Yoğun bir dönemin ardından karnelerin alınacağı güne gelindi. Karne tatili öncesi aileler ve çocukları için heyecan dolu bekleyiş başladı.

Yaklaşık olarak 15 milyonun üzerinde öğrencinin yarın karnelerini alarak tatile çıkacağını hatırlatan Uzman Psikolog Nazlı Özburun, "karne gününün kimi aileler için sevinç ve heyecan dolu iken; kimi aileler için ise kaygılı ve stresli olduğunu belirtiyor. Bir çok evde karneden dolayı tartışmaların yaşanabileceği gerçeğine karşı önemli uyarılarda bulunuyor. İşte o tavsiyeler...

"Bütün bir yıl boyunca ana–babalar çocuklarının notlarına e-okul aracılığıyla veliler bakabiliyorlardı. Ama aileler çocuklarının takibini süreç içinde yeteri kadar yapmamışlar ve gerekli önlemleri almamışlarsa yarın kafalarındaki beklentilerine uygun bir karne bulamadıklarında durum pek çok hayal kırıklığı doğurabiliyor.
Böyle yapmayan anne babalar eğitim yılı içinde okul ve öğretmen ile yeterince işbirliği yapmışsa, çocuğun sınıf içindeki durumunu, başarı düzeyini ve nasıl bir karne alacağını tahmin edebilecektir. Bu nedenle başarısızlık durumunda "sonuçtan çok, bu sonuca nasıl gelindiğinin" değerlendirilmesi önemlidir.

Yaptığımız bu değerlendirme daha sonra ortaya çıkabilecek olumsuz durumları bir dereceye kadar önleyici olacaktır. Oysa ki durumu değerlendirmeden yola devam etmek karne sonrası biraz bağırıp çağırmak, belli cezalar vermek ve yaptırımlar uygulamak sonrasında yine aynı sıkıntıları hem anne babanın hem de çocuğun yaşamasına engel olmayacaktır.

Öncelikle unutulmamalıdır ki; her çocuğun algı düzeyi, zekası, öğrenme kapasitesi birbirinden farklıdır. Bundan dolayı da istenilen bir karne görmenin altında sadece derslerse çalışmamak nedeni bulunmamaktadır. Okuldaki başarısızlığın pek çok nedenlerinden bazıları şunlardır:

:: Çocuğun yeterli ilgi ve sevgi göremeyişi

:: Çocuğun başarı veya başarısızlığının farkında olunmayışı

:: Öğrenme güçlüğü problemleri

:: Anne babanın yüksek beklenti içinde olması

:: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu

:: Yıl içinde sıkı sık hastalanmalar

:: Algıdaki sorunlar ve algılama güçlüğü

:: Öğretmenin çocuğa ilişkin tutumu

:: Çocuğun okulla ilgili olumsuz tutum ve düşüncelere sahip olması

:: Öğretmenin öğretme yeteneğinin zayıf olması

:: Ailedeki tartışma ve gerginlikler

:: Kardeş kıskançlığı ve kardeşler arası geçimsizlik

:: Ailedeki ekonomik sıkıntılar ve bunların çocuğa yansıtılması

:: Anne veya babanın psikolojik sorunlarının olması

Eğer sonucu, yani karneyi değiştirmek istiyorsak öncesinde bu nedenleri değerlendirmeliyiz. Malumdur ki aynı girdilerle farklı sonuç beklemek sadece saflıktır. O halde anne babalara kısaca şu önerilerde bulunabiliriz;

:: Karne sonucu ne olursa olsun çocuğun sevildiğin ve yanında olduğunun hissettirilmesi önemlidir.

:: Karnenin sadece bir sonuç olduğunun gerekenler yapıldığında bunun değişebileceğinin anlatılması önemlidir.

:: Başarısızlığının nedeninin araştırılması, gerekli durumlarda bir uzmandan destek alınmalıdır.

:: İyi niyetle de olsa çocuğun karnesini; başarılı diğer yaşıtları ve kardeşleri ile karşılaştırılmaması gerekir. Bu durum çocukta diğerlerine ilişkin düşmanlık duygusu geliştirmesine neden olur.

:: Anne- babanın yüksek beklentisi ve baskısı karnelerdeki notlarla oynanmasına ve çocukların yalan söylemesine neden olacaktır.

:: Sürekli olarak iyi karne beklendiğinin söylenmesi çocuk üzerinde stres meydana getirecektir. Bunun yerine elinden gelenin en iyisini yap bu bizim için yeterlidir mesajının verilmesi önemlidir.

:: Karnesi çok başarılı olan çocuklara fazla ilgi gösterilmesi çocuk üzerindeki baskıyı arttıracağından dolayı bu noktada kalmak için çocuğun daha fazla kaygılı olması sonucunu doğuracaktır. Ailesinin ya da anne babasının sevgisini bilen ve onlar tarafından benimsenen çocuk ve ergenler karne sonuçları olumsuz da olsa bu üzüntüyü kısa sürede atlatarak işbirliğine girerek başarılı olmaktadırlar.

Yukarıda da söylediğimiz gibi ailelerin sene başından itibaren çocuklarının öğretmenleriyle kuracakları iletişim aslında çocukla kurulmuş bir ilişki olacaktır. Böylelikle aile, çocuğun durumundan karne öncesinde de haberdar olacak, karne aile ve çocuk için sürpriz olmaktan çıkacaktır. Gereken zamanda gerekli önlemlerin alınması mümkün olacaktır.

Burada anne babanın yapması gereken en önemli şeyler çocuğun dışındaki nedenleri ele almak ve çocuğun dikkatini sorumluluklarına çekmektir. Böyle bir sorumluluğu çocuğuna vermeyen anne babanın tüm çabalarının sonuçsuz kalacağını unutmamalıyız. Çocuklarımız şu anda bu yılki eğitim döneminin yarıyıl tatili dönemine geldiler, bir iş dönemi tamamlandı ve yeni bir dönem için dinlenmeyi hakkettiler. Çocukların tatili burunlarından getirmemek de önemlidir .Hatalar yapılmış olabilir . Önemli olan hataların nedenlerine inmek ve düzeltmeye çalışmaktır. Sürekli karneyi başa kakarak olumlu sonuçlara ulaşmak mümkün değildir.

Tatillerin aile içi ilişkileri yakınlaştırma ve ailece birlikte geçirilen zamanı artırma yönünden de önemli olduğunu biliyoruz.. Aile üyelerinin hep birlikte geçireceği bu tatil fırsatını en iyi şekilde değerlendirebilmenizi, çocuklarınıza model olma, onları tanıma ve gelişimlerini görebilme açısından ortaya çıkabilecek fırsatları kaçırmamanızı dilerim."
NAZLI ÖZBURUN
Uzm.Psg.Danışman