Uzmanlar, öğrencilere, “Deneme sınavlarını yapmak önemli. Ancak, deneme sınav sonuçlarını abartmayın. Bu sınavlar sadece soru çözmenize değil, sınav ortamına fizyolojik ve psikolojik olarak da hazırlanmanıza yardımcı olur. Psikolojik dayanıklılığınızı geliştirmeniz sınav performansınızı olumlu yönde etkileyecektir” diyor
Uzmanlar, anne babalara, “Endişeler, çocuğa yansır. Ailenin sınav sonucu ile aşırı meşgul olması, çocuğu rahatsız eder. Aileler ‘şu kadar net yapmalısın’ gibi zorunluluk ifade eden cümleler kullanmamalı. Çocuklar, kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılmamalı” önerilerinde bulunuyor.

Sınav için bir hafta kaldı. İnternational Hospital’dan Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, sınava girecek öğrencilerin ne yapması gerektiğini anlattı. İşte, Dr. Yeşilyurt’un öğrencilere tavsileri:
“PLAN HAZIRLAYIN Önce, kalan süre için gerçekçi bir plan hazırlayın. Örneğin, elinizdeki tüm kaynakları bitirmek isteyebilirsiniz. Ancak, kalan zamanda tüm soruları bitirecek vaktiniz olmayabilir.
Zamanınızı eksik olduğunuz konularda sorular çözme yönünde planlayabilirsiniz. Çözmek istediğiniz soruları ve sınava kadar bu soruları hangi günlerde bitireceğinizi belirleyin.”
Moralinizi bozmayın
DENEMEYİ ABARTMAYIN Deneme sınavlarının sonuçlarını abartmayın. Bu sonuçlar sizin eksik olduğunuz konuları tespit edebilmek için yapılıyor.
Morali bozmak ve ‘Bu gidişle birşey yapamam’ demek yerine, ‘Eksik olduğum konuları tespit ediyorum’ düşüncesiyle sınav sonuçlarını değerlendirin.
Konu eksiklerini belirlediğinizde bunu telafi edecek zamanınızın olduğunu unutmayın. Eksiklerinizi deneme sınavlarında fark etmek sınavda fark etmekten daha iyidir.” 

‘Deneme’yi kaçırmayın
Dr. Yeşilyurt, tavsilerini şöyle sürdürdü:
FİZYOLOJİK OLARAK DA HAZIRLANIN Üniversite ve bölüm seçiminizi sınav sonrasına erteleyin. Kalan süreyi daha çok sınav öncesi yapacaklarınız için değerlendirin. Sınav sonrasında karar vermek için yeterince zamanınız olacak.
Deneme sınavlarını kaçırmayın. Bu sınavlar sadece soru çözmenize değil, sınav ortamına fizyolojik ve psikolojik olarak da hazırlanmanıza yardımcı olur. Çünkü, sınav anında uzun süre tuvalete gidemeyecek, aynı sırada oturacak ve yemek yiyemeyeceksiniz. Bu alışkanlıklar sınav ortamında kazanılır.
Evde test çözerken mutlaka zaman tutmaya özen gösterin. Çünkü, ÖSYM tarafından yapılan sınavlarda soruyu çözmenizden ziyade, soruyu belirli bir zamanda çözmeniz önem kazanıyor.
Evde test çözerken süre tutmanız size bu alışkanlığı kazandıracaktır.“

Psikolojinizi keşfedin
PSİKOLOJİK DAYANIKLILIK ÇALIŞIN Dr. Yeşilyurt, tavsiyelerine şöyle devam etti: Sınav esnasında öğrenciler pek çok sorunla baş etmek zorunda kalır. Bu sorunlarla baş etmek için hazırlıklı olunmalıdır. Örneğin, üst üste birkaç soru yapamadığınızda neler hissedersiniz?
Neler düşünürsünüz? Bu durum sizi nasıl etkiler ve nasıl baş edersiniz? Bu durumun örneklerini girdiğiniz deneme sınavlarında bulmaya çalışın. Sınavda psikolojik dayanıklılığınızı geliştirmeniz sınav performansınızı çok yakından etkileyecektir.”
Dr. Yeşilyurt, öğrencilere önerilerine şöyle devam etti: “Sınavlar öğrenciler için hayatlarının fırsatı olabildiği gibi, yaşamlarının sonraki döneminde pişmanlık ve üzüntüyle hatırladıkları bir dönem de olabilir.
 Heyecan, stres nedeniyle sınav sırasında yapılacak hatalar, daha iyi bir eğitim alma şansını insanın elinden alabilir.”

