ÖSS'yi kazanmak zannedildiği kadar zor değil

Üniversite okumak sizin için önemli ise, bunun ilk basamağı ÖSS'ye gereken düzeyde hazırlanmaktır. Öğrencilerin birçoğu, sınavı kazanmanın zor olduğunu düşünerek sahip oldukları bu olumsuz düşüncenin gerçekleşmesi için farkında olmadan ellerind

Üniversite okumak sizin için önemli ise, bunun ilk basamağı ÖSS'ye gereken düzeyde hazırlanmaktır. Öğrencilerin birçoğu, sınavı kazanmanın zor olduğunu düşünerek sahip oldukları bu olumsuz düşüncenin gerçekleşmesi için farkında olmadan ellerinden geleni yapmaktadır. Başarılı olmak ve üniversite okumak aslında zannedildiği kadar zor değildir. ÖSS'yi kazanmak için saatlerce ders çalışmaya, binlerce soru çözmeye ve sosyal hayattan soyutlanmaya gerek kalmayabilir. Hayatı yaşanmaz hale getirerek ÖSS'yi kazanamazsınız. Hem hayatınızı devam ettirmeli hem de gereken düzeyde ders çalışmalısınız. Peki, bunların her ikisini bir arada gerçekleştirmek mümkün mü?

- Elbette!

Sınava hazırlık bir serüvendir. Bu serüven bireyi mutlu etmiyorsa, sınava hazırlığın yer yer aksayacağı ve hedefe ulaşılamayacağı bir gerçektir.  Serüveni zevkli hale getirmekte kişiye bağlıdır. Siz siz olun arzularınızın hayatınızı yaşanmaz hale getirmesine izin vermeyin.

Her öğrenci doğal olarak üniversiteyi kazanma arzusunu yoğun olarak yaşar. Ancak arzuların gerçekleşmesi üç aşamada olur. Arzular öncelikle 'dilek' olarak karşımıza çıkar. ÖSS müracaat eden her adayın dileği; sınavı kazanmak ve üniversite öğrencisi olmaktır. Dilek aşamasında kişi dileğini gerçekleştirmek için yoğun bir çaba içerisinde olmaz. Bu durum adayın zihninden 'üniversite sınavını kazansam!' demesi, ancak herhangi bir eyleme girişmemesidir. Yani eylemsizlik hali. Düşünce planında üniversite kazanmak var; davranış aşamasında bu dileğe gerçekleştirmeye yönelik herhangi bir hareketin bulunmamasıdır.

Eğer kişi dileğini gerçekleştirme konusunda kararlı ise üniversite okumak artık 'istek' haline gelir. İstek niteliğindeki üniversite okuma arzusu öğrenciyi ara sıra ders çalışmaya, soru çözmeye ve deneme sınavı uygulamaya yönlendirir. Ancak bu girişimler anlık duygulara bağlıdır. Yani öğrenci canı istediği zaman, yine canının istediği kadar ders çalışır. Sevdiği derslere ait soruları çözerken, hoşlanmadığı derslere hiçbir zaman vakit ayırmaz. Ders çalışmak veya ÖSS'ye hazırlanmak bu aşamada 'ilham'larla gerçekleşir. Yani öğrenci üniversite kazanmak için gereken davranışların kendisine ilham olarak geleceğini, içerisinde yoğun bir şekilde ders çalışma isteğinin uyanacağını ve uzun süre ders çalışacağını sanır. Ancak bu sanılar hiçbir zaman gerçekleşmez. Bu beklentiler öğrencinin sadece rüyalarını süsler.

Üniversiteyi kazanma arzusunun son aşaması 'hedef'tir. Yani arzusunun 'dilek' ve 'istek' niteliğinden çıkıp şiddetle istenmesidir. Bu şiddetli istek bireyi isteğini gerçekleştirme çabasına iter ve öğrenci üniversite okumayı kendine 'hedef' olarak belirler.  Eğer üniversite okuma konusunda aday kararını kesinleştirmişse diğer bir ifadeyle son kararırını vermişse verilen son karar kişinin hedefidir.  

Bireyler ancak dilek ve isteklerin ötesindeki hedefleri için var güçleriyle çalışır. Zihinlerini sürekli hedefleri meşgul eder. Üniversite adayı günlük yaşamını da buna göre düzenler. Artık canı istediği için değil, hedefine ulaşmak için ders çalışır. İlham gelmesini beklemeden soru çözer, deneme sınavı uygular. Hedefi için çalıştığından yani arzularını gerçekleştirmek istediğinden ders çalışmaktan sıkılmaz. Çünkü her birey hedefini gerçekleştirmek için strateji geliştirir veya geliştirmesi gerektiğinin bilincindedir. Ona ulaşmak için plan yapar. Hayatını planlayan öğrencide hem dinlenmeye, hem müzik dinlemeye, hem sinemaya gitmeye, hem arkadaşlarıyla buluşmaya, hem de hedeflediği üniversiteyi kazanmak için ders çalışmaya vakit bulabilir. Çünkü bu öğrenci için öncelik hedefe ulaşmaktır. Hedefe ulaşmanın ders çalışmaktan geçtiğini bilir. Ders çalışmayı, test çözmeyi ve deneme sınavı uygulamayı da en önemli eylemi olarak görür. Diğer isteklerini bunu gerçekleştirdikten sonra yapar. Yani önce dersine çalışır, ödevlerini yapar, gereken kadar test çözer sonra diğer uğraşılara yönelir. Ailesinin beklentilerini yerine getirdiği için vicdanen rahattır, kendi hedefi için çaba gösterdiği içinde mutludur.

Hem mutlu hem üniversiteli olmak istiyorsanız küçük bir değişiklik yapın. Üniversite okumayı 'dilek', 'istek' niteliğinden çıkarın ve 'hedef' haline getirin. Hedefinize göre hayatınızı tekrar planlayın. Üniversite okumayı bir tutku haline getirin ki başarıda sizin için kaçınılmaz olsun.