Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) özellikle çocukların eğitim hayatını olumsuz etkiliyor.

Kanada Toronto Üniversitesi Profesörü ve Toronto Üniversitesi Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Kliniği Başkanı Prof. Dr. Atilla Turgay, çocuklukta teşhisi konulmayan veya tedavi edilmeyen DEHB'nin yetişkinlikte bireyin sosyal ve iş hayatına ciddi etkileri olduğunu söyledi. Prof. Turgay, bu kişilerde konuşma, iletişim ve kaygı bozuklukları, sık iş ve ev değiştirme ile zararlı madde kullanma oranlarının fazla olduğunu kaydetti. Yapılan araştırmalarda DEHB'li yetişkinlerde hasta olmayanlara göre, sınıf tekrarlama oranı yüzde 20, tutuklanma oranı yüzde 35, uyuşturucu ve madde kullanım oranı yüzde 25, boşanma oranı yüzde 35 ve trafik kazası oranı ise yüzde 50 daha fazla görülüyor.

DEHB'nin, 'dikkatsiz tip', 'dürtüsel tip' ve 'hiperaktif tip' gibi alt tipleri bulunuyor. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun toplumlarda eskiye oranla daha fazla bulunduğunu belirten Prof. Dr. Turgay, DEHB'nin görülme sıklığının erişkin genel toplumunda çocuklarda yüzde 8, ergenlerde yüzde 6, erişkinlerde yüzde 4 olduğunu sözlerine ekledi.

Prof. Dr. Atilla Turgay, aileleri uyararak, "Basit testlerle çocuğunuz dikkat eksikliği mi yoksa hiperaktivite mi ya da her ikisini bir arada mı yaşıyor?' sorularının cevabını bulabilirsiniz." dedi.

Rahatsızlık tespit edilen çocuğa durumuna göre ilaçlı tedavi uygulanabiliyor. Bu arada psikoterapi de yardım edici tedavi olarak tercih ediliyor.

Çocukta bu özellikler varsa bir uzmana danışın

Çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremez ya da okul ödevlerinde, işlerinde ya da diğer etkinliklerinde dikkatsizce hatalar yapar.

Çoğu zaman üzerine aldığı görevlerde ya da oynadığı etkinliklerde dikkati dağılır.

Doğrudan kendisine konuşulduğunda çoğu zaman dinlemiyormuş gibi görünür.

Çoğu zaman yönergeleri izlemez ve okul ödevleri, ufak tefek işleri ya da işyerindeki görevlerini tamamlayamaz.

Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ve etkinlikleri düzenlemekte zorluk çeker.

Çoğu zaman sürekli mental çabayı gerektiren görevlerden kaçınır, bunları sevmez ya da bunlarda yer almaya karşı isteksizdir.

Çoğu zaman üzerine aldığı görevleri ya da etkinlikler için gerekli olan şeyleri kaybeder (örneğin oyuncaklar, okul ödevleri, kalemler, kitaplar ya da araç-gereçler).

Çoğu zaman dikkati dış uyaranlarla kolaylıkla dağılır.

Günlük etkinliklerde çoğu zaman unutkandır.

Çoğu zaman elleri, ayakları kıpır kıpırdır ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.

Çoğu zaman sınıfta ya da oturması beklenen diğer durumlarda oturduğu yerden kalkar.

Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da tırmanır (ergenlerde ya da erişkinlerde öznel huzursuzluk duyguları ile sınırlı olabilir).

Çoğu zaman, sakin bir biçimde, boş zamanları geçirme etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır.

Çoğu zaman hareket halindedir ya da bir motor tarafından sürülüyormuş gibi davranır.

Çok konuşur ve sırasını beklemez.

Çoğu zaman sorulan soruları soru tamamlanmadan önce cevabını yapıştırır.

Başkalarının sözünü keser ya da yaptıklarının arasına girer (örneğin başkalarının konuşmalarına ya da oyunlarına burnunu sokar).

Yetişkinlerdeki belirtiler

İşte verimsizlik.

Toplantı boyunca oturamama.

Sırada bekleyememe.

Çok hızlı araç kullanma.

Kendine çok aktif bir iş seçme.

Başarısızlığı tolere edememe.

Aşırı konuşma.

Başkalarının sözünü kesme.

Uygunsuz yorumlarda bulunma.