Bu yıl Öğrenci Seçme Sınavı'na (ÖSS) giren yaklaşık bir buçuk milyon adayın sadece üçte biri üniversiteye yerleşebilecek.

Sistemin olumsuz etkisi veya yeterli hazırlığın yapılamaması nedeniyle üniversite kapısından dönenler ise alternatif çözümler üretmek zorunda. ÖSS'de başarılı olamayanların birçoğu bir sonraki sene şansını yeniden deneme yoluna giderken bir kısmı da yurtdışı eğitimine yöneliyor. Son yıllarda Türkiye'de gençlerin rağbet ettiği alternatif eğitim alanlarının başında ise Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) bağlı olmayan ve belli alanlarda mesleki eğitim veren özel kurumlar geliyor. Öğrencilerin bu tür kurumlara yönelmesinde ÖSS gibi karmaşık ve zor bir sınava tabi tutulmadan hedefleri ve yetenekleri doğrultusunda eğitim alabilmeleri etkili oluyor. Gençlerin katıldığı programlar, genellikle bir buçuk veya iki yıl sürüyor. Mesleki eğitim programını başarıyla bitiren öğrenciler, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) sertifikası alarak hayata atılabiliyor. Bu sertifikanın öğrencilere sağladığı en önemli avantaj ise MEB'e bağlı kurumlarda ?usta öğretici' olarak çalışabilme imkanı sunması.

Pera Güzel Sanatlar Eğitim Merkezi, 10 yıldır mesleki eğitim programı düzenleyen kurumlardan biri. ?Bizim işimiz ara eleman yetiştirmek.? diyen Pera Güzel Sanatlar Genel Sanat Yönetmeni Sabahattin Özbakır, sektörlerde yaşanan en büyük sıkıntının ara eleman açığı olduğunu vurguluyor. Özbakır, Türkiye'de gençlerin mesleğe başlama seviyesi bakımından yanlış bir düşünce yapısına sahip olduğunu belirterek şöyle konuşuyor: ?Bizde üniversiteden mezun olunca ?ben bu işin müdürü olacağım' düşüncesi var. Ama müdür olabilmek için insanların belli kademelerden geçmesi lazım. Bunu henüz anlamış değiliz. Eğer ara eleman olarak başlarsanız o işle ilgili her şeyi öğreniyorsunuz ve belli bir süre sonra işinizde yükseliyorsunuz.? Sanılanın aksine ara elemanların maddi kazancının yüksek seviyede olduğunu da ifade eden Özbakır, ?Yeter ki doğru zamanda doğru yerde olun.? şeklinde konuşuyor. Son yıllarda popüler mesleklerin farklılaştığını dile getiren sanat yönetmeni, Türkiye'nin bu meslekleri yeni yeni keşfettiğini aktarıyor. Özbakır, grafik, iç mimari gibi bölümlerin popüler meslek alanlarının başında geldiğini belirterek sözlerine şöyle devam ediyor: ?Örneğin grafik her kurumda olması gereken bir bölüm. Artık herkes broşürünü, logosunu kendisi yapıyor. O nedenle eğitim aldıktan sonra iş olanağı çok yüksek. İç mimari de meslek olarak bugünün yükselen değerlerinden. Biz yeni keşfetsek de dünyada çok tutulan bir bölüm.? Mesleki eğitim programlarının sektörün ihtiyacı olan bölümlerden oluştuğunu kaydeden Özbakır, bu bölümlerden mezun olan öğrencinin iş bulamama gibi bir sorun yaşamadığını söylüyor. Kurum içerisinde ?İş Yönlendirme Birimi' kurduklarını da sözlerine ekleyen Özbakır, birimin işlevini şu şekilde anlatıyor: ?Çeşitli kurumlardan talepler geliyor. Birim bu talepleri değerlendiriyor ve uygun öğrenciyi buralara yönlendiriliyor.? Özbakır, eğitim kadrosu olarak hem üniversite de ders veren hem de piyasada çalışan hocaları tercih ettiklerini dile getiriyor.


Kariyerime katkısı büyük

Derya Demirlenk Tasarım-Grafik Böl. Zincirlikuyu Yapı Endüstri Meslek Lisesi mezunuyum. Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümü'nü bitirdim ve İstanbul Deniz Otobüsleri'nin halkla ilişkilerinde çalışmaya başladım. İşim gereği grafik tasarım eğitimi aldım. Şirketteki tasarım işlerini ben takip etmeye başladım. Mesleki eğitim kursunda aldığım eğitimin kariyerime büyük katkısı oldu. Halkla ilişkiler okumak istiyorum.

Mezun olunca iş bulabildim

Leyla Kaya-Grafik Tasarım Böl. Mezunu: Artvin Lisesi'nden mezun oldum. Üniversite sınavını kazanamadım. Grafik tasarım eğitimi aldım ve elimde çok güzel bir mesleğim oldu. Hemen işe başladım. Çünkü okulun eğitimi çok iyiydi. Hocalarımız işe başladığımızda nelerle karşılaşacağımızı bize çok iyi bir şekilde aktardılar.


Tercih edilen programlar

İç mimari

Gazetecilik

Halkla ilişkiler

Web tasarımı

Görsel iletişim

Tiyatro

Reklamcılık