Modern çağın sorunu: Zihin kirliliği

Teknoloji ilerledikçe hayatımızı kolaylaştırıyor. Buna bir itirazımız yok ancak gün içinde yapmamız gereken en önemli işlerimizi bile unutur olduk. Birçoğumuz hafızamızı dinç tutmakta zorlanıyoruz.

Dilimizde ezberlenmesi gereken bilgiler yerine reklam replikleri dolanıyor. Zihinler, sürekli farklı görsellerin saldırısı altında; hal böyle olunca sorumluluklarımızda başarılı olma düzeyimiz gün geçtikçe düşüyor. Yollarda bile cep telefonu ve internette iletişimimiz devam ediyor. Bir reklamda "Neden sürekli cep telefonuna bakıyorsun, hayata karışsana." diyor baba, oğlu onu ikna ediyor! Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken bir yandan sanal bombardımana tutulan zihnimizi filtrelememiz gerekiyor. Zira zihin kirliliği; hafızamızı zayıf düşürürken bir taraftan unutkanlığa sebep oluyor. İlahiyatçılar, nöroloji ve psikoloji uzmanları zihin kirliliği problemine dikkat çekerek bazı tavsiyelerde bulunuyor. ***

 

Düşünmeyi engeller unutkanlık yapar

Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın (Cumhuriyet Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi): İnsan, akıl, zihin, kalp, sahibi bir varlıktır. Şayet aklını kullanırsa doğru yolu bulur. Akla değil nefsine, dürtülerine uyarsa yanlış yapar. Kalp, İslam âlimlerine göre imanın kaynağıdır. Dinimizde kalp temizliği çok önemlidir. Kalbimiz dıştan günahlar, içten nefis ve şeytanın ayartmaları ile kirlenir. O hâlde mümin bu iki kirliliğe maruz kalmamak için mücadele etmelidir. Bilgi kaynaklarımızı dikkatle seçip hafıza depomuzu doğrularla doldurmaya özen göstermeliyiz. Duyduğumuz, gördüğümüz ve okuduğumuzun ne kadarının meşru ve helal dairede olduğunu düşünmeliyiz. Zihin kirliliği, insanın normal düşünmesini engellediği gibi unutkanlığa da sebep olur. Çünkü unutmanın nedenlerinden biri; zihnin fazla meşguliyetle dolu olmasıdır. İslam âlimleri, asırlarca harama bakmanın, faydasız söz ve davranışların yıkımlarından bahsetmişlerdir. Zihni işe yaramayan bilgilerle dolduracağı endişesiyle mezar taşlarını okumayı bile mahzurlu görmüşlerdir. Çünkü boş işler, faydasız bilgiler ve boş hayaller zihin kirliliğine sebep olur; hafızayı zayıflatır. Aynı şekilde, günümüzde reklam panoları, araba plakaları, televizyon ekranları ve gazete sayfalarının zihni kirlettiğini ve unutkanlığa sebep olduğunu söyleyebiliriz.

Kur'an-ı Kerim müminleri şöyle uyarmaktadır: "Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur." (17/İsra, 36) Dinimiz; doğru olmayan sözleri söylememizi haram kıldığı gibi bunları dinlemek, okumak ve yazmaktan da sakındırıyor. İslam'a göre, kişi sevap hanesini, haramlardan kaçarak da doldurabiliyor. Özellikle günümüz şartlarını düşündüğümüzde, çok sık haramlarla baş başa kalabilmekteyiz. Çarşısı, pazarı, televizyonu, internetiyle hayatımız haramlara açık hale geldi. Bizim bunlara karşı koyuşumuz manevi derecemizi yükseltmemiz için önemli bir fırsat.

***

 

 

Genç yaşta unutkanlık başlıyor

Dr. Abdullah Özkardeş (Memorial Şişli Hastanesi Nöroloji Uzmanı): Zihnin yerli yersiz bilgilerle doldurulması, meşgul edilmesi durumunda zihin kirliliği meydana gelir. Bu kirlilik; konsantrasyon problemlerine ve dikkatin azalmasına yol açar. Zihnin toparlanmasında güçlük çekilmesinin birkaç nedeni olabilir. İnsan vücudunda B12 vitamini eksikliği, troid hormonlarının yetersizliği ve yetersiz sıvı alma gibi nedenler az görülse de akılda tutulmalıdır. Zihnin çok farklı görsellerle meşgul edilmesi, ciddi bir şekilde konsantrasyon ve dikkat bozukluklarına yol açar; bunların sonucunda da hafıza problemleri ortaya çıkar. Genç yaşlarda görülen unutkanlıkların büyük bölümünün nedeni budur. Bu sorunların çözümü için zihninizi meşgul eden dış uyaranları elemeniz gerekir.

Zihin aynı anda iki işi birden yapmakta zorlanır. Konsantrasyon bozulur. Tek bir işle uğraşıp dikkatinizi bu işe vermelisiniz. Yorgunsanız; duş alarak veya uyuyarak bedeninizi ve zihninizi dinlendirip çalışmaya başlayabilirsiniz. Unutkanlığınız ciddi bir boyut kazanmışsa; ajanda kullanmak, yapılacak işleri not etmek faydalı olabilir. Sağlıklı beslenmenin ve günlük egzersiz yapmanın, bu tür unutkanlıklar üzerinde faydası çoktur.

***

 

Paylaşım adıyla normalleştiriyoruz

Sinem Demir (Uzman psikolog): Bugüne dek hiç olmadığı kadar uyarıcı bombardımanı ile karşı karşıyayız. Evine gelir gelmez televizyon açmadan rahat etmeyen insan sayısı hatırı sayılır ölçüde. Zihinlerimiz bu uyarıcılar olmadan nefes alamaz hale gelme ve bu uyarıcılara ulaşarak kendini "rahatlatma" döngüsünde. Çoğunluk paylaşıyor diye normalleştirdiğimiz bir zihin kirliliği yaşıyoruz. Zihinlerimiz, bağımlılar gibi sürekli internet ve televizyon arıyor. Duygularımız da buna bağlı olarak pinpon topu gibi "gerginlik-haz" arasında gidip geliyor. Ya bu uyarıcılara ulaşamadığımızdan dolayı gerginiz ya da bu yoksunluğu giderdiğimiz anda rahatlıyoruz. Tüm bu döngüler hayatın belli noktalarında gereklidir ancak şu anki tablo, bu uyarıcılara bağımlılık hallerimizin hiç de normal boyutlarda olmadığını gösteriyor. Çünkü yaşamın gerçekleri, mutluluklar, hüzünler; bu iki boyutlu tablonun dışında çoğunlukla. Zihinlerimiz ise bir türlü kendini toparlayamıyor. Sürekli unutma ve erteleme halindeyiz. Bütün bu durumları olumlu hale çevirebilmemiz için zihnimizi temiz ve canlı tutmamız gerekiyor.