İstediğini değiştir

"Yaşlanmak değişmek değildir; değişmek kendimiz olmaktır."Yaklaşık bir yıldır Today's Zaman gazetesine pazar günleri İngilizce yazılar yazıyorum. Bu yazıların çoğunluğu kitap incelemeleri ve özetleri.

Özellikle son dönem kitapları hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler ve hangi kitabı çevirelim sorusunu soran yayıncılar için güzel bir kaynak. Normal şartlar altında Today's Zaman'a yazdığım yazılarla Zaman'a yazdığım yazıların bir ilgisi yok. Ama bu hafta Today's Zaman'da ele aldığım kitabın içeriği oldukça yararlı. "Change Anything-İstediğini Değiştir" beş yazarın -Kerry Patterson, Joseph Grenny, David Maxfield, Ron McMillan, Al Switzler- kaleme aldığı bir kişisel gelişim kitabı. Yazarlar yaşamlarında kişisel mücadelelerini kazanan ve gerçek değişimler yaratan insanların yaşamlarını inceleyerek beş temel değişim ilkesi belirlemişler: Nefret ettiğini sev, yapamadığını yap, suç ortaklarını iyi arkadaşlarla değiştir, ekonomiyi tersine çevir, çevreni düzenle.

Kişisel değişimle ilgili en önemli konu belki de nefret ettiklerimizi sevmek. Pastayı çok seven ve ondan mahrum kalmaktan nefret eden biri asla kilo veremez. "Yaşasın, az kalori alıyorum", "Yaşasın sağlıklı besleniyorum" demeye başlayan birinin kilo verme imkânı daha fazladır. Çok fazla gündeme gelmese de, birçoğumuz alışveriş yaparken kendine hakim olamıyor, gerekli gereksiz ne varsa alıyor. Satın alma bir mutluluğa ulaşma biçimine dönüşmüş. Eğer satın almamayı ve para harcamamayı sevmeye başlarsak, alışveriş tutumunu almayış-vermeyişe döndürebiliriz. "Yaşasın ders çalışıyorum," "yaşasın spor yapıyorum," "yaşasın ciğerlerim çok temiz" ifadeleriyle kafamızı programlayabilirsek hayatı kolaylaştırabiliriz.

Change Anything kitabının bence en önemli maddesi, 'Suç ortaklarını iyi arkadaşlarla değiştir' önerisi. Mangal yapmaya bayılan, yemek için dünyanın öbür ucuna gitmeye hazır olan arkadaşlarım var. Change Anything isimli kitap bu gibi arkadaşları "suç ortağı" olarak niteliyor. Bu bahsettiklerim en masum olanları... Sigara içmek, boş boş gezinmek, kâğıt ya da okey gibi oyunları sürekli oynamak veya birlikte kafa çekmek gibi konularda suç ortaklığı yapanlar tabii çok daha sorunlu. Yazarlar, suç ortaklarını iyi arkadaşlarla değiştirmek gerekli, diyor. Okulda okuyorsanız ve ders çalışmak istiyorsanız, çalışkanlarla arkadaş olmalısınız. Kilo vermek istiyorsanız, yemekle arası çok olmayanlarla arkadaş olmalısınız. Kendinizi geliştirmek istiyorsanız, kişisel gelişimi kendine bir yaşam tarzı olarak seçmiş olanlarla takılmalısınız.

Ekonomiyi tersine çevirme ilkesi de çok hoş. İnternette bir hocanın oldukça eğlenceli bir videosu var. Diyor ki, "Cennete gitmek bedava, cehenneme gitmek pahalı". Cehennem için alkol, sigara, gece hayatı için tonla para harcamak gerekir diyor, ama namaz kılmak, oruç tutmak para istemiyor. Yazarların ekonomiyi tersine çevirme ilkesi şöyle yorumlanabilir: Bugün boş oturmak bedavadır; ama yüksek akademik başarının getirisi çok daha fazladır. Kötü beslenmek bugün bize hoş gelir; ama uzun vadede aşırı kilo ve kolesterol sonucu oluşacak hastalıkların tedavisi oldukça bize hem nahoş hem de masraflı gelir. Onun için geleceğe iyi yatırımlar yapmalıyız.

Yazarların son ilkesi, çevreyi düzenlemek. Evinizde televizyon olursa televizyon izlersiniz, evinize yüksek kalorili gıdalar alırsanız onları tüketirsiniz. Eğer değiştirmek istediklerinizi çevrenizden çıkarırsanız, onlar sizi kontrol etmez. Harvard Üniversitesi'nde katıldığım psikoloji programında aktarılan bir araştırmada ofislerinde atıştırmalık tutmayanların kilolarını daha kolay kontrol altında tuttukları ortaya çıkmış.