Üniversite tercihlerinin yapıldığı şu günlerde öğrenciler, hangi bölümü seçerlerse seçsinler, gelecekte hangi mesleğe sahip olurlarsa olsunlar, yaşamlarında ister istemez sahip olacakları meslekler vardır. Bu mesleklerin en başında da ‘Şövalyecilik’ yer alır.

Mezuniyet sonrası ne olmaya karar verdiğiniz ve iş hayatı için kendinizi hazır hissettiğiniz anda, Yeni Mezun sıfatıyla iş aramaya başlarsınız. Bu süreçte kendinizde panik olma, endişelenme, kendini değersiz hissetme, kendine fazla güvenme ya da hiç güvenmeme gibi durumlar görülür. Pek çok kişi gibi siz de iş hayatına en doğru noktadan başlamak istersiniz. Ancak hem iş arama konusundaki deneyimsizliğiniz, hem de iş bulma süresi uzadıkça karşılaştığınız duygusal problemler önünüze set çekmeye başlar.

 

Bu durumda ne yapmalısınız?

‘Sudan çıkmış balık’ pozisyonundan çıkmanız için öncelikle yaşadığınız şehri ve şehirdeki iş alanlarını tanımalısınız. Hangi mesleği tercih edersiniz edin, kendinizi ve şehri tanımanın, gelecekte mesleğinizi maksimum verimde icra etmenin en etkili yolu: seçtiğiniz mesleğe uygun bir sektörde satış-pazarlama alanında çalışmaktır. Bu iş alanında çalışmanız; insanlarla olan iletişiminizin, şehrinizde daha önce fark etmediğiniz iş kollarının olduğunu görmenizin, kendinizi ifade edebilme ve yeteneklerinizi fark edebilmenizin en hızlı yoludur.

Bir süre sonra ise, kendinizi mezun olduğunuz ya da hedeflediğiz sektörde iş ararken bulacaksınız.

İşte burada devreye psikoloji bilimi girer ve der ki: “Hedefinizi iyi belirleyin, hedefinize sahip çıkın, kendinize olan güveni asla yitirmeyin.”

Bu durumda, yetenekleriniz üzerine eğilip onları doğru kullanmak büyük önem taşır. Bugüne kadar kullandığınız ve geliştirdiğiniz yeteneklerinizin farkında olmak ve bu yeteneklerinizi daha da çok kullanmaya devam etmek önemlidir.

Başvurularınızda, kendinizi ayrıntılı tanıtmaya özen gösterin.

Belirlediğiniz iş alanındaki fuarlara ve kariyer günlerine katılın.

Sosyal medyayı doğru kullanın.

Reddedilmek, bu süreçte başınıza gelebilecek çok doğal bir durumdur. Unutmayın ki, reddedildiğiniz her seferde bir şeyler öğreneceksiniz ve bu süreç sizi her an “evet” e bir adım daha yaklaştıracaktır.

Başvurduğunuz kurumlardan olumlu cevap gelmesini beklemektense, özgeçmişinizi ve yeteneklerinizi geliştirmeye devam etmelisiniz.

Bu süreci de atlattıktan sonra çalışmaya başlar, kariyerinizde ilk adımı atarsınız.

Hayat bu ya; mesleğinizde ya da kurumunuzda mutlu olamayabilirsiniz, geleceğinize dair beklentileriniz-hedefleriniz değişebilir, kariyerinize farklı yerlerde devam etmek isteyebilirsiniz, haksızlıklara maruz kalabilir veya seçimlerinizde bazı hatalar yapabilirsiniz. Hayatınızda bunlardan herhangi biri var olursa, kariyerinize artık “Şövalye” pozisyonuyla devam etmek durumundasınızdır.

 

Deneyimli bir eleman, iyi bir Şövalye olmalıdır!

Hayatın her alanında farkında olmadan sahip olduğunuz, insanın doğasında bulunan bir özelliktir koruma içgüdüsü. İş hayatında bu özelliği profesyonelce kullanmayı başarmalısınız.

Kişilerin eğitimleri ile yetenekleri her zaman aynı doğrultuda olmayabilir, bunun farkına varıp kendinize en uygun, kendinizi en mutlu hissedeceğiniz, severek yapacağınız meslekle iş hayatınıza devam etmelisiniz. Başvuru yaptığınız her firmanın sektördeki yerini belirlemek, çalışanlarıyla olan iletişimini, diğer firmalarla olan ilişkilerini, mali yapısını, işleyişini imkanlarınız dahilinde araştırmalı, şifahi sözleşmelerden uzak durmalı, hukuki anlamda kendinizi korumalısınız.

 

İş hayatında kendini hukuki anlamda korumak, Profesyonelliktir!

Profesyonel olmaya, iyi bir şövalye olmakla başlanır. Yaşınız, mesleğiniz, iş tanımınız ve pozisyonunuz ne olursa olsun; iletişim yeteneğinizi, bilgi, beceri ve yaratıcılığınızı geliştirmeye, iş çevrenizi genişletmeye, deneyimli kişileri gözlemlemeye, araştırmaya ve kendinize güvenmeye devam etmeli; değişime açık olmalı, psikolojinizi her daim güçlendirmeli, işinizin gerektirdiği soğukkanlılığa da içtenliğe de sahip olmalı, yenilgilerinizi kazanım olarak algılamalı, mesleğinizi İNANARAK ve SEVEREK yapmalısınız.

Bütün bunların yanında özellikle eğitimcilik, çok severek yapılması gereken bir meslektir. Hem düşünmeli, hem de düşündürmelisiniz. Bilgi ve deneyimlerinizi, en üst seviyede paylaşmalısınız.

George Carlin’in de dediği gibi: “Çocuklara okumayı öğretmek marifet değildir. Asıl meziyet: çocuklara sorgulamayı ve düşünmeyi öğretmektir.”

Doğru eğitim ve doğru başarı için paylaşmaya devam edeceğim…
Esen kalın…

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: Matematik Öğretmeni-Eğitim Koordinatörü
Kaynak: