Zihni sinir icatlar internette

Tatilcilere parmak kadar ütü, bağ-bahçe sulamaya avuç içi kadar hortum yeter mi? Elektriğini patatesten üreten saat kimselere minnet etmezken, çekmece düzenleyici yuva kurtarıyor. Pratik ürünler internetten alışveriş yapmayı sevenlerin gözdesi. Ancak delilikle dâhilik arasında öyle icatlar çıkarıyorlar ki şaşırıp kalıyoruz.

 

 

Ve pil icat oldu

Elektriğini patatesten üreten saat: Kalem pil icat olunmadan önce bulunsaydı belki bir nebze mantıklı olabilirdi ama şimdilerde hiç şansı yok. Masanın orta yerinde kablolarla saate bağlı iki patatesi kim neden görmek istesin? Ayrıca her pili, pardon patatesi bittiğinde pazara mı çıkacağız?

 

 

Bahçede at koşturacak yer var ama...

Avuç içi hortum: Bahçe sulama mevzuu daha çok müstakil evi olanların derdi. Apartmanlardaki yeşillik kıtlığı malumunuz. Bu yüzden bu icat dâhice mi delice mi karar veremedik. Zira 11 metrelik bahçe hortumunu avuç içine sığacak şekilde topluyor. İyi güzel de, sormazlar mı adama 11 metrelik hortum kullanılacak kadar koca bahçede hortumu koyacak yer mi yoktu?

 

 

Benden kaçamazsın!

Alarmlı kaçan saat: Sabah erkenden kalkıp işe gitmek zorunda olanlar, önce alarmı 5 dakika sonraya erteleyerek kendini kandırır, daha sonra da tümden kapatır. Bu saati kapatmak için bayağı bir antrenman gerekecek, zira öyle bir kaçıyor ki tutabilene aşk olsun!

 

 

Sakarlık kader değil

 

Parmak koruyucu: Mutfakta üç Oktay Usta gücünde çalışan ev hanımlarının ellerini kesip yara bere içerisinde kalması muhtemel. Parmak koruyucuyla sakarlığa elveda demek mümkün.

 

 

Güneş topla benim için...

 

Güneş enerjili soğutma fanı: Park yeri bulamama sorunsalı yazın daha bir çekilmez oluyor. Gölgelik alan bulamayınca el mecbur güneşin altında kaderine terk ediyorsunuz aracınızı. Dönüşte araba kapısını açtığınızda sarmalayacak sauna etkisi sizi iki kat sinirlendirir. Güneş enerjisiyle çalışan bu fan siz yokken arabanızı soğutarak binilecek kıvama getiriyor.

 

 

Ölmezse verem olur...

 

Parmak ütü: Parmak boyutundaki ütü özellikle tatilciler için tasarlanmış. Küçük parçalar için iyi olabilir de aman diyelim, kendisiyle pardösü filan ütülemeye kalkmayın. Bozulan ruh sağlığınızı düzeltmek için doktorlara vereceğiniz parayı kuru temizlemeciye verin daha iyi.

 

 

Telefonun ucunda çaresiz bekleyenlere

 

Çanta düzenleyici: Son yılların modası bavul gibi çantalar. Hal böyle olunca "Aranılan telefona şu anda ulaşılamıyor." olması işten bile değil. Sırf çantada bulunamadığından çalarak şarjı biten telefonlar olduğu rivayet ediliyor hatta. Çanta içinde çanta gibi bir şey bu aparat.

 

 

Rol kesen yumurta

Dublör yumurta: Dublör yumurtayı esas yumurtalarla birlikte pişirme kabına koyuyorsunuz. Yumurta piştikçe renk değiştiriyor. Siz de rafadan mı haşlama mı istiyorsunuz ona göre tam zamanında müdahale ediyorsunuz. Peki 'cıkcık'çı teyzeler demezler mi "Evladım bir yumurta pişirmeyi de mi beceremiyorsun?" diye.

 

 

Bu koltukta uyku tutmaz!

 

Hoparlörlü şişme koltuk: Mp3 çalarınızı koltuğa bağlayıp hoparlörden müzik dinleyebilirsiniz. Yalnız bu koltukta misafir ağırlamaya filan kalkmayın, "Havalar da pek sıcak"la başlayan muhabbet müzik sesiyle bıçak gibi kesilir maazallah! 'Şekerleme'severlere bir not: Müziğin gürültüsünden koltukta uyuyakalmayı filan unutun.

 

 

Bu anahtarlığı kaybetmeyin!

 

Hem anahtarlık hem yağmurluk: Romantik insanlar bayılsa da yazın aniden bastıran yağmur çoğu insanın kâbusu. Yağmurluğumuzu 7/24 yanımızda taşımanın imkânı yok ama cepte taşımak mümkün. Mini bir futbol topu şeklindeki anahtarlık açıldığında koca bir yağmurluğa dönüşüyor!

 

 

Çorabın tekini buldum hanım!

 

Çekmece düzenleyici: Çorabın iki tekine birden sahip çıkmak hakikaten ağır sorumluluk. Özellikle beyler bu konuda biraz zayıf. Çekmece düzenleyicileri eşleri tarafından 'çorabın teki' konulu soru cümlelerine maruz kalmaktan yorulan kadınları rahatlatacak gibi.

 

 

Peki, ama neden?

Katlanabilir su bidonu: Köy meydanında değilsek, çeşme başına doğru seke seke gitmiyorsak su bidonunu neden katlayıp koltuğumuzun altına koymak isteyelim? Eskisi gibi su istasyonlarından bidonla su da almıyoruz, artık herkes damacanadan içiyor. Bilemiyoruz, çözemedik.