İletişim, iletilen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Wikipedia(internet ansiklopedisi)’nın bu tanımı anlaşılması güç görünse de hayatı kolaylaştıran bir sürecin en güzel açıklamasıdır. Bir başka anlatımla iletişim, bizim başkalarını, başkalarının da bizi anlaması sürecidir. Burada ki önemli nokta, iletişimde söz konusu olan bilginin her iki taraf tarafından anlaşılmasıdır. Anlaşılmadığı takdirde bir iletişim karmaşasıyla karşı karşıya kalırız. Bu durum insan hayatında istenmeyen bir durum olduğu gibi “öğretmen-veli” arasında da olmasını istemediğimiz bir durumdur. Çünkü bu anlaşmazlıktan en çok etkilenecek olan çocuğumuz (öğrencimiz) olacaktır. İşte tüm bu etkilerinden dolayı “öğretmen-veli” iletişimini kaliteli bir şekilde sürdürmek için ne yapmalıyım sorusunu öğretmenler açısından ele almaya çalışalım.

Öncelikle öğretmen dediğimizde aklımıza ilk gelen şey kutsal bir meslek olduğudur. Fakat öğretmen sadece öğretici değil aynı zamanda bir eğiticidir. Ve buna ek olarak öğretmen sadece öğrencilerini değil aileleri de belli konularda bilgilendirme ve eğitme yeteneğine sahip olmalıdır. “Öğretmen-Veli” iletişiminin kaliteli ve etkili olması için de öğretmene oldukça önemli ve titiz davranması gereken bir iş düşmektedir. Şimdi gelin “veli” iletişimine özen gösterip anne ya da babayı kaybetmek yerine kazanmayı isteyen bir öğretmen portresi çizelim.

Öğretmen-veli görüşmesi (iletişimi) sırasında;

  • Görüşmeye başlamada kıyafet kişiliğinizi yansıtacağından kıyafetinize özen gösterin!
  • Yapmacık olmayın fakat aklınıza ilk gelen şeyi de söylemeyin!
  • Hitap şekli bir diğer önemli noktadır. Bey yerine ağabey, hanımefendi yerine sadece isimle hitap şekilleri samimi gibi görünse de her ortamda uygun değildir, kullanmayın!
  • Her türlü vereceğiniz tepki doğal olmalı, dengeli davranın!
  • Size bir soru soruldu ise ona cevap verin, çok fazla ayrıntı ve teorik bilgi sizi bilgili göstermez, sadece velinin kafasını karıştırır!
  • Esprili olun ama laubali olmayın!
  • Öğrenci hakkında öğrenmek istediğiniz her hangi bir bilgiyi suçlayıcı olmadan doğrudan sorun!
  •  Göz teması iletişimde vazgeçilmez bir unsurdur. Not alsanız dahi göz temasını kaybetmeyin!

 

Son olarak tüm bu maddeler dışında önemli olan bir etkende “veli”nin düşüncesidir. Her zaman anne-baba’nın düşüncesini sorun ve değerlendireceğinizi belirtin. Yalnız bu durumu aşırıya kaçırmayın. Anne-baba’yı size akıl veren kişi pozisyonuna geçirmeyin, size güveni kalmaz. Ne konuda bilgi veriyorsanız o konuda bilgili ve donanımlı olduğunuzu “veli”ye gösterin ve hissettirin. Telefon ya da e-posta yoluyla mutlaka iletişiminizi kesmeden devam ettirin. Anne-babaya aynı hedef (öğrencinizin-çocuğunuzun gelişimi) için uğraşıp çaba sarf ettiğinizi hissettirdiğinizde inanıyorum ki kaliteli ve etkili bir öğretmen-veli iletişimi sağlanmış olacaktır.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: Ahmet Fatih ERKAN
Kaynak: