Ailelerin yanlış tutumunun, ilköğretime başlayacak çocuklara ?ayrılık acısı'' yaşattığı, özellikle annelerin çocuklarını okula gönderirken ağlamaması gerektiği belirtildi.

Halen 14 milyon öğrencinin eğitim gördüğü ilk ve ortaöğretim kurumlarına bu yıl ilk kez kayıt yaptıracak yaklaşık 1,5 milyon öğrenci ile öğrenci sayısının 15 milyonu aşacağını belirten uzmanlar, ilk defa okula gidecek çocuklar kadar, ailelerde de ?okulun ilk günü'' kaygısı başladığını bunun dengelenmesi gerektiğine dikkat çekti.

İlkokul birinci sınıf öğrencileri bu pazartesi (11 Eylül) ders başı yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, minik öğrencilerin okula alışması için birinci sınıfların bir hafta önce açılmasına karar verdi. Psikologlar, okulun erken açılmasının tek başına yeterli olmayacağını düşünüyor. Ailelere görev düştüğünü belirten uzmanlar, ?Çocuk okula gitmek istemiyorsa sert davranmayın, alışana kadar destek olun.? tavsiyesinde bulunuyor. Özel Sema Hastanesi'nden psikolog Zeynep Elif Özkan, küçük çocukların anne-babasından ya da kendisine bakan kişilerden kısa süreli ayrılıklarda bile etkilendiğini söyledi. Okula başlayan çocuklarda bu tip uyum sorununun belirgin şekilde yaşandığını kaydeden Özkan, ?Okula başlamak çocuğu ciddi düzeyde ayrılma kavramıyla karşı karşıya getiriyor.? dedi. Çocuğun ayrılma kaygısı yaşamasının normal olduğunu belirten Özkan, ?Ancak bazı çocuklarda bu etki çok şiddetli yaşanıyor ve uzun sürüyor.? değerlendirmesinde bulundu. Ayrılma anksiyetesinin çocuklarda ruhsal ve bedensel belirtiler verdiğini anlatarak, ?Çocuk, kendisine ya da ayrıldığı kişiye zarar geleceğini düşünebilir. Evden çıkınca da geri dönme isteği yaşar. Uyuyamaz, karın ve baş ağrısı, kusma, terleme ve çarpıntı gibi sorunlarla karşılaşabilir.? şeklinde konuştu. Ayrılık kaygısının kız çocuklarında daha fazla ortaya çıktığını aktaran Zeynep Elif Özkan, Bu kaygının zeka ve eğitim başarısıyla ilişkili olmadığını hatırlattı.

?Çocuğunuza kendisini nasıl hissettiğini sormayın; bu durum çocuğunuza şikayet etmek için fırsat ve cesaret verecektir.? tespitin yapan Türk Eğitim-Sen Bursa 2 No'lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu ise ailelere şu önerilerde bulundu: ?Çocuğunuzu gözleyin, eğer ev içinde dolaşabiliyor ve çok rahatsız görünmüyorsa okula da gidebilecektir. Eğer çocuğunuzun fiziksel yakınmaları varsa ve genel yakınmalarına benziyorsa, çok fazla tartışmadan onu hemen okula hazırlayın ve gönderin. Eğer çocuğunuzun sağlığı konusunda endişeli iseniz doktor kontrolü yararlı olacaktır. Aksi halde okula gönderin ve öğretmenini durumdan haberdar edin.?

Dikkat eksikliği öğrenmeyi olumsuz etkiliyor

Psikolog Zeynep Elif Özkan, okullar açılırken hiperaktif ve dikkat eksikliği çeken çocuklarla ilgili de uyarılarda bulundu. Araştırmalara göre çocukların yaklaşık yüzde 5'inde dikkat eksikliği ve hiperaktif davranışlara rastlandığını belirten Özkan, bu sorunların okul başarısını olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Özkan, bu çocukların dersleri tam anlayamadıklarını hatırlatarak, ?Ödevlerini gerektiği gibi yapamaz. Günlük işlerini sürekli unutur. Hiperaktifler ise kıpır kıpır davranışlarıyla ders sonunu zor getirir. Bu nedenle derste anlatılanlara konsantre olamaz. Bu çocuklar psikiyatrik muayeneyle tedavi edilmeli? şeklinde konuştu.

Ailelere öneriler

Çocuğunuza anlayışlı davranın.

Okula götürürken sevinçli ve rahat tavır takının.

Okula gitmesi gerektiğini yumuşak dille anlatın.

Yanına sevdiği küçük bir oyuncağını almasına izin verin.

Okulda yanında bulunmanızı isterse bunu birkaç gün için yapın.