1)      Kendinize koyduğunuz hedefler ile potansiyeliniz arasındaki fark ne kadar fazlaysa kaygınızda o kadar fazla olur. Sınava yaklaştığımız şu günlerde, belirlediğiniz hedeften (yüksek) ne kadar uzak olduğunuzu görerek ümitsizliğe düşebilirsiniz. O zaman kendinize makul hedefler belirlemeniz gerekir.

2)      Öğrencinin kendine duyduğu güven eksikliği kaygıya neden olur. Kaygının en önemli nedenlerinden biri, öğrencinin kendine duyduğu güvensizliktir. Güvensizliği meydana getiren en büyük etken ise aile ve yakın çevrenin tutumlarıdır. Türkiye de küçük yaştaki çocuklara ciddi sorumlulukların verilmemesi ve koruyucu aile rolünün oynanması, çocukların kendine güvenlerini kaybetmelerinin ana nedenidir. Örneğin 12 yaşındaki bir çocuk 100 bin den fazla olumsuz ifadeye maruz kalmaktadır. Yine öğrencinin karnesine ailesi tarafından bakıldığında 10 ders içerisinde iki tane zayıfa dikkat çekilirken, 8 tane iyi not görmemezlikten gelinir. Bu durumlara maruz kalan öğrencinin güven duygusunu geliştirmesi de mümkün değildir.

3)      Sınava yüklenen misyon, kaygıya neden olur. Başarının tek adresi olarak sınavın görülmesi, başka alternatifllere yer verilmemesi kaygı nedenidir. Sınavı tek çıkış yolu olarak görmek ve sadece istediğiniz sonuca kilitlenmek kaygıya neden olur.

4)      Şimdiden ziyade geleceği düşünmek (olumsuz olarak) kaygıya neden olur. Öğrencinin devamlı olarak geçmişteki başarısızlıklarını düşünmesi ve gelecekte başa gelmesini düşündüğü kötü sonuçlara kilitlenmesi ve kişinin kendi kendine felaket tellallığı yapması kaygıyı doğurur.

5)      5-Yakın çevrenin beklentileri kaygıya neden olur. Özellikle ailelerin, kendilerinin gerçekleştiremediklerini çocuklarının gerçekleştirmesini istemeleri; arkadaş çevresi ve öğretmenlerin yüksek beklentileri öğrencide “ya başaramazsam ne derler” düşüncesini doğurur, bu da kaygıya neden olur.

6)      Bazı besinler de kaygıya neden olur. Bunlar sinir sistemini ya doğrudan ya da sinirsel duyarlılığı artırarak strese neden olurlar. Bu besinlerin başında kafein gelir.(çay, cola, çikolata, vs)bunların fazla tüketimi kaygı, sinirlilik, konsantre olamama, yüksek düzeyde uyanıklığa yol açar.

7)      Ayrıca B ve C vitamin komplekslerinin eksikliği de kaygıya neden olur. Kaygılı anlarda sinir sisteminin ve iç salgı bezlerinin düzenli çalışabilmesi için bazı vitaminlere ihtiyaç vardır. Bunlar C ve B kompleks vitaminleridir. Bunların eksikliği kaygı reaksiyonları ve uykusuzluğa neden olur. B vitamini eksikliğine yol açan en önemli faktör rafine beyaz şekerdir.

8)      Belirsizlik, sürprizle karşılaşma endişesi genetik eğilim de kaygıya neden olur.