Psikolojik operasyon, pazarlama, halkla ilişkiler, eğitim koordinasyonu, algı yönetimi, kamu diplomasisi gibi sevimli isimlere sahip ancak tanımlara bakıldığında propaganda olarak ifade edilebilecek ikna yöntemleridir. Kullanılan eğitim-öğretim terminolojisi her ne kadar hafifletilerek değiştirilmiş olsa da amaç; bir bireyi/grubu kendi rızası ile ikna etmektir. İkna etmeye ve hayranlık kazandırmaya giden yolda çeşitli yöntemler kabul görmekte ve kullanılmaktadır.

Bu yöntemler farklılık ve kalite algısı yaratmak amacıyla, sözü edilen sevimli kılıflarla bürünmüş olup, uygulananın ise propaganda veya satış olduğu görülmektedir.

Sözü edilen kavramların ortak noktası, her birinin enformasyon savaşı yani bilgi ve bilgilendirme üzerine uygulanan bir güç kavgası olmasıdır. Bu yönde bilgi akışının kontrolü sağlanmakta, psikolojik üstünlüğü elinde bulundurmaktadır. Başka bir otak nokta ise, bu kavramlar uygulamaya geçirildiğinde hedef topluluk tarafından kabul gören bazı sözcüklerin anlam değişikliğine uğramasıdır. İfade edilen ile yapılmak istenenin aslında farklı olduğu anlaşılmaktadır.

İçinde bulunduğumuz teknoloji devrinde; savaşların, satış-pazarlamanın, propagandanın, toplulukları yönlendirmenin, kurumları geliştirmenin yöntemleri değişmiştir. Geçmişte maddi olanaklar, elle tutulur gözle görülür değerler, hatta tehdit gibi yöntemler kullanılırken, son dönemde psikolojik oyun/savaş/operasyonlar kullanılmaktadır.

Psikolojik operasyonlar, hedef topluluğun duygularını, geleceğe dair hedeflerini, beklentilerini de dikkate alarak, mantıklı düşünme yetisi ile birey/grupların tutumlarını uygulayanların çıkarlarına uygun şekilde etkilemek üzere, seçilmiş mesajlar gönderilerek planlanmış uygulamalardır.

Bu operasyonlar, eğitim sektörünün en önemli parçasıdır. Gerek çatışma, gerekse uzlaşmada bilgilendirmek, etkilemek ve sorunları gidermek için kullanılmaktadır.

Bakış açımızı değiştirdiğimizde ise, söz konusu psikolojik uygulamaların kişileri/grupları yıldırma, güçsüzleştirme ya da gücü ölçme için kullanıldığı da görülmektedir.

Psikolojik operasyonlar, sadece savaşın kazanılmasının değil, aynı zamanda savaş sonrasında barışın kazanılmasının da yöntemlerinden biridir. Dolayısıyla bu operasyonlar süreklilik gerektirmektedir.

Uygulamalarda kullanılan en etkin yöntemlerden biri de “algı yönetimi”dir. Neyin nasıl algılandığı, bireyin ihtiyaç ve beklentileri ile doğru orantılıdır. Algılar; kullanılan semboller, geçmişte ve şimdi yaşanılan hayat ile bunlarla ilişkili duyguların etkisi altında kalır. Semboller, fiziki nesneler olabildiği gibi, bir obje, anlam belirten bir kelime/cümle, yaşayan bir kimse, bireyin tanıdığı bir kişiye benzer insan veya geçmişteki bir olayı/kişiyi hatırlatan ifadeler de olabilir.

Algılar, içinde bulunulan sosyal ortam, iş ortamı, kültür, gelenek, yetiştirilme tarzı ve kimlik yani insanın kendini nasıl tanımladığı ile şekillenir.

Algı, bellek ile ilişkilidir ve kişisel değerler ile belirlenen dikkat ile başlar. Kişi, kendi değerleri ve öncelikleri doğrultusundaki olay, kişi veya durumlara ilgi gösterir. Bu nedenle algı ile kişinin dikkatini çekmek için uyarıcılara ihtiyaç duyulur.

Algı yönetimi, gerçekler, yanıltma, yansıtma ve psikolojik operasyonların tamamlayıcısıdır. Kişi ve grupların tutum, davranış, mantık ve duyguları algı yönetimi tarafından etkilenmekte ve şekillenmektedir. Bu yüzden bir psikolojik operasyon olarak da adlandırılabilir.

Algı yönetimi tekniklerinin eğitim sektöründe de bir çeşit psikolojik güç olarak kullanıldığı, hedefinin gönülleri ve zihinleri fethetmek olduğu söylenebilir.

Dolayısıyla eğitim sürecinde psikoloji bilimi, önemli bir rol oynar.

Doğru eğitim ve doğru başarı için paylaşmaya devam edeceğim…

Esen kalın…