Kış mevsiminin ardından heyecanla beklediğimiz bahar, yorgunluğu da beraberinde getiriyor. Bu dönemde fizyolojik olarak kendimizi çok güçsüz hissediyoruz..

Doğru beslenme programı uygulayarak hem bahar yorgunluğundan kurtulabilir hem de kilonuzu kontrol edebilirsiniz.

Havaların ısınmasıyla birçok kişide halsizlik, yorgunluk, eklem ağrıları, uyku isteği, hafıza kaybı, mutsuzluk, stres gibi ortak şikayetler gözlenir. Bugünlerde stres ve yorgunluk ile beraber kalp-damar sağlığı da negatif etkilenebiliyor. Tansiyon yükselmesi, kan şekerinin düzensiz salgılanması, tiroit ve insülin hormonlarında düzensizlik görülebiliyor. Bunun en önemli nedeni, bağışıklık sisteminin güçlendirilmemiş olması, vücudu toksinlerden arındıran sistemlerin yeterli çalışmayışıdır. İnsan bağırsağında 500'den fazla faydalı bakteri bulunur ve bunlar arasındaki dengenin bozulması, bağışıklık sisteminin de bozulmasıdemektir. Yetersiz ve dengesiz beslenme, sebze ve meyve tüketiminin azlığı, fiziksel aktivitenin olmaması, bağışıklık sisteminin zayıflamasında diğer önemli etmenlerdir.

Bahar ayında uygulanacak en ideal beslenme şekli Akdeniz tarzı beslenmedir. Mevsim sebzeleri her öğünde, salata ya da yemek olarak tüketilmeli. Ara öğünlerde de yine mevsim meyveleri tercih edilmeli. Haftada bir kez kırmızı et, en az iki kez balık, iki kez kuru baklagiller, iki kez yumurta ve her gün iki kase kadar yoğurt, yarım avuç kadar fındık, badem tüketilmeli.

Bugünlerde sıvı ihtiyacımız da artar. Günde en az 1,5 lt su içilmeli. Kafeinli içeceklerden uzak durulmalı, yerine rahatlatıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici bitki çaylarından destek alınmalı. Bahar ayında vücudun A, B ve C vitaminlerine ve potasyum, magnezyum minerallerine olan ihtiyacı artar. Bu yiyeceklerden zengin bir beslenme programı uygulanmalı.

A vitamini, süt, yumurta sarısı, balık ve sarı-turuncu renkli sebzelerde, B vitamini ise buğday, kepek, yeşil sebzeler ve kuru baklagillerde bulunur. C vitamini turunçgillerin yanı sıra taze sebzeler, maydanoz, kabak, soğan ve domateste bulunur.

Çok fazla karbonhidrat (şeker) içeren yiyeceklerden kaçının. Tahılın ve şekerin, tatlının fazlasına dikkat! Tam buğday unundan yapılmış ekmekler, kuru baklagiller ve liften zengin diğer tahıllar tercih edin. Mutlaka güne kahvaltı ederek başlayın. Kızarmış, kavrulmuş etler yerine, haşlama, ızgara etler tercih edin.

Kandaki şekeri dengelemek ve mideye aşırı yüklenmemek için az ve sık aralıklarla beslenin. Her mevsim bol bulunan taze sebze ve meyvelerden tüketin. Meyve ve sebzelere rengini veren maddeler (karoten) bağışıklık sistemini güçlendiren, antioksidan özellikte olan kimyasal bileşiklerdir. Bu nedenle her renk besini çeşitlendirerek sofranıza taşıyın.

Kahve ve koyu demlenmiş çay yerine açık, limonlu çay için. Probiyotik ve prebiyotik özellikteki yiyecek ve içecekleri düzenli tüketin. Kefir, probiyotik yoğurt ve sütler ve benzeri ürünler, bunlara iyi örnektir. Tuzu azaltın. Fiziksel aktivite, egzersizi hayatınızın bir parçası haline getirin. Her sabah 10-15 dakika aç karnına yürüyüş ya da jimnastik yapın. Düzenli uyku uyumaya özen gösterin. Sağlıklı beslenmeyi yaşam biçiminiz haline getirin.