İstanbul Müftülüğü'nün Din Eğitimi Formasyon Programının son seminerinde, Kur'an Kursu Öğreticilerine, "Neyi öğrettikleri kadar nasıl öğrettiklerinin de önemli" olduğu bilinci verilmeye çalışılıdı.

Geçtiğimiz hafta İstanbul Müftülüğü, ilginç ve önemli eğitim seminerine evsahipliği yaptı. Kuran Kursu Öğreticelirinin eğitimi için yapılan seminerde ünlü eğitimci ve hafızlar oldukça önemli uyarılarda bulundu. Asr-ı Saaddet ile çağımızın şartlarına dikkat çeken konuşmacılar, eğitimcilerin her iki çağın hassasiyetlerini dikkate alarak çocuklara Kuran eğitimi vermeleri gerektiğini hatırlattı.  

İstanbul İl Müftüsü Prof.Dr.Mustafa Çağrıcı, kursa katılan herkese teşekkür edip ve başarılar dilerken, "Neyi öğrettiğimiz kadar nasıl öğrettiğimiz de önemlidir" uyarısında bulundu.  

Cuma ve Cumartesi günleri düzenlenen oturumlarda Prof. Dr. M. Şevki Aydın, Yaygın Din Eğitiminde Kur'an Kurslarının Yeri Önemi; Yrd. Doç. Dr. Fatih Çollak, Kur'an-ı Kerim Öğretim Teknikleri; Eğitim Uzmanı Şaban Karaköse, Çocukluk ve Ergenlik Dönemleri Din Öğretimi; Prof. Dr. Mustafa Köylü, Yetişkinlik Dönemi Din Öğretimi; Doçent Dr. Ahmet Koç, Din Eğitiminde Etkili İletişim; Psikolojik danışman Rukiye Karaköse, Kur'an Kurslarında Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik konulu seminerler verdi

Eğitim Seminer'in son programı Prof. Dr. Mehmet Zeki Aydın'ın Din Öğretimi Yöntemleri konulu konferanstı.  

Prof. Mehmet Zeki Aydın'ın Din Öğretimi Yöntemleri adlı konuşmasına "Klasik Öğretimin dışında Öğretme Teknikleri olduğunu belirtererek, anlattıklarını slaytlarla destekledi.

Etkileşimli, eğlenceli diyaloglarla, sürpriz drama uygulamalarıyla, motivasyon gücü yüksek, ilgiyi ayakta tutan farklı sorularıyla, esprilerle, hatıralarla, bilginin pratikte uygulanma yöntemleri kullanılarak gerçekleştirilen seminerde şu nokların altını çizmek gerekiyordu;

* Hz.Muhammed'(s.a.v)in en büyük öğretici olduğu ve konuyu şekillerle anlattığı,

* Eğitimin farklı tarifleri olduğu, davranış değişikliği oluşturma sürecinin eğitim olduğu,

* Öğrencilerin zihinsel duyusal  becerilerinin geliştirilerek  ve tutumlarının değişebileceği

* Bilgiden çok alışkanlıkların değiştirilmesinin amaçlanması gerektiği

* Öğrenciye model olmanın önemi

* Ders anlatmak yerine öğrecinin aktif olduğu öğrenci merkezli ders işlemenin önemi

* Dramatizasyonla öğrenen çocuğun öğrendiklerini asla unutmayacağı, oynadığını sanan çocuğun aslında daha kalıcı öğrendiği.

* Resim çiziminde hac, sadaka, namaz, kompozisyonu çizen öğrenci bu ibadetler hakkında düşünüyor

* Vaka incelemesinin  öğrenciyi sorun çözmeye yönlendirdiği

* Ders işlenirken artık bilgisayar ses sistemi gibi araçlardan faydalanılması gerektiği

* Dersin derste öğretilmesi gerektiği

* Tartışma geleneğinin İmam- ı  Azam'dan geldiği, İmamı Azam'ın zamanında ortaya bir sorun atıldığı ve o konuda insanların fikir beyan ettiği,

* Altı şapkalı düşünme tekniği uygulanarak beyin fırtınası yapılmasının önemi,

* Dini sevdirmekte öğretmenin tebessümünün olumlu etkisi

* İlahilerin akılda kalıcılığı ve bir saat dersle eş değer taşıdığı...

Seminerinin ardından İstanbul İl Müftüsü Prof.Dr. Mustafa Çağrıcı kapanış konuşmasını yaptı.  Mustafa Çağrıcı üç günlük seminere katılan akademisyenlere, ilçe müftülerine, Müftü Yardımcısı İrfan Üstündağ’a, Kur'an Kursu Müdürü Ercan Balaban'a, katılımcı Kur'an Kursu öğreticilerine,  deneyim ve bilgilerini paylaştıkları için, teşekkür etti.

26 alanda hizmet içi eğitim kursu açıldığını, klasik eğitimin dışına çıkıldığını, eğitim faaliyetlerinin arttırıldığını hatırlatan Müftü Çağrıcı, metodolojinin öneminden, bilginin hayata geçirilmesinden söz ederek, "Neyi öğrettiğimiz kadar nasıl öğrettiğimiz de önemlidir" dedi.  Çağrıcı, anlamak merkeze alındığında başarılı sonuçlar geleceğini;  anlattıklarımızı, karşımızdaki doğru anlarsa, hikmetlerden nasibini aldıysa anlamlı olacağına dikkat çekti.

Yapılan konuşma sonrasında seminere katılan 290 Kur'an Kursu öğreticisine katılım belgesi verildi.