldırganlığa neden olan faktör belirlenmeye çalışılmalıdır. Ebeveyn bu konuda gerekirse bir uzmandan yardım talep edebilmelidir.

2- Çocuğa spor, kumda oynama, kum torbasını yumruklama, boğuşma gibi enerjisini boşaltabileceği kaynaklar sunulmalıdır.

3- Çocuğun seyrettiği Tv programları, girdiği arkadaş çevresi kontrol altında tutulmalıdır. Fakat kontrol altına alma işlemi; çocuğa baskı yapmadan, onu tatlı ve tahrik etmeyen bir şekilde yönlendirerek olmalıdır.

4- Aile içindeki ortam huzurlu kılınmalıdır. Aile içinde şiddete son verilmelidir.

5- Saldırganlığa aynı şekilde cevap verilmemelidir. Saldırgan tepkileri olan çocuk ile konuşulmalı, kesinlikle dayak atılmamalıdır.

6- Saldırganlıkla çocuk amacına ulaşamamalıdır. Ebeveyn bu konuda kararlı davranmalıdır.

7- İleriki yaş dönemlerinde (7 yaş ve sonrası) çocuğun bir uzmanla buluşturulması ve kendisini ifade edebileceği bir kaynak sunulması önemlidir. Kendisine psikoterapi yapılan çocuk, böylelikle saldırganlığını nasıl kontrol altında tutabileceğini de öğrenebilecektir.

8- Çocuğun olumlu davranışları anında pekiştirilmelidir.

9- Çocuğun sosyal olgunluğunu artırmak üzere ona çeşitli sorumluluklar verilmelidir.