Aniden Hanım'ın kızı Fayda liselere giriş sınavına girecekti. Elbette hem Aniden Hanım, hem de Fayda iyi bir netice elde etmek istiyordu. Sınava iyi hazırlanmasına rağmen arzu ettiği hiçbir bölüme giremeyen Fayda, yaşadıkları semtin lisesine kaydolmak zorunda kaldı.

Kendisi ve annesi çok üzgündü. Annesi, kızının geleceği için endişelenmekle birlikte, konu komşunun "sınav ne oldu, kazanamadı mı?" şeklindeki gereksiz soruya cevap vermek zorunda kaldığı için de üzülüyordu. Fayda yeni okuluna başladığında orada Cebriye Hanım isminde harika bir matematik öğretmeni ile karşılaştı. Kadın matematik dersi vermiyor; adeta matematiği şiirleştiriyor; bir konsere dönüştürüyordu. Birçok insanın korkulu rüyası olan bu ders, Cebriye Öğretmen'in öğrencileri için bir kolaylık, başarı ve keyif kaynağı idi. İdealist bir öğretmen olan Cebriye Hanım, bulduğu sıra dışı tekniklerle dersi keyifli hale getiriyordu. Örneğin; sorularından biri şöyleydi: "Tarkan Nebraska'dadır ve Nebraska'nın tam güneyindeki Kansas'a uzaklığı 300 km'dir. Kansas'tan Batı istikametine gidildiğinde 400 km uzaklıkta ise Colorado bulunmaktadır. Tarkan, Colorado'da bulunan Sertap ile buluşmaya karar verir; ancak karayolu yerine helikopterle en kısa yoldan gidecektir. Tarkan'ın Sertap Erener ile buluşması için kaç km uçması gereklidir?"

Popüler kültür ile matematiği buluşturarak çocuklarla eğlenceli ders işleyen Cebriye Hanım'ın tüm öğrencileri üniversite sınavında özellikle matematik testindeki soruların tamamını doğru cevaplayacak durumdaydı. Cebriye Hanım, kendisini özel okullara transfer etmeye çalışan okul patronlarına da, "siz devlet okullarını kurutmaya çalışıyorsunuz, normal liselerdeki öğrencilerin de en iyisini öğrenmeye hakları var." diyordu.

Cebriye Hanım'dan aldığı enerji ve bilgiyle Fayda, Türkiye'nin en iyi mühendislik okullarından birine girmeyi başardı. Orada âşık olduğu bir genç ile nişanlandılar. Okulu bitirince ikisi de kendi üniversitelerinin mastır sınavlarına girdiler; nişanlısı Alim kazandıysa da Fayda sınavı kazanamadı. Fayda bir sonraki yıl şansını denemek istedi ve o yılı İngilizce öğrenmeye çalışarak geçirdi. Ancak yine mastıra kabul edilmedi. Fayda, bu kadar okumak yeter diyerek bir şirkette çalışmaya başladı. ?irket ise uluslararası bir şirketti ve ABD'de bir operasyon kurmak istiyordu. ABD'ye Türkiye'den gönderdiği üç kişilik ekibin içine Fayda'yı da koydu. Fayda nişanlısını Türkiye'de bırakıp ABD'ye gitti; çalışırken bir Amerikan üniversitesinin gece mastır programına da kabul edildi. Alim'e de ABD'de bir iş buldu ve ABD'de evlendiler

***

Aniden Hanım'ın kızı Fayda liselere giriş sınavına girecekti. Elbette hem Aniden Hanım, hem de Fayda iyi bir netice elde etmek istiyordu. Geceli gündüzlü çalışmaların ve "ne olur kazansın" dualarının ardından Fayda, çok istedikleri bir okula kabul edildi. Aniden Hanım ve Fayda son derece mutluydu. En çok istediklerine kavuşmuşlardı. Fayda'nın en yakın arkadaşı Dilan, Fayda'yı sigaraya alıştırdı. Dilan, bu okulu kazanmak için çok çalıştıysa da artık yeter diyordu. Partiler yapmak ve eğlenmek istiyordu. Lise birinci sınıfta mayıs ayında Fayda'ya "Ailelerimize okulda gezi var diyelim. Bodrum'a gidelim" dedi. Fayda biraz muhalefet ettiyse de, macera gibi geldi ve kabul etti. Ailelerine yalan söyleyip Bodrum'a gittiler. Bir pansiyona yerleştiler ve yemek yemeye gittiler; pansiyona dinlenmeye döndüklerinde paralarının ve tüm eşyalarının çalındığını gördüler. Pansiyoncudan rica edip ailelerini aradılar ve yardım istediler. Elbette, ailelerine durumu anlatmak hiç kolay olmadı. Evlerine döndükten sonra her ikisini de aileleriyle hiç bitmeyen çatışmaları başlamıştı. Fayda'nın ailesi, Fayda'ya güvenmiyordu. Onun sigara içmeye başladığını da keşfettiklerinde üstündeki baskıyı artırdılar. İki yıl geçti ve üniversite sınavı zamanı geldiğinde, Fayda bunalım içinde olan bir genç kızdı. Sınavda başarısız oldu. Ailesinin zaten artık Fayda'dan bir ümidi kalmamıştı. Aniden Hanım bu kızı evermek lazım diyordu. Çok geç olmadan eve görücü geldi. Fayda, kendinden 7 yaş büyük biriyle istemediği bir evlilik yaptı. Mutsuzdu. Bir çocuğu oldu. İlkokula başlayacağı sırada, eşiyle birlikte çocuğu çevredeki en iyi okula vermek istiyordu. Okul hem para alıyor; hem de öğrenci kabul etmek için kura çekiyordu. Bir gece sabaha kadar dua etti. "Ne olur oğlum, bu kurayı kazansın!" diye.