Öğrencilerin başarıları veya başarısızlıklarının sebebi yalnız okul değildir. Okulun dışındaki bazı etkenler de buna sebep oluşturmaktadır. Bütün anne-babalar çocuklarının en iyi bir biçimde eğitim öğretim almalarını ister ve bunun için ellerindeki bütün maddi ve manevi imkânlarını çocukları için harcarlar.

Yalnız bu yapılanlar, büyük bir değer oluşturmasına rağmen tek başına yeterli değildir. Çünkü; eğitim, tanımında da yer alan biçimiyle bir süreç, iletişim ve bilinç işidir.

Çocukların daha verimli ve etkin olması isteniyorsa, öncelikle ebeveyn birbirine saygı sevgi duymalı, fikirlerine değer vermeli ve aynı dili konuşarak bu konuşmalarından ortak bir fikir çıkarıp çocuğa ulaşabilmeli.

Çocuklarımız boy, kilo, cinsiyet, kişilik yapıları, öğrenme düzeyleri, öğrenme stilleri vb. benzersizlikleri ve farklılıklarla karşımıza çıkmaktadır. Anne-babaların zayıf ve güçlü yanları olduğu gibi çocukların da zayıf ve güçlü yönleri bulunmaktadır. Bu doğal farklılık da çocukların ihtiyaçlarını, beklentilerini değiştirmektedir. Bundan ötürü de başkaları ile kıyaslanmamalıdır.

Çocukların çok çalışmaları değil düzenli ve programlı çalışmaları başarıyı getirir. İhtiyaçları ve kişilik yapıları dikkate alınan (Örnek: İlgisi çabuk dağılan bir çocuğa uygulanacak ders çalışma programı ile ilgisi kolay dağılmayan bir çocuğa uygulanacak ders çalışma programı aynı olamaz.) programın içinde eğlenmeye ve dinlenmeye de yer veren esnek bir program olmalı, yoksa aşırı yüklenme sonucu çocukların ruh sağlığının bozulması ile birlikte huzursuzluk, iştahsızlık, saldırganlık, uyumsuzluk, tırnak yeme, saç dökülmeleri vb. geçici biyolojik, fizyolojik sıkıntılar ortaya çıkabilir.

Çocuğun evde ders çalışabileceği, zaman ve mekân yani gerekli ortam hazırlanmalı ve bu ortamın şartlarına aile fertleri olarak riayet etmeli. Bu süreci ve ortamı bozabilecek her şeyi (örneğin televizyon, müzik vb. etkenleri) ebeveyn olarak ilk önce kendimizden başlayarak kısıtlamalıyız ve çocuğumuza örnek olmalıyız.

Şu unutulmamalıdır; önemli olan sınavların kazanılması değil, çocukların kazanılmasıdır. Sınavlara hazırlık sürecini, çocuğunuzla iletişim kurma ve onu daha iyi tanıma adına değerlendiriniz.

Başarı için azmini takdir edin

Çocuğa, başarısı için aile olarak ne yapabileceğinizi sorun. Böylelikle siz de kendi beklentinizi çocuğa iletebilecek doğal bir paylaşım içine girersiniz.

Çalışma ve başarı adına örnekleri kendi içinden olan bir aile olun. Çocuğunuzun başarısı adına kaygı duyuyorsanız kendi kaygınızı yenmeye çalışmalısınız.

Başarı veya başarısızlıkta hayatın her döneminde kendisine güvendiğinizi ve yanında olduğunuzu söyleyin.

Sınavları ölüm kalım meselesi haline getirmeyin.