Gelişigüzel, dayanaktan yoksun kararlar için 'karakuşi hüküm vermek' deyiminin nereden kaynaklandığını biliyor muydunuz.

Tarih araştırmacısı Avni Özgürel, bugünkü yazısında bu deyimin kaynağına indi.

- Türkiye"nin mahkeme kararlarıyla yatıp kalktığı, mahkeme ve Anayasa konuştuğu bu günlerde dilimize yerleşmiş bir deyim çok sık kullanıldı: Karakuşi hüküm!

Rahmetli ?evket Rado yıllar önce bu tabirin ayaküstü ve garip kararlar vermesiyle ünlenmiş, Selahaddin Eyyubi"nin vezirlik rütbesiyle Mısır kadılığına tayin ettiği bir Arap olduğunu yazmıştı. İmam Suyuti"nin kitabını kaynak gösteren Rado"nun aktardığına göre tam adı Bahaeddin Karakuş"tu ünlü kadının ve Selahaddin Eyyubi kışı Mısır"da geçirdikten sonra baharda ?am"a dönerken onun saçma kararlar vererek ahalinin tepkisini çekmesi ihtimaline karşı tedbir olmak üzere her sene oğullarından birini Kahire"de bırakma yoluna gidiyordu.

Okuduğunda fıkra gibi gelen kararlarından bazıları şunlar Kadı Karakuş"un:

?Evindeki hizmetliler kadının gömleğini yıkayıp kuruması için ipe asmışlar ama rüzgâr kuvvetli esince gömlek yere düşmüş... Bunu gören Karakuş "Ya içinde ben olsaydım" diyerek basmış hizmetlilere cezayı...?
***
?Her sene belirlediği bir miktar parayı sadaka olarak vermeyi âdet edinen Karakuş Efendi bir keresinde öngördüğü meblağı dağıtıp bitirdikten sonra huzuruna bir kadın gelmiş... Fakir olduğu her halinden belli olan kadın kocasının öldüğünü, ancak değil cenazesini kaldıracak, kefen alacak kadar dahi parası olmadığını söyleyerek kadıdan yardım istemiş... Dinlediklerinden büyük üzüntüye kapılan ve bunu saklamayan Karakuş kadına adını sormuş, koynundan bir kâğıt çıkarıp not almış... Sonra kadına dönüp ?Önümüzdeki senenin sadaka listesine ilk seni yazdım, var git şimdi? demiş...
***
?Bir gemide yolculuk eden karı-koca Kahire"ye geldiklerinde tayfalardan birinden şikâyetçi olmuş ve Karakuş"un huzuruna gelmişler. Erkek, dövüldüklerini, itiş-kakış sırasında altı aylık hamile olan karısının bebeğini kaybettiğini anlatmış. Karakuş"un davayı dinledikten sonra "Haklısın, kaybınızın telafisi lazım gelir" sözüyle ümitlenmiş adam. Ama Karakuş"un kararı beklediği gibi çıkmamış: ?Bu gemici senin karıyı alsın götürsün, yedirip içirsin onunla yatsın hamile bıraksın altıncı ayınca getirip sana versin!..?
**
?Karakuş atı yarışta geride kalınca öfkelenmiş ve seyisine ona bir hafta hiçbir şey yedirmemesini emretmiş. Seyis, yedirmem ama o zaman at ölür, deyince kararı tashih etmiş: Yedir ama benim iznim olmadığını da kendisine söyle ki bir daha geride kalmasın!?
**
?Huzuruna getirilen katil için kısasa hükmedip öldürülmesi emrini veren Karakuş"a kendi adamları, katil olmaya katil ama sizin atlarınızın nalbantı bu adam... O ölürse atları nallatacak kimse bulamayız, deyince karar değişmiş. Kale kapısının yanındaki kuş kafescisiyle bir işimiz var mı, diye sormuş adamlarına; yok, cevabını alınca, o halde nalbantın yerine onu asın, demiş...?