Tatil sendromuna tutulmamak için kendinize zaman ayırın

Milyonlarca insanın dört gözle beklediği tatil sezonu başladı. Kimi tatilini yaptı geldi, kimi de izne ayrılacağı günü iple çekiyor. Pek çok çalışan tatil dönüşü haftalar boyunca işine uyum sorunu yaşıyor. Uzmanlar, halk arasında ?tatil sendromu'

Milyonlarca insanın dört gözle beklediği tatil sezonu başladı. Kimi tatilini yaptı geldi, kimi de izne ayrılacağı günü iple çekiyor.

Pek çok çalışan tatil dönüşü haftalar boyunca işine uyum sorunu yaşıyor. Uzmanlar, halk arasında ?tatil sendromu' olarak bilinen bu problemi aşmak için ?Tatilde başkalarına değil, kendinize zaman ayırın. Dönüşte de zihninizi rahatlatacak aktiviteler yapın.? tavsiyesinde bulunuyor.

Universal Hospital Group Alman Galata Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Dr. Tulga Şatır, tatilin bir yıl boyunca çalışan insanda ciddi bir rehavet ve rahatlama hissi doğurduğunu belirtiyor. Psikiyatri uzmanı Şatır, kişinin devamlı kalmak isteyeceği tatil ortamından çıkıp yeniden işbaşı yaptığında bir süreliğine de olsa rehavete kapıldığını aktarıyor. Bu durumun tıbbi açıdan sendrom olarak nitelendirilmediğini hatırlatarak, ?Ancak buna ciddi bir sosyal gerçeklik dersek daha doğru olur.? diyor.

Tulga Şatır, tatile çıkmadan önceki günlerde başlayan ve dönüşte de devam eden işe konsantrasyon zorluğu ve performans kayıplarının, kişinin genel yaşamına duyduğu tepkiden kaynaklandığı görüşünde. Bir yıl boyunca emir-komuta zinciri içinde büyük bir koşturmacayla çalışan kişinin tatil yaklaşırken zihninde ?pasif tepki' geliştirdiğini vurgulayarak, ?Bu nedenle kişi daha az çalışmak, işine daha geç gidip eve daha erken dönmek, daha az enerji harcamak istiyor.? tespitinde bulunuyor.

Şatır, son yıllarda gittikçe yaygınlaşan her şey dahil tatil köyleri ve ucuzlayan 5 yıldızlı otellerin tatil dönüşü rehavetini artırdığını vurguluyor. İşinde sürekli emir altında çalışan kişinin kısa süreliğine de olsa 5 yıldızlı otellerde kendini ?kral' gibi hissettiğini hatırlatan psikiyatri uzmanı, ?Her şeyi ayağına gelen, istediğini yaptıran insan, oradan çıkıp kendisinin hizmet ettiği, stres altında yaşadığı gerçek hayatına dönünce tabii ki adaptasyon sorunu yaşayacaktır.? değerlendirmesinde bulunuyor. Yaz izinlerinde memleketine gidenlerin ise aslında gerçek bir tatil yapmadıkları ve kendilerine vakit ayırmadıkları için zihnen dinlenemediklerini anlatıyor. Akraba ziyaretleri ve bazı özel işleri için vakit bulamayan kişilerin bunları yaz tatilinde yerine getirmeyi seçtiğine dikkat çekerek, ?Bu kişiler de aslında tatil yapmıyor, kendilerini başka bir koşuşturmacanın içine atıyor.? şeklinde konuşuyor.

Tulga Şatır'a göre tatil rehavetini ortadan kaldırmanın kesin bir reçetesi yok ama etkisini azaltmak mümkün. Bunun yolu ise tatilin bir yıl içindeki önemini azaltmaktan geçiyor. Şatır, kişinin iş saatleri dışında ya da hafta sonları zihnini rahatlatacak aktiviteler yapması halinde tatilin öneminin azalacağını söylüyor. Tatil hissi verecek küçük rahatlamaların kişide biriken gerilimi önleyeceğini savunarak, ?Yaşadığınız hayata kendinizi bu kadar kaptırmayın. Arada bir kendinizi de hatırlayın.? diye konuşuyor.