Kızgın olmak mutlaka hiddet göstermek anlamına gelmemektedir. Yaşadığımız kızgınlık çoğu kez şiddet öğesi içermez, hatta kontrolümüz dışına bile çıkmaz. Kızgınlık basit bir irkilme, sıkıntı hissi ya da günlük problemlere verdiğimiz tepki olarak kendini gösterebilir. Bununla birlikte kızgınlığın; ilişkilerimize ve sağlığımıza zarar verdiği unutulmamalıdır.

Kızgınlık gerektiği gibi kontrol edilmese hayatımız boyunca bizimle kalabilir. Bir ilişkiden diğerine taşınır. Aynı zamanda kızgınlık hissini DO?RU YÖNLENDİREBİLİRSEK belki de üretkenliğimizi tam kapasite kullanmamıza yarayabilir.

Göreceli kızgınlık

Kızgınlık durumlarında her birimiz tepkilerimizi bize zamanında örnek model oluşturmuş ve şu an kızgınlığımızla baş etmemizi zorlaştıracak belli davranışlar üzerine inşa ederiz. Örneğin; ailemizde kızgınlıkla başa çıkma yolunun bağırıp - çağırmak olduğuna tanık olduysak büyük ihtimalle biz de bu gibi durumlarda benzer tepkiler veririz.

Kızgınlıktan kurtulma yöntemleri

1. Geri çekilme; eğer kızgınlığımızı geri çekilme yöntemiyle engelleme gayreti içindeysek sorumluluklarımızı yerine getirmiyor ve kendimizi hayatın getirdiklerinden uzak tutuyoruz demektir. Bu; kızgınlık ve engellenme hissine yol açabilir.

Gerekenler;
a) Küçük başarılar için kendimize ödül vermeli

b) Korkularımızı listelemeli, başarı halinde ödüllendirmeli

c) Yapılmasını istediğimiz şeyi gözümüzde canlandırmalı ve bunun yararlarını hissetmeye çalışmalı.

2. İçselleştirme; Eğer kızgınlığımızı içselleştirme yöntemiyle engelleme gayreti içindeysek kendi kendimize sadece gücenme ve kızgınlık oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda büyük olasılıkla baskıyı hafifletmek için büyük miktarda stres de yapıyoruz demektir.

Gerekenler;
a) İçimize attığımız duyguların bazılarını kağıda dökmeli.

b) Başkalarının ne düşüneceği ile ilgili olarak fazla kafa yormamalı.

3. Patlama; eğer kızgınlığımızı patlama yöntemiyle engelleme gayreti içindeysek suçun ve sorumluluğun yönünü değiştirip kızgınlığın başka bir kişiye boşaltılması yolunu seçiyoruz demektir.

Gerekenler;
a) Bu patlamaları tetikleyen duyguların farkına varılmalı.

b) Kendimizi daha iyi ifade etmek için neler yapılabileceği düşünülmeli.

4. Kontrol; eğer kızgınlığımızı kontrol yöntemiyle engelleme gayreti içindeysek her şeyi kontrol etmeye ve her tür muhtemel sorunu planlamaya çalışıyoruz demektir. Kişinin kendisine ait dünyasının başka biri tarafından planlanması çok sıkıntı yaşatır ve bunun sonucunda kızgınlık doğar. Etrafımızdaki sorunlarla ilgilenmeye çalışmak kendimizi yorgun ve engellenmiş hissetmemize neden olacaktır.

Gerekenler;
a) Tüm öncelikli işleri ve görevleri değerlendirmeli.

b) Kontrolü kaybetme korkusuyla yüzleşmeli.

c) Bizi bu davranışa yönelten inanç ve duygularımıza bakmalı.

Bedenimiz ve öfke

Bizi kızdıran faktörlerin büyük kısmı aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir;

ADALETSİZLİK - ACI - HAYAL KIRIKLI?I – SIKINTILAR

Yukarıdaki durumlarla karşı karşıya kaldığımızda başlayan gerginlik hali öfkelenme sürecinin ilk safhasıdır. Öfkenin artması; kan şekerinin yükselmesi, nabzın ve kan basıncının artması, kesik ve zor nefes alma, baş ağrısı ve terleme gibi fiziksel etkilere yol açar. Bu etkiler daha sonra depresyon, çöküntü, asabiyet ve endişe gibi duygusal problemlere yol açabilir.

Kronik öfkenin yol açtığı toplumsal etkiler ise; İş yapamaz hale gelme, tatminsizlik, sürekli mahkemelik olmak, zayıf ilişkiler, sık sık iş değiştirmek ve kaza yapmak sayılabilir.

Öneriler:
1. Kızgınlığınıza neyin yol açtığını bilin - inanç ve değerlerinizi tanıyın.

2. Bu duyguyu henüz yoğunlaşmadan değiştirmeye karar verin.

3. Size uygun olan birini bulana kadar yeni yaklaşımları deneyin.

4. Önlemek istediğiniz davranışı göz önünde canlandırın.

5. Durumu nasıl daha iyi ele alabileceğinizi keşfedin - geçmişi unutun.

6. Yapıcı davranışınızla tutarcı olun.


Kurumlarda öfke

Bir yönetici ya da lider isek davranışlarımız etrafımızdaki insanlar için önem taşır. Etkili liderlik üretken ve mutlu çalışanlar için ortam hazırlar.

İş yerinde süreklilik gösteren sorunlar mevcut olduğunda, kurumlar öfkenin hakim olduğu bir ortama doğru sürüklenirler.

Gurup kızgınlığına neden olabilecek sorunlar;

1. Gözetim eksikliği.

2. Adam kayıran yöneticiler.

3. İtibar görmemek.

4. Aşırı çalışma.

5. İletişim eksikliği.

6. Otoritenin yanlış kullanımı.

7. Dinlemeyen ve söz hakkı vermeyen yöneticiler.

8. Eğitimsizlik.

9. Hedefsizlik.

10. Zayıf planlama.

Çalışanlar; Kurumun kendilerinden daha önemli olduğunu ve ihtiyaçlarının daha az önemsendiğini algıladıklarında motivasyonlarını kaybeder ve öfkelenirler. İhtiyaçları kurumun ihtiyaçları ile bütünleştirildiğinde ise hem kurum hem de çalışanlar daha üretken hale geleceklerdir.

Önlem teknikleri

- Kendi tavrınızı inceleyin.

- Gurup tartışmalarına yer verin.

- Katılımı teşvik edin.

- Canlı tutun.

- Ulaşılabilir olun.

- Adil ve tarafsız disiplin uygulayın.

- İtibar gösterin.

- Beklentilerinizi ve Hedeflerinizi açıklayın.