 

Dikkat edilmesi gereken hatalar
Psikolog Dr. Ferahim Yeşilyurt, sık yapılan hataları ve adayların nelere dikkat etmesi gerektiğini şöyle anlattı:
BİR SORUDA TAKILMAK Sınavda zamanı iyi kullanma ve verilen süre içerisinde soruları yanıtlamanız istenir. Her soru için bir dakikanızı ayırmanız beklenir. Ancak, bazen bir soruya takılıp çok daha uzun süre geçirebilirsiniz. Bu durumda aslında çok kolay olan bazı soruları görebilecek vaktiniz kalmaz ve puanını düşebilir.
Uygun olan her soruya 1 dakika ayırmanız ve zor olan soruları en sona bırakmanızdır.
SINAV KİTAPÇIĞINI YANLIŞ İŞARETLEMEK Sınav başlangıcında çeşitli kitapçık türleri dağıtılarak öğrenciye bu tür kitapçıklardan hangisinin kendisine verildiğini kodlaması istenir. Kodlamayı unutan ya da yanlış işaretleyen öğrencinin cevap kâğıdı optik okuyucularda okunurken doğru değerlendirilemez. Bu sorunu engellemek için sınav başlangıcında mutlaka kitapçık türünüzü doğru işaretlemeyi unutmayın.
KAYDIRMA YAPMAK Tüm soruları çözdükten sonra cevap kağıdına işaretlemeye çalışmak bu sorunun önemli bir nedenidir. Zaman baskısıyla işaretlemede hatalar meydana gelince, bilinen sorular tamamen karışarak sonucu etkiler. Cevapları toplu bir şekilde optik forma işlemek yerine tek tek kodlama yapmak sorunu azaltmaya yardımcı olacaktır.
ZOR SORULARDA HEYECANLANMAK VE ÜMİTSİZLİĞE KAPILMAK Özellikle birkaç soruyu yapamadığında heyecan artışı ve panikleme görülüyor. Bu durumlarda sınavdaki tüm soruları ilk bakışta çözemeyeceğinizi, daha sonra tekrar bakabileceğinizi düşünün.
Sınavın sonuna kadar da kaybedilmiş hiçbir şeyinizin olmadığını düşünerek paniklerinizi azaltabilirsiniz.
SORUYU YANLIŞ OKUMAK Zaman baskısıyla soruları yanlış okumak yine en sık yapılan hatalardandır. Yanlış okunan soru, doğal olarak yanlış yanıtlanır. Zaten seçenekler arasında da bu tür şıklar yerleştirilmeye çalışılır. Özellikle ‘değildir’, ‘çıkarılamaz’ gibi kelimelere dikkat edin.
DİĞER ÖĞRENCİLERLE İLGİLENMEK
Sınavda sadece kendinizle ilgilenin. Bazı öğrenciler daha hızlı soru çözüyor olabilirler. Ancak, önemli olan soru çözümünde hız ve isabet arasındaki dengeyi bulabilmektir.
ÇOK DAR KIYAFETLER GİYMEK
Sınavlar uzun dakikalar süreceğinden dolayı otururken sizi rahatsız etmeyecek rahat kıyafetleri tercih edin. Dar kıyafetler giymek sizi rahatsız edecektir. Bedensel yorgunluğunuzu artırabilir ve dikkatinizi dağıtabilir.

 

Aile, hayatını sınava adamamalı
Sınav döneminin çocuk açısından dengeli ve sağlıklı olarak aşılması için anne babalara da görevler düşüyor. İşte, anne babaların dikkat etmesi gereken bazı öneriler: 
‘YATA YATA SINAV KAZANILMAZ’ DEMEYİN Negatif motivasyondan uzak durun. Bazı anne babalar çocuklarının motivasyonunu artırmak için, “Bu gidişle sen asla kazanamazsın, yata yata sınav kazanılmaz” gibi sözler söyler. Ancak, negatif motivasyon pek az öğrencide başarılı olur. Hatta, öğrencinin kendisini başarısız görmesine neden olarak kaygısını artırabilir.
AŞIRI FEDAKÂRLIK TERS TEPER Gereğinden fazla fedakarlıktan kaçının ve bunları hatırlatmayın. Bazı ebeveynler, çocukları sınavlara hazırlanırken çok fazla fedakârlıkta bulunurlar. Örneğin, bir yıl boyunca eve misafir çağırmamak, evde televizyonu açmamak gibi.
Aileler, bu sayede çocuklarına fedakarlık yaptıklarını düşünürken, öğrenci bu durumu, “Ailemin bu fedakârlıklarına yanıt vermek zorundayım” biçiminde yorumlayarak kaygısını artırır. Bu fedakârlıkların tekrarlanarak hatırlatılması da öğrenciyi ders çalışamaz hale getirebilir.
ANNE BABA BÜTÜN HAYATINI SINAVA VERMEMELİ Kendi hayatınızı unutmayın. Çocuğu sınavlara hazırlanan bazı aileler kendi yaşamlarını bir kenara bırakarak, çocukları için uğraşmaya başlar. Çocuğuna daha fazla yardımcı olmak için annenin işinden ayrılması, annenin çocuğunu sınav salonlarının kapısında beklemesi, öğretmenlerle her gün sonuçları konuşması sık görülen tablolardır.
Bu görüntüler çocuğa sınavın çok önemli olduğunu ve kazanamama durumunda ailenin çok üzüleceği düşüncesini hatırlatır.
Sizler kendi hayatınız olduğunu, sizin de kendi planlarınız olması gerektiğini unutmayın. Böylece, hem kendinize hem de çocuğunuza daha fazla yardımcı olabilirsiniz.
ÇOCUĞUNUZA OBJEKTİF BAKIN Çocuğunuzdan beklentilerinizde gerçekçi olmaya çalışın (Sözel bölümü bitiren bir öğrenciden, tıp fakültesini kazanmasını beklemeyin). Her anne baba kendi çocuğunun daha özel olduğunu düşünür. Oysa, her insanın objektif bakıldığında belli alanlarda kuvvetli yönleri olabildiği gibi belli alanlarda da zayıf özellikleri olabilir. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa çocuğunuz daha az kaygı yaşayabilir.

 

Anne-babalara sınav rehberi
Sınavlarda başarılı olmak öğrencinin olduğu kadar anne babaların da isteği. Ancak, bu dönemin dengeli ve sağlıklı olarak aşılması için anne babalara da bazı görevler düşüyor. Aileler, çocuklarının başarısını artırmak ve bu dönemi daha sağlıklı biçimde geçirmesini sağlamak için uzmanların şu önerilerini dikkat almalı:
ENDİŞELERİNİZ ÇOCUĞUNUZA GEÇER Ailelerin çocuklarının geleceği konusundaki endişeleri çocuklara yansır. Kaygı, gelecekle ilgili seyredilen olumsuz bir filmi andırır. Yoğun  kaygı yaşayan kişiler geleceği düşünmekten bugünü kullanamazlar. Ailenin sınav sonucu ile aşırı meşgul olması, çocuğun da bu yönde meşguliyetini artırır. Çocuğuna yardımcı olmak isteyen anne baba, çocuğunun bugünkü yaptıklarıyla ilgilenmelidir.
SÖZLERLE BEDEN DİLİ UYUMLU OLMALI Annne babalar, beden dili ve ses tonu ile verdikleri mesajlara dikkat etmeli. Anne babalar bazen çocuklarına, “Sınav bizim için önemli değil, kazanamazsan da olur, canını sıkma, kafana takma” gibi önerilerde bulunur. Ancak, eğer anne baba, çocuklarına bunları söylerken beden dili ve ses tonları destekleyici değilse yani ağızlarından çıkan ile bedenlerinin söylediği çelişiyorsa, öğrenci daha çok beden diline dikkat edecektir. Ebeveynlerin kaygılı, üzüntülü halleri çabucak algılanır.
ZORUNLULUK CÜMLELERİNİ KULLANMAYIN “Meli-malı” kelimeleri dikkatle kullanılmalı. “En az şu kadar net yapmalısın. Kimya ve biyolojiden ful yapmalısın. Başarılı olmalısın. Dikkatli olmalısın. Kendini dersine vermelisin. Bu yıl mutlaka kazanmalısın” vb. türünden zorunluluk ifade eden cümleler, öğrencinin kaygısının artmasına neden olur. Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.
DERS ÇALIŞMAYA ÖĞRENCİ KENDİ KARAR VERMELİ “Ders çalış” demeyin. Sorumluluğunu bilen ve sınavlara hazırlanan öğrenciler için ailelerin uyarılarına ihtiyaç yoktur. Öğrenci ne kadar ders çalışacağına ve ne zaman ders çalışacağına kendisi karar verebilir.
Anne babaların iyi niyetli olarak verdikleri ders çalış mesajları öğrencinin kaygısını artırabilir. Bazı öğrenciler, bu nedenle kendisi için değil ailesi için ders çalışması gerektiği düşüncesine kapılıp, daha yoğun kaygı hissedebilir ya da ailesine tepki göstererek ders çalışmayı aksatabilir.