Az okuyan gençlik için aslında ne büyük buluş şu hızlı okuma teknikleri. Düşünsenize elinizde kaç sayfalık kitap olursa olsun en fazla bir saatte bitiriyorsunuz.

Bir de üniversiteye hazırlanıyorsanız ve okuduğunuz soruyu bir kerede anlamak gibi bir zorunluluğunuz varsa bu teknik tam sizin için. Çünkü üniversite hazırlık aşamasındaki bir öğrenci günde iki saatini okumaya ayırıyor, yani tüm öğretim yılı boyunca 600 saati okumakla geçiyor. Bu nedenle artık üniversiteye hazırlanan birçok öğrenci, etkin ve hızlı okuma sistemini öğrenerek ÖSS'de yarışa birkaç adım önde başlamak istiyor. Peki ama nasıl? İşte size etkin ve hızlı okumak için 4 adım:

Göz ritmini hızlandırın: Göz; bacak ve kol kasları gibi bir organdır. Haliyle, nasıl bir atlet idman yaptıkça daha hızlı koşabiliyorsa, insan da göz egzersizleri sonucunda daha hızlı ve geniş görebilir. Göz kapasitesini artırmak için genelde takistoskop yöntemleri ve bilgisayar programları kullanılır. Ayrıca, kalem veya parmağınızla da gözünüzü satır üzerinde daha hızlı kaymaya zorlayabilirsiniz. Dikkat edilmesi gereken bir başka nokta ise metni okurken yavaşlamamaktır. Çünkü yavaşlık okumayı verimsizleştirir.

Blok halinde okuyun: Normal bir okuyucunun gözü her durakta tek bir kelimeyi resmedip beyne gönderir. Halbuki insan gözü tek bakışta 3-4 kelimeyi algılayabilecek kapasitededir. Amaç, gözün daha geniş bloklar halinde okumasını (bakmasını) sağlamaktır.

Ön okuma yapın: Çoğu insan okuma öncesi metne göz atmaz. Halbuki metinle ilgili ön okuma iş başvurusunu değerlendireceğiniz bir kişinin, görüşme öncesi özgeçmişine göz gezdirmesine benzer. Bir insanı ya da kitabı önceden ne kadar iyi tanıyorsak, onun-la iletişim kurmamız o kadar kolay olur.

Aktif okuyun: Bilgiler insan beynine hap şeklinde kaydedilir. Telgrafları düşünün. Kısa ve özdür. Halbuki birkaç paragraflık telgraftan sayfalar dolusu yazı çıkabilir. Ama içinden alacağınız bilgi telgraftaki kadardır. Yazarın sadece ne dediğini düşünün. Okurken şu soruyu sorun: "Yazar lafı nereye vardırmak istiyor?"

İlk kez savaşta kullanıldı

İlk defa İkinci Dünya Savaşı'nda İngiliz askerlerine Alman savaş uçaklarını seri bir şekilde yakalamaları için öğretilen hızlı okuma tekniği, günümüzde öğrencilerin okuma ve anlama hızlarını artırmak için kullanılıyor. Columbia Üniversitesi eski öğretim görevlisi Prof. Dr. Reha Oğuz Türkkan tarafından geliştirilen bilgisayar destekli 'Etkin Okuma Sistemi', öğrencilerin okuma ve anlama hızlarında 2-4 misli artış sağlıyor. 15 saat süren eğitimin ardından öğrenciler, ÖSS sınav sorularını 3 kat daha hızlı okuyup cevaplayarak, 30-40 dakika ekstra zaman kazanmış oluyor. Zamanın yanı sıra öğrenciler, özellikle uzun paragraf sorularını kısa sürede okuduklarından ilgileri dağılmadan cevap verebiliyorlar. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü'nde okuyan Hazar Candan, etkin ve hızlı okuma sayesinde ÖSS'de büyük zaman kazanan öğrencilerden. Hazar'ın üniversite eğitimi sırasında yüzlerce sayfa kitap ve ders notunu okumasında da bu teknik çok faydalı olmuş. Hazar, özellikle sınavlarda vakit darlığı çeken öğrencilerin mutlaka bu sistemden yararlanması gerektiğini söylüyor.

Hızlı okuma tekniği nedir?

Prof. Dr. Türkkan hızlı okumanın yüzmek, kayak yapmak ve on parmak daktilo yazmak gibi psikomotor bir becerinin geliştirilmesine dayandığını ifade ediyor. Türkkan, 'İnsan gözünün 180 derecelik bir fark etme alanı var. Bir kelime ise, bunun yalnızca yüzde 2-3'üne denk geliyor. Halbuki, göz, çok daha geniş bir alanı algılama kapasitesine sahip.' diyor. Sinema ekranı karşısına oturduğumuzda, 150-160 derecelik bir alanı rahatlıkla takip edebildiğimizi belirten Türkkan, okurken ise ilkokulda öğrenilen yöntemler yüzünden, gözün otomatik olarak tek kelimeye gittiğini söylüyor. Türkkan'a göre hızlı okumanın ilk amacı, gözün anlık duraklamalar esnasında 1 değil 3-4 kelimelik bloklamalara odaklanmasını sağlamak. Çünkü böylece üçer kelimelik bloklara odaklanan kişi, metni çok daha hızlı okuyor. Bu noktada önemli olan, refleksif şekilde tek tek okumaya alışmış olan göz-beyin koordinasyonunu değiştirmek. Amerika başta olmak üzere birçok ülke, etkin bir biçimde bu tekniği yıllardır kullanıyor. Amerika Eğitim Araştırma ve Geliştirme Bölümü'nde yıllık gelirle okuma süresi arasındaki ilişkinin ölçüldüğü araştırmaya değinen Türkkan, çok okuyanın çok kazandığını sözlerine ekliyor.