İnsan ne kadar akıllı olursa olsun, özellikle belirsizlik durumlarında ya da çatışma yaşadıkları dönemlerde dışarıdan soğukkanlı bir bakışa ihtiyaç duyuyor. Bulutlu ya da dumanlı ortamda özel bir lambaya sahip olsalar önlerini daha net görebilecekler. Bazı insanlar mağrur bir şekilde yardım istemiyor ve hatta teklif edilen yardımları reddediyorlar.

'Ne zaman başkasından yardım almalı?' sorusunun cevabı, özellikle hayatımızdaki belirsizliğin yüksek olduğu dönemler olabilir.

Yardım edecek kişinin bizimle bir çıkar ilişkisi olmaması, içinde olduğumuz çatışmanın dışında olması, yaklaşımının tarafsızlığını algılamamız açısından bir avantaj kabul edilebilir.

İnsanların yardımlarını da ikiye ayırabiliriz: 'Yapabilirsin' diyenler ve 'yapamazsın' diyenler.

'Yapabilirsin' diyenleri ikiye ayırabiliriz: Sadece 'yapabilirsin' deyip bir model kurmayanlar ve 'yapabilirsin; şu nedenler ve şu yöntemle yapabilirsin' diyenler.

'Yapamazsın' diyenleri de ikiye ayırabiliriz: Sadece 'yapamazsın' diyenler ve 'böyle olmaz, ama şöyle yapabilirsin' diyenler.

Bu dört gruptan üçü çok kıymetli:

'Yapabilirsin' diyenler

'Yapabilirsin- şu yöntemle' diyenler

'Bu şekilde yapamazsın- ama şu yöntemle olabilir.' diyenler

Bu üç yaklaşım bizim ileri gitmemizi sağlar.

Son ikisi ise, bizim yöntemle uğraşarak sonuca ulaşmamızı sağlar.

Dolayısıyla b ve c yaklaşımlarını duyduğumuzda kulağımızı, gözümüzü ve kalbimizi açmak, önümüzün aydınlanmasını ve yelkenlerimizin rüzgârla dolmasını sağlar.

Elbette yelkenler inikse rüzgârla dolmaz. Burada yelkenlerin inik olması bir metafor değildir. Bir yelkenlinin hareket edebilmesi, gerçekten de yelkenlerin çekilmiş olmasına bağlıdır.

İnsanın kendisiyle yüzleşmesi gerekir. Dışarıdan uzman bir ses, yanlış yoldan gittiğimizi söylediğinde ya da tamamlanmak üzere bir eksikliğimizi vurguladığında kibri, kendini beğenmişliği veya iletişim kurmamanın ve kapalı olmanın verdiği tuhaf gücü bir kenara bırakıp kalbimizi ve kulaklarımızı açmalıyız.

Bütün bu örneklere bakacak olursak çevremizde bize ışık veren / vermeye çalışan insanların sözlerine ve yardım çabalarına kulak vermek, kafamızın dikine gidip duvara toslamaktan daha iyiye benziyor...