21. yüzyılda çevre kirliliği, doğal afetler ve terörle mücadele veren dünya devletlerinin mücadele etmek zorunda oldukları bir diğer sorun da uyuşturucu madde kullanımıdır. Bu artık bir devletin iç meselesi olmaktan çıkmış uluslar arası platformda tartışılması, çözüm getirilmesi gereken bir sorun haline gelmiştir. Bugün Avrupa ülkelerinde uyuşturucu madde kulanım yaşının 12'ye kadar indiğini çıkan yayınlardan takip etmekteyiz. Bu korkunç bir rakamdır. Bir milletin geleceği olan genç beyinlerinin uyuşturucu batağına saplanması çok üzücü bir hadisedir. Maalesef bu korkunç durum ülkemizde de yaşanmaktadır. Kamuoyunu uzun süre meşgul eden tinerci çocuklar bu üzücü hadiseye bir örnek teşkil etmektedir. Ülkemizin emniyet birimlerinin yaptığı çalışmalar sonucu ele geçen uyuşturucu maddenin parasal karşılığı devlet bütçemizi geride bırakmaktadır. Ülkemizdeki terörün kaynağında teşkil etmekte olan uyuşturucu madde ticareti alınan tüm önlemlere rağmen hızla yayılma göstermektedir. Akla hayale gelmeyecek yöntemlerle bu maddeyi piyasaya sürenlerle mücadele sadece emniyet birimlerinin vazifesi değil toplumsal bir görev olmalıdır. Ülkemizde 1998 yılının ilk 11 ayında yapılan operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucu 10 tonu geçmektedir. Bu miktar Avrupa devletlerinde yakalanan uyuşturucunun %60'ını, dünya devletlerinde yakalananın %40'ını oluşturmaktadır.

Belki de bu maddelerin zararını tam olarak topluma duyuramıyoruz. İşte bu çalışmada bu maddelerin kimyasal yapılarını, insanlar üzerindeki etkilerini ve zararlarını tam olarak ortaya koymayı amaçladık. Bu çalışmayı okumadan ya da dinlemeden önce her sıkıntılı anında, ya da sevincinde sigara ya da alkole sarılan kişinin bu çalışmayla tanıştıktan sonra sigarayı eline aldığında bir nebze olsun düşünmesi, bir muhasebe yapması en büyük temennimizdir.

Gençlik tanımı güç ve sınırları belirsiz bir çağdır. Milli Eğitim Bakanlığı'na göre gençlik "buluğ çağına erme sebebi ile biyo-psikolojik bakımdan çocukluğun sonu ile toplum hayatında sorumluluk alma dönemi olan, çocukluk ve genç yetişkinlik arasında kalan 12-24 yaşları arasında ki gruptur. UNESCO'nun tanımına göre genç öğrenim yapan ve hayatını kazanmak için çalışmayan ve emri olmayan insandır. Gençlik çağının ortak özellik ve sorunlarını şu bağlılıklar altında toplayabiliriz.

1. Fiziki Gelişme ve Buna Bağlı Sorunlar :

2. Seksüel Gelişme ve Buna Bağlı Sorunlar :

3. Duygu ve Heyecanlarda Görülen Gelişme ve Buna Bağlı Sorunlar:

4. Sosyal Gelişme ve Buna Bağlı Sorunlar :

5. Kişilik Gelişimi ve Buna Bağlı Torunlar :

Bağımlılık sözcük anlamıyla birey ve nesne(si) arasında bireyin seçimi ile kurulmuş aynilik ve süreklilik özelliği taşıyan boyutlu bir ilişkidir. Bu ilişkinin tanımı içinde, bireyin seçimi ile başlamış olmasına rağmen bireyin özerkliğini süreç içinde ortadan kaldıran bir yön vardır. Bağımlılığın gelişmesiyle birlikte yitmeye başlayan özerklik, bireyin daha öncesinde dağarcığında bulunmayan yeni (!) tür tutum ve davranışlar edinmesine yol açar. Bu da bireyin gerek kendi içi ortamına gerekse onu kuşatan dış dünyaya uyumunu olumsuz etkilemek suretiyle değişik sorunların doğmasına neden olmaktadır.

Madde bağımlılığı ilaç niteliğine sahip bir maddenin santral sinir sistemi (SSS)'ni etkilemesinden kaynaklanan, maddenin keyif verici etkilerini duyumsamak veya yokluğundan kaynaklanabilecek huzursuzluktan sakınmak için, maddeyi devamlı veya periyodik olarak olma arzusu ve bununla birlikte davranışsal reaksiyonlarla kendini gösteren bir durum olarak tanımlanabilir. Madde bağımlılığı dendiği vakit anlaşılması gereken, insanın duygu, düşünce ve davranışı üzerine doğrudan etkili, özgüllü olan bir süreçten bahsediliyor olmasıdır.