Eğer bir öğretmenseniz, isteseniz de istemesiniz de bu oyunun başrolünde olacaksınız. Rolünüzün hakkını verebilmeniz için de sanatın inceliklerini bilmeniz şarttır.

Zil çalmış ve öğretmenler odası sessizliğe bürünmüştür. Birçok rolü sırtlanan öğretmen, sınıfa doğru yol almaktadır. Bir ders süresiyle sınırlı oyun artık sahnededir. Öğretmen, değişik rollere büründüğü bir tiyatro sahnesindedir artık.

İzleyicinin, daha doğrusu öğrencinin senaryodan beklentisi çoktur. Kimi zaman tavsiye veren, kimi zaman arabulan ve bunları yaparken de hep öğretmek zorunda olduğunuz bir oyunun başrolündesiniz.

Zorlu olsa da, işini seven bir öğretmen için ilk dersine girer gibi heyecan verici değil mi? Bu tiyatroda sistemi kuracak olan başroldeki öğretmendir. Bu sistemse temelde iyi bir öğrenme ortamı sağlamayı, sınıfa hâkimiyeti ve iyi bir sınıf yönetimi kapsamalıdır.

Tiyatro oyuncusu sahnede değişik roller sergilese de, davranış tutarlılığı ve istikrarı noktasında aynı çizgide olmalıdır. Okun yaydan çıkışı çok önemlidir. Ok yaydan nasıl çıkıyor ise, isabet edeceği noktaya çıkışta aldığı şekille gidiyor. Mesela ders işleme şekliniz, ödev alışkanlığı, derse giriş çıkışlar, söz hakkı alma vb. konulara ilk saatten itibaren dikkat etmekte yarar vardır.

İlk dersten itibaren sınıftaki duruşunuz, sergilediğiniz yaklaşım ve otoriteniz yakın takip altındadır. Öğrenciler çok iyi gözlem yaparak, istismara açık yönlerinizi arayabilirler. Aşağıda bahsedeceğim konular derse girdiğimiz ilk gün itibariyle başlayan ve o ivmeyle devam eden bir etkileşimin ayrıntılarından ibarettir.

Vereceğimiz mesajlar hepimizin derste uyguladığı ve benimsediği ayrıntılardır aslında. Bu yazıyla hepimizin bildiklerini tekrardan tazelemeyi hedefliyoruz.

Öğrencilere, onlarla birlikte olduğunuzu hissettirin. Mesela aynı fikirde olduğunuz konularda özellikle vurgu yaparak 'bende seninle aynı fikirdeyim Ahmet' demekten çekinmeyin. Bu yaklaşım aynı zamanda saygı göstergesidir ki, onların bu yaşta buna ihtiyacı olduğunu unutmayın.

İlk derslerden itibaren isimlerini ezberlemeye özen gösterin. Bir süre sonra ismiyle hitap ettiğiniz öğrenciyle aranızda gelişen diyalogun farkını hissedeceksiniz. İsmiyle çağırdığınız yada söz hakkı verdiğiniz öğrenci daha bir güven duyarak vazifesini yapacaktır.

Sizi karşılarında değil yanlarında hissetmelerini sağlayın. Bu sayede onların derse katılımını ve öğrenme isteğini körüklemiş olursunuz. Sınıf ortamında ortaya çıkan problemleri çözümlerken dahi öğrencilerle karşı karşıya gelmemeye çalışın.

Problemlerle başa çıkma stratejiniz size değer katabilir. Sınıf ortamında muhtemel çatışmaların çözüme kavuşturulması aşamasında suçlu yada suçsuz arayan savcı rolünü üstlenmektense uzlaştırıcı bir tutumla hareket edin. Bu uzlaştırma çabasının en önemli noktası dinlemek ve iletişime açık olduğunuzu hissettirmektir.

Problem olan öğrencileri ayrım yapmaksızın aynı şartlarda dinleyin. Bunu sakın sınıf ortamında yapmayın.

Kişiliği değil davranışı değerlendirin. Özellikle ergenlik çağına adım atmış gençlerin ruh dünyasına baktığımızda karakter yapıları hakkında çok fazla konuşulmasını ve bunun özellikle akranlarının önünde olmasını istemezler.

Özellikle sınıf ortamında bireyin kişiliği ile alakalı konularda değerlendirme yapmaktan kaçının. Böyle bir değerlendirme çatışma ortamını doğuracak ve işinizi zorlaştıracaktır.

Sınıf içi etkinlikleri yarıda bırakmayın. Yapmakta olduğunuz bir işi yada çözümü mutlaka sonuçlandırın. Günümüzde toplumsal bir sorun haline gelen erteleme hastalığı bizim öğretmenimize de nüksetmiş denmesini istemeyiz sanırım.

Tek bir öğrenci ile ilgilendiğinizde bile diğer öğrencileri ilginiz altında tutmaya çalışın. İlginizi sınıftaki tüm öğrencilere eşit miktarda paylaştırmaya çalışın.

Özellikle ilgi göstermemiz gereken öğrenciler olabilir. Bu tür öğrencilere ders dışında vakit ayırmaya gayret edin. Aksi takdirde bu durum sınıftaki diğer öğrencilerle aranızda güven problemi doğurabilir. Sınıfın da bireylerden oluştuğunu göz ardı etmeyin.

Ders işlerken değişiklikler yapın ve coşkulu olun. 40 dakikalık bir ders süresinde dikkatin maksimum seviyeye ulaştığı zaman 17. dakikadır. 17 dakikadan sonraki 23 dakika da dikkat aşağı doğru bir ivme ile 0'a ulaşır. Bu oranı gözeterek zihinleri canlandırmak amacıyla zaman zaman ders dışı ilgi çekici konulara yer vermek gerekir.

İyi bir sınıf yönetiminin temel taşlarından biride iyi bir motive edici olmaktan geçer. Bunu sağlamanın da en uygun yolu öğrencilerde beklenti ve gelecekle ilgili duyarlılık oluşturmaktır. Onlara sunacağınız başarı standartları ne çok hayalî ne de kolay elde edilebilir olmalıdır. Dengede tutularak sunulan beklenti grafiği emin olun başarı grafiğine de yansıyacaktır.

İlk derste oluşturulan hava, ders yılının sonuna kadar genelde devam eder. İlk izlenimler çok önemli olduğu için öğrenciler üstünde ilk izlenimlerin iyi olması, yıl boyunca etkisi devam eden bir avantajdır. Bu nedenle ilk günlerde sevgi ve saygı temelli bir güven ortamı oluşması için çaba sarf edin.

Konuyla ilgili yorum yapan öğrencilere mutlaka geri bildirim vermeye çalışın. Bu hem öğrencilerin sizi tanımasına katkı sağlayacak, hem de öğrencilerinizin söz almaya yönelik çabalarını destekleyecektir.

İlk dersten itibaren oyunun kurallarını belirleyin. Bu kuralların despot bir yönetim tarzı için değil, dersin selameti için gerekli araçlar olduğunu vurgulayın. Tersi durumda da, sağlıklı bir öğrenme ortamının sağlanamayacağını ifade edin. Kılık kıyafet, derse giriş çıkış ve söz hakkı alarak konuşma bunlardan sadece bir kaçı.

Sınıfta disiplinin sağlanması yine sizin sergilediğiniz tutumla ilgilidir. Olumsuz davranış ortaya çıktığında öğretmenin yapması gereken ilk şey sorunun görüntüsü ile nedenini birbirinden ayırmak olmalıdır. Yani siz problemin arka planında ne olup bittiğine bakmadan hüküm vermeye çalışırsanız, sınıftaki objektifliğinizi de kaybedebilirsiniz.

Öğrencilerinizde kendi kendini disipline edebilme alışkanlığı geliştirmeye çalışınız. Buna iç disiplinde diyebiliriz. Kötü bir davranışın her şeyden önce kendi kişiliğine karşı bir saygısızlık olduğunu belirtmekle, o öğrencinin oto kontrol mekanizmasını hareket ettirmesini sağlarsınız. Çok sert bir yaklaşım emin olun sizinle öğrenci arasında buz dağları sıralayacaktır. Kurallar olmalı, fakat bu kurallar sizinle sınıf arasında aşılması zor duvarlar örmemelidir. Sizi aşmayan disiplin problemlerini sınıf dışına taşımamak emin olun hem buz dağlarını eritecek hem de duvarları yıkacaktır.

Öğretmen öğrenci açısından her an model teşkil eder. Öğrenciler öğretmenlerinin ve yüksek statüdeki insanların davranışlarını büyük ölçüde taklit ederler. Öğretmen bu nedenle olumlu model olmalıdır. Her an objektiflerin üzerinde olduğunu unutmayan öğretmen tam bir modeldir diyebiliriz. Anne babalar sizleri daha çok gençlerin evde anlattığı yada sizden alarak evde yansıttığı davranış şekilleriyle tanırlar. Gündüz okulda fotoğrafı çekilen bir davranışın, eve hocamdan görmüştüm ifadesiyle yansıması kuvvetle muhtemeldir.

Bütün bu tavsiyeleri ara yollar olarak kabul edersek hepsinin ulaştığı 3 ana yol vardır aslında. Sevgi, saygı ve güven. Öğrenciye yaklaşırken davranış ve tutumlarınız referansını bu üç öğeden alıyorsa ana hedefe ulaşma çabanız o denli karşılık buluyor. Yeni öğretim yılında bütün meslektaşlarıma başarılar dilerim.