Sınavlara hazırlanan öğrencilerin en büyük kâbusu uzun süre ders çalışmak zorunda kalmaktır. Öğrencilerin çoğu ders çalışmaya karşı isteksiz olur. Bunun nedeni severek ve isteyerek yapacakları birçok şeyi ders çalışmanın engellediğini düşünmeleridir. Yani ders çalışmayı kişiyi hedefe götüren bir yol olarak değil de kişiye zevk veren şeyleri yapmayı engelleyen bir set olarak görmeleridir.

Üniversiteyi kazanmak, Fen lisesinde okuma hakkını elde etmek ve başarılı olmak öncelikle bedel isteyen bir süreçtir. Bu hedefin bedeli de hedefe ulaşıncaya kadar istense de istenmese de gereken düzeyde ders çalışmaktır. Sınava hazırlanan adayın öncelikle üniversite sınavını kazanmanın yolunun ders çalışmaktan geçtiğine inanması gerekir. Daha sonra da ders çalışmaya istekli başlamakta yarar vardır. Ancak her zaman isteyerek ders çalışmayı beklemekte hatadır. Bu nedenle en çok sevilen veya en çok başarı gösterilen dersten işe başlamak çalışma isteğinin uyanmasına yol açabilir. Ders çalışan öğrencinin kendine çalışma süresi belirlemesi de isteğin artmasına ve verimli çalışmanın gerçekleşmesini sağlar. Bu nedenle bir konuyu öğrenmek için çalışan bir öğrenci 50 ile 60 dakika arasında çalışma süresi belirleyebilir. Soru çözerek konunun pekiştirilmesinde ise çalışma süresi yaklaşık bir buçuk saate kadar uzatabilir. Ara vermeden daha uzun süre çalışmak motivasyonun azalmasına yol açacaktır. Ders çalışırken not tutmakta öğrencinin öğrenme faaliyeti sırasında aktif olmasını sağlar. 

Ders çalışmak için çalışma masasına oturan öğrencilerin kendilerine en çok 'nereden başlamalıyım?' sorusunu yöneltirler. Bu soru plansız ve isteksiz çalışmanın bir göstergesidir. Bu soruya cevap verilmezse yani bir planlama yapılmazsa ders çalışma davranışı hem bir süre sonra son bulur hem de beklenen verim elde edilemez.

Ders çalışma masasına oturan öğrenci önce dershanede veya okulda anlatılan konuları tekrar ederek işe başlamalıdır. Çalışılacak konu daha önceki konularla ilintili ise önceki konular ana başlıkları gözden geçirilmelidir. Daha sonra öğrenilmesi gereken konu ana hatlarıyla gözden geçirilerek konunun aşamaları tespit edilmelidir. Bu yöntem öğrencinin öğrenmeye zihinsel hazırlık ve planlama yapmasını sağlar. Konuya gereken düzeyde çalıştıktan sonra ilgili test çözülmelidir. Test çözme işlemi bittikten sonra çözülemeyen veya yanlış çözülen soruların doğru çözümü öğrenilmelidir. Bu soruların konularının alt başlıkları tespit edilmeli ve o konulara tekrar çalışmak gerekir.

 

'Ne yapsam da ders çalışamıyorum' diyenlere özel uyarılar:

       Problemin bir parçası olmakta ısrar etmeyin; çözüm bulmaya yönelmeniz birçok şeyi çözecektir.

       Ders çalışmanızı engelleyen durumları objektif olarak tespit edin. Sizi ders çalışmaktan alıkoyan durumların incir çekirdeğini bile doldurmadığını hayretle göreceksiniz.

       Her şeyden önce hayatınızda hiçbir değişiklik yapmadan bugünden sonra hayallerinizdeki gibi ders çalışacağınızı sanmayın.

       Başarılı olmak için; 'ders çalışmasak da olur' veya 'ders çalışma süresinin pek önemi yoktur' vb. düşünceleri zihninizden tamamen kaldırın.

       Her gün ders çalışmaktan sıkıldığınızı düşünüyorsanız, haftanın belirli bir gününü kendinize ayırın. Sizi zihnen dinlendirecek herhangi bir şeyle meşgul olun. Gezmek, sinemaya gitmek, spor yapmak vs. olabilir.

       ?öyle veya böyle sizi hedefinize yaklaştıracak düzeyde ders çalışabiliyorsanız, çalışmalarınızı engelleyecek önemli sağlık problemleriniz yok ise, sizi sürekli ders çalışmaktan alıkoyan bir arkadaşınız bulunmuyorsa, televizyon veya internete gerektiğinde uzak durabiliyorsanız siz başarılı olacaksınız demektir. Sadece yapmanız gereken, hedefinize bir kez daha kilitlenip, sizi ondan alıkoyacak durumları bir bir yok etmek.

       Tarafsız bir gözle verimli ders çalışmak için düşüncelerinizi ve bu alanda uzman bir kişinin önerilerini bir kâğıda yazın, bunları gerçekleştirmek için hemen bir plan hazırlayın.

       Sınavı (ÖSS ve LGS) hafife almayın. Üniversite de okumak için sınava giren öğrencilerin sadece % 10'un bir lisans programını kazanabildiğini aklınızdan çıkarmayın. Ayrıca Fen lisesinde okuma hakkını LGS'ye girenlerden ancak % 4'ünün hak ettiğini unutmayın.

       Artık kendi kararlarınızı kendinizin verdiğini fark etmeniz gerekir. 'Çok istiyorum ama bir türlü ders çalışamıyorum.' gibi bahanelerle sadece kendinizi kandırmaya çalıştığınızı bilmelisiniz.