Youngheyecanı;’İçinde bulunulan ortamın algılanılmasıyla ortaya çıkan, iç organları harekete geçiren, bedende, davranışta ve bilinçte kendini belirten duygusal süreç’ şeklinde tanımlamıştır. Bu tanım; heyecanın ortaya çıkması için, bir dış uyarıcıya ihtiyaç duyulduğunu ifade etmekte.

Adaylarda heyecana neden olan unsur, girdiği sınav. Okulda girdiği yazılı sınavlarda heyecanlanmayan bir öğrenci; SBS, YGS, LYS gibi hayatını yönlendirecek sınavlarda heyecanlanabilir. Heyecan duygusu sonucunda; kan basıncı, kalp atışı, nefes alışveriş sayısı, kandaki şeker ve vücuttaki terleme miktarı artar. Tükürük salgılaması azalarak, ağız kurumaya başlar.

 

 

 

KAYGISIZLIK BİR PROBLEM MİDİR?

Kaygısızlıkta; yüksek düzeyde kaygıda olduğu gibi tehlikeli bir durumdur. Düşünün; sınava dair hiç kaygı taşımadığınızda, dikkatinizi toplayamazsınız, hatta sınav sırasında uykunuz bile gelebilir.

Sanırım bu durum, bu tür sınavlar için hayalinizde bile canlandıramayacağınız bir tablo. Bu tür sınavlarda; genellikle heyecanın biraz önce sıraladığımız fizyolojik belirtilerinden birçoğunu üzerinde barındıran adaylara rastlamaktayız.

Yüksek düzeyde kaygı, aşırı heyecana neden oluyor. Peki, bunun sebebi ne? Daha isabetli bir soru sormamız gerekirse, aşırı kaygıyı orta düzeyde kaygı haline nasıl getirebiliriz?

Aşırı kaygılı olma, sınav sırasında heyecanın yüksek düzeyde olması, güven eksikliğiyle ilgili olabilir. Yeterince çalışmadığınız konularda, kendinize güvenmezsiniz. Bu da bazen yapabileceğiniz soruları bile yanlış yanıtlamanıza neden olabilir.

Şunu net bir şekilde ifade etmeliyiz ki;bir insanın çok iyi bildiği bir şeyi heyecan yüzünden tamamen unutması mümkün değildir.Eğitim psikolojisinin bu alanda yaptığı çalışmalar, bize mutlak unutmanın olmadığını gösteriyor. Bu sonuç; iki kere iki dört eder, yargısı kadar kesin bir yargı. Yoksa geçmişe dair her şeyi unutur, hep yeniden başlamak zorunda kalırdık. İlkokulda öğrendiğimiz bazı bilgileri, bugünde hatırlarız örneğin. Bunlar iyi kodladığımız, dolayısıyla öğrenme düzeyimizin yüksek olduğu bilgilerdir.

Yaşamınıza bir bakın; çok iyi bildiğiniz bir şeyi, örneğin adınızı hiç unuttunuz mu? Peki; doğum gününüzü ya da sizin için önemli olan bir günü? Bildiğimiz, kodlayarak kalıcı hale getirdiğimiz, tekrar ettiğimiz bilgileri, heyecandan tamamen unutmamız mümkün değil. Bu nedenle; unuttuğunuz konuları yeterince çalışıp çalışmadığınızı, doğru yöntemleri kullanıp kullanmadığınızı yeniden gözden geçirmelisiniz.

Size isminizi ya da ev adresinizi sorduklarında, bu soruları, heyecanlanmadan rahat bir şekilde yanıtlayabilirsiniz. Aynı durum; bilmediğiniz bir konuya ait olan bir matematik problemi için geçerli olmayabilir. O halde, bilmediğimiz konularda yanlış yanıt verme düşüncesiyle heyecanlanırız.

Bir bilginin hatırlanmasında zorluk çekiliyorsa, bu bilgiyi kodlama aşamasında bir problem olduğu sonucuna ulaşabiliriz. Çevremizdeki uyarıcıların hepsini değil, bir kısmını algılarız. Algılamadığımız uyarıcıların hatırlanması mümkün değildir. Yani; siz öğretmenin derste anlattıklarını dinlemezseniz, doğal olarak da hatırlamazsınız. Ders çalışırken de, ancak dikkat ettiğimiz uyarıcıları ya da konunun çalıştığımız kısımlarını hatırlarız. Çalışırken zihninizi etkin bir şekilde kullanır ve kodlayarak öğrenme yolunu tercih ederseniz, hatırlama oranınız artar. Sözel derslerde ezberlenmesi gereken materyalin baş harflerinden cümle kurabilir, kelime oluşturabilir, bu şekilde kodlayabilirsiniz. Sayısal derslerde ise; formülleri ayrı bir kâğıda yazıp, odanıza asabilir, gece yatmadan önce göz gezdirebilirsiniz. Böylece zihin uykudayken, dış uyarıcılara kapalı olduğundan, sabah bu bilgileri hatırlama olasılığınız yükselir.

Sınav sürecindeki heyecan, bozucu bir etki meydana getirebilir. Bir bulanıklığa, dikkat konusunda bir dağınıklığa yol açabilir. Fakat bu bütün bildiklerinizin unutulması anlamına gelmez. Sınav sırasında unutulan bilgiler, daha az bildiğimiz dolayısıyla tam olarak hâkim olmadığımız konulara ait bilgilerdir.

 

HEYECAN OLAĞAN BİR DURUMDUR

Heyecan, sınava giren bir öğrenci için olağan bir durumdur. Adayların heyecanlandığı, evdeki ya da deneme sınavlarındaki gibi olmadığı doğrudur. Yaşamımızda önemli olan olaylar, bizi heyecanlandırır. Heyecan dengede tutulursa, fayda bile sağlayabilir. Bunun için bu tür söylentileri dikkate almamalı ve heyecanınızı dengede tutmak için sık sık deneme sınavı çözerek prova yapmalısınız.

Her öğrenci sınavda heyecanlanır. Ancak sınavda heyecanlanmanız, sizi başarısız kılmaz. Herkes heyecanlanacağı için, siz yine olağan başarı sıranızı korursunuz.

Ayrıca; sınav kitapçığını alıp çözmeye başladığınızda hem süreyi hem soruları düşüneceksiniz. Zihniniz bu kadar meşgul iken en son düşüneceğiz şey, heyecan olacak. Bu, sınava giren öğrencilerin her yıl yaşadığı ve sınavdan sonra bizlerle paylaştığı bir durumdur.

Bu içerik alıntıdır.
Yazar: EBRU KODAK /Psikolojik Danışman, Eğitimc
Kaynak: