Yeni andımız

İlkokullarda bayrak törenlerinde okutulan 'Andımız' metni 1933 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip'in kaleminden çıkmıştır.

Söz konusu 'and' çocuklarımızı olumlu yönde güdülemeye çalışmaktadır. Ne var ki, andımız 21. yüzyılda çocuklarımızı odaklamamız gereken gelişme, verimlilik, buluşçuluk, yenilikçilik ve takım çalışması gibi birçok kavramı içermemektedir. Türkiye'deki genel toplumsal yapı, günlük hayatın parçası olmuş ve kanıksanmış birçok olguyu sorgulamadan onunla birlikte yaşamaya devam etmektedir. Mevcut andımızla ilgili sorgulanan tek öğe, içindeki Türklük unsurudur. Aslında andımızda, bu konudan önce 'Çocuklarımıza hangi kavramları vermeliyiz?' sorusunu cevaplamalıyız. Sözü uzatmadan önce Reşit Galip'in hazırladığı mevcut andımızı hatırlatmak, sonra da yeni önerimi paylaşmak istiyorum:

"Türk'üm, doğruyum, çalışkanım. / İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. / Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir. / Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime and içerim. / Varlığım, Türk varlığına armağan olsun. / Ne Mutlu Türk'üm diyene!"

Hazırladığım yeni 'Andımız':

Üretkenim, buluşçuyum, çalışkanım. / İlkem; gelişmek için değişmek, problemleri çözmek, işbirliği yapmak, dürüst ve yenilikçi bir birey olmaktır. / Amacım, akılcı davranmak ve yaptığım her işin kalitesini sürekli yükseltmektir. /Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda dünya liderliği ve insanlığa hizmet etme hedeflerine durmadan yürüyeceğime and içerim. / Aklımı ve tüm varlığımı bu yolda kullanacak, Türkiye'nin ismini uygarlık tarihine altın harflerle kazıyacağım."

Verimlilik, üretkenlik, buluşçuluk 21. yüzyılın en temel kavramlarıdır. Amerika Birleşik Devletleri, Japonya, Almanya ve Çin'in dünya ekonomisinde oynadıkları lider rol, üretim miktarları ve buluşçuluklarındadır. Yenilikçilik (innovation) alanında ABD, Japonya ve Almanya dünyada başı çekerken Çin de onların patentleriyle üretim yaparak dünyanın ikinci büyük ekonomisi olmuştur. İhtiyaç duyduğumuz şey buluşlar yapmak ve bunları yaygınlaştırarak yenilik (innovation) üretebilmektir.

20. yüzyılın son evresi 'değişim' sözleriyle yankılandı, ama ihtiyaç duyduğumuz şey tek başına değişim değil, gelişmek için değişimdir.

Dünyada problem çözebilen, çatışan değil, işbirliği yapanlar üretim yaparak ilerliyor. Onun için yeni andımızda çocukları problem çözmeye, işbirliğine ve gelişim için değişime odaklamaya çalıştım.

Kalite olmaksızın üretimin bir anlamı yok. İster ödev yapalım ister otomobil, hepsini kaliteli yapmamız gerekiyor. Ancak günümüz dünyasında sabit bir kalite düzeyi yetersiz; kaliteyi iyileştirmek ve yükseltmek esas.

Reşit Galip'in yazdığı And'da Atatürk'ün gösterdiği hedefe ilerleyeceğimiz söyleniyor. Atatürk'ün yaşadığı dönemde hedef belli; ama bugünün ilköğretim çocuklarına 'Hedef nedir?' diye sorduğunuzda türlü türlü cevaplar veriyorlar. Onun için yeni andımızda dünya liderliği hedefini koydum. Dünya liderliği deyince de, emperyalist ve sömürgeci değil, dünyaya uygarlık getiren, buluş ve sistemleriyle dünyaya hizmet eden ve onu koruyan bir liderlik.

Yeni andımızın son cümlesi, güncel tartışmaları da temizleyebilir. Türkiye'de etnik kökenimiz ne olursa olsun, bu ülke için çalışmalı ve uygarlık tarihine ülkemizin adını altın harflerle kazımalıyız